Her Ayrılık Bir Yeniden Doğuş

164 5 0
                                    

1 yıl olmamıza 3 ay kalmıştı biz ayrıydık. 9 ay boyunca Esra'ya aşık olduğum günden sonra her hafta bir sürpriz yapmıştım ona anlattığım gibi kitap yazmıştım hatta. Hediyelerim her zaman el emeğiydi. Çalışıyordum param vardı ama hazır şeyler beni cezbetmiyordu. O yüzden uğraşıyordum. O zamana kadar Esra bana hicbir şey yapmamıştı. Ne bir sürpriz ne de bir hediye. Insan bir süre sonra üzülüyordu ve bundan kaynaklı geriliyordu. Ayrıldığımızda ki gerginliğimi bu olay tetiklemiş olabilirdi. Esra bana o zamanlar yine yazıyordu. Ben soğuktum ona karşı. Günün birisinde beni çağırdı. Önce Eda geldi bir kafeye götürdü oturduk. Çay içerken Edayı izledim. Sürekli mesajlaşıyor bir şeyler karıştırıyorlardı. Hissetmiştim. Sorduğumda beni hep geçiştirdi. Esra umduğum şeyi mi yapıyordu? Sürprizli bir barışma mı geliyordu? Içten içe mutluydum. O meşhur parka yürüdük. Eda gözlerimi bağladı kolumdan tuttu yürüttü. O ara elimi birisi tuttu. Esra'nın elleriydi onlar. Ufak kısa parmaklar, bana ince ona kalın gelen, tırnakları ise kesilmiş kısa bir eldi. Tabikide hala unutmadım. Biraz da o yürüttü ve gözlerimi açtı. Koskoca bir kamelya süslemiş ve soğuktan üşümüş donmuş haliyle bana gülümsüyordu. Herşeyi unuttum üşüdüğünü görünce. Hemen sarıldım sonra montumu verdim ona. Kamelyanın ortasında sarkan yazılar vardı. Orada 'seni çok seviyorum paşam' ' aşığım sana' ve en dikkatimi çeken 'hakkını helal et sevdiğim' yazıyordu. Ayrıldığımızda ona sana hakkım helal değil demiştim. Bunu düşüneceğini ummazdım. Sevinmiştim. Kırmızı balonlarla kırmızı kazağı çok güzel uymuştu. Bende o kazağımı giymiştim giymemi söylemişti. Bir çok kıyafetimiz aynıydı. Keçiörende Ftz avm'den almıştık. Ankaralılar iyi bilir. Burdan Angaralılara selamlar 🤗 Emrenin arabasıyla gezmiştik o gün bir sürü sweat kazak vs alıp giyinip elele gezmiştik. Ne kadar tatlısınız diye kolumuzdan tutup söyleyenler vardı. Çok mutluydum. O gün pizza yemeye gittik. Şimdiki anlatacaklarını okumak istemeyebilirsiniz bastan uyarıyorum midesini kaldırmayan okumasın. Esra pizzayı yedikten sonra kolanın içine ketçap mayonez atıp karıştırıp içmişti çok güzel oldu aşkım sende icsene demişti hala unutamıyorum. Ilk orada anladım değişik olduğunu. Daha sonrasında bir gün mercimek çorbasına puding, çaya bal, kola son olarakta makarnaya çorba dökerek yiyordu. Bunları beğendiğini söylüyordu bana. Çok şaşırtıcıydı. Nasıl bu kadar rahattı midesi şaşıp kalıyordum. Bildiğin kız bir öğünde 3 öğünü karıştırıp yiyordu.

Nasıl oldu anlamadan biz her ayrılmadan sonra daha da birbirimize kenetleniyorduk. Herkes ayrıldıktan sonra eskisi gibi olmaz derken biz ayrılınca eskisinden daha iyi oluyorduk. Daha çok sahiplenip daha çok kaybetme korkusu yaşıyorduk. Aşkımızı diri tutan buydu belkide. Bir süre sonra beni Kezban'dan kıskanmaya başlamıştı bu yavaş yavaş artarak iyice onunla konusma artık demeye dahi geldi. Kezban'a diyemiyordum anlayışla karşılamasını da pek beklemiyordum. Bir anda çat diye söyledim ama biz Kezban'la konuşmaya devam ettik. Sizce de çok saçma değil mi bizi birleştiren insandan kıskanması? Onunla buluştuğunda bile kendimizden çok ondan bahsediyorduk ama bilemiyordu tabi kadın hisleri, kıskançlığı vs. Böylelikle iki tarafı da kırmadan idare ediyordum. Arada kalmak çok zor tanga gibi hissediyordum kendimi 😏

Dün, Bugün, YarınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin