Ne diyeceğimi bilemiyordum. Bu gerçekten üzücü bir hikayeydi. Hikayenin devamının da olduğuna emindim ama bir günde daha fazla dram kaldıramayacak kadar bitkindim. Abisiyle babamın bağlantısını daha sonra da öğrenebilirdim.
Ona baktığımda düşüncelere daldığını gördüm. Parmaklarını açık kahverengi saçlarının arasında usulca gezdirdi. Onun için üzülmüştüm. Yaşadıkları kesinlikle kolay değildi. Belki de iyi biriydi. Eğer doğruları söylüyorsa, eğer babamı gerçekten o öldürmediyse gerçekten iyi biri olabilirdi. Neden böyle düşünüyorum ki? Sonuçta o öldürmediyse bile abisi babamı öldürmüştü. Düşünmemek en iyisiydi sanırım. Kafamı toplamam gerekti.
"Ben duşa gireceğim." dedim.
Cevap vermedi. Omuz silktim ve banyoya girdim.
Sıcak su gerçekten iyi hissettiriyordu. Gözlerimi kapattım ve hiçbir şey düşünmemeye çalıştım. Son 2 yıldır sürekli düşünmekten harap olmuştum.
Yaklaşık 5 dakika daha suyun altında kaldıktan sonra duştan çıktım ve havluyu kendime sardım. Aynanın karşısına geçtiğimde uzun zamandır aynalara bakmadığımı farkettim.Yeşil gözlerim uykusuzluktan çökmüş vaziyetteydi. Kumral saçlarım gerçekten yıpranmışlardı. Babam ölmeden önce çok daha bakımlı biriydim. Her açıdan çok değişmiştim. Hem duygusal hem de fiziksel olarak..
Banyodan çıktım ve odama geçtim. Altıma kot pantolonumu üstüme de kolsuz bir tişörtümü giyip odadan çıktım. Poyraz salondaki ikili koltuğa oturmuştu. Geldiğimi görünce bana döndü.
"Artık beni bırakabilir misin? İstediğin bütün cevapları verdim." dedi.
"Hayır, henüz vermedin. Babamla abinin arasında ne olduğunu söylemedin." dedim.
Omuz silkti.
"Bilmiyorum."
Kaşlarımı çattım. Nasıl bilmiyordu?
"Bilmiyor musun?"
"Bilmiyorum. Bak, abimin zaten annemi kaybettiğinden beri akli dengesi bozuktu. Babanı öldürünce tamamen delirdi."
"Ne demeye çalışıyorsun?"
Nefesini dışarıya verdi ve ela gözlerini gözlerime kilitledi.
"Onu akıl hastanesine yatırdılar, Derin. Babanı öldürdüğünden beri onunla konuşmadım."
Bana ilk defa adımla hitap etmişti. Belki de beni ona bunca yaptıklarımdan sonra düşmanı olarak görmüyordu. Ela gözlerindeki hüznü görebiliyordum. Onun için üzülsem de elimden bir şey gelmezdi. Babamı neden öldürdüğünü öğrenmek zorundaydım. O sırada aklıma gelen ilk soruyu sordum.
"Onu ziyarete de mi gitmedin?"
"Konuşabilecek durumda değil." dedi.
Hayalkırıklığıyla başımı salladım. Onu konuşturmanın bir yolu olmalıydı. Bunu nasıl yapacaktım bilmiyordum fakat bir yolunu bulmalıydım.
"Abin hangi akıl hastanesinde yatıyor?" diye sordum.
Kaşlarını çattı.
"Antalya'da. Neden sordun ki?"
"Ben bir bavul hazırlayacağım, oradan senin evine geçeceğiz. Sonra da sen bir bavul hazırlayacaksın. Çünkü işimiz biraz uzun süreceğe benziyor." dedim.
Anlamayarak bana baktı.
"Neden?" diye sordu.
Cevap vermeden önce derin bir nefes aldım.
"Antalya'ya gidiyoruz. Onu konuşturacağım."
Bölümün kısalığından dolayı üzgünüm. Hastayım, kafamı vererek yazamadım ama sizi bekletmek de istemedim. İyileşince bunu telafi edeceğim. Şimdiden teşekkürler. ^_^
![](https://img.wattpad.com/cover/17112446-288-k151036.jpg)