Bölüm Üç

30 5 0
                                    

Artık hikaye tam anlamıyla başlıyor arkadaşlar, sözü fazla uzatmadan iyi okumalar diliyorum :)

Panik içinde araca doğru koşmaya başladı. Ellerini kollarını havada sallıyor, tiz bir sesle sürücüye bağırıyordu. Cipin silecekleri durmuş olmasına rağmen içindeki her kimse henüz motoru kapatmamıştı.

Misty deli gibi arabanın camına vurmaya başladı. Cam aşağı doğru kayarak yavaşça açıldı.Genç kadının fark edebildiği tek şey, saçlarının beyazları bir hayli artmış, kahverengi gözlü bir adamın şaşkın yüzü oldu.

''Buraya park etmeyin'' diye haykırdı.

Adam öfkeli bir sesle " Burada dünya kadar park yeri var!" diye homurdandı. " Derdiniz ne?"

Misty çılgın gibiydi. "Hayır! Lütfen, motoru kapatmayın! Lütfen gidin buradan! Çabuk!"

"Bakın hanımefendi! Başka bir yere park etmem için bir neden göremiyorum..."

Aynı anda korkunç bir klakson sesi havayı doldurdu. Ses, her saniye biraz daha yükseliyordu. Misty başını kaldırıp alışveriş merkezine doğru inen yokuşa gözlerini çevirdi. Çift şeritli caddenin ortasındaki bir kamyon son hızla onlara yaklaşıyor, sürücü hiç durmadan klakson çalıyordu.

Misty, "Kaçın buradan!" diye haykırdıktan sonra kendini kaldırıma geri attı.

Cip birden harekete geçip ileri doğru atılırken kamyon da marketin köşesine gelmiş, kaldırıma çıktıktan sonra son bir manevrayla otoparka girerek park etmiş, birkaç arabaya çarptıktan sonra birkaç saniye önce gri cipin bulunduğu yerde durabilmişti.

Çarpışan arabaların sesi kulakları sağır edercesine yükseldi. Dükkanlardaki insanlar heyecanla dışarı fırladılar. Misty sırtını market binasının duvarına dayamış dehşet içinde manzarayı seyrediyordu. Birkaç kişi, kamyonun içinde başını ellerinin arasında tutarak oturmakta olan şoföre koştular. Misty bir türlü yerinden kıpırdayamıyordu. Dizleri titriyor, başı dönüyordu.

Aynı anda kulağının dibindeki sesi duyarak irkildi.

"Hayatımı kurtardınız!"

Yağmurlu Bir GündeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin