Ada çocukluğun dan beri bu küçük ve renkli balon dükkanına babasına yardım etmeye gelir ve giderdi oradaki huzur mutluluk hiç bir yerde yoktu Çocukluğunun oyun enerjisinden ve oynama isteğinden başka hiç bir sıkıntısı da yoktu. Her sabah uyanır ve erkenden pileli elbisesini giyip koşturarak evden çıkardı.Güneşin kızıllığı ve saçlarının kızıllığı büyük bir uyum oluşturuyordu ve bu on beş yaşında bir kızın fazla güzel göründüğünün yaşayan bir kanıtıydı. Her şey çok güzel her şey toz pembe ve her şey çok mümkündü onun gözünde ta ki o güne dek.Adanın heyecanla beklediği 18.yaş gününde yaşadığı bu sarsıcı olay sebebiyle artık hiçde tozpembe olmayacaktı hayat en sevdiği babası ile en güzel partileri yapıcak en güzel hediyeleri alıcak tı biricik kızına o güzelliğiyle her kezi kıskandırıp babasıyla hava atıcak tı diğer yıllar gibi tabikide genç kız olurken babası onun ilk ve tek aşkı olucaktı o oyuncaklarını atıp babasının kolunda her yeri gezecekti babası onu on altı yılına kadar da yanından ayırtmazdı şimdi ki günleri sonbaharın sarı yaprakları gibi geçiyor okulunu babasından sonra bırakmış o dükkana da hiç uğramamıştı pileli elbisesini de babasıyla beraber o toprağa görmüştü ada...