Bazen yağan yağmurlar kış getirmez nar çiçekleri açtırır.
Ayten doktorla konuştu ama güç onun yakınından bile geçmiyor elleri boş dönüyordu hastaneden kendini hiç bişey yapamayan biri olarak düşündü. Oysa doktor geri adımlar atmaya başlamıştı.
Sezgin adanın annesini rutin kontrollerden sonra taburcu edicek işlemler içinde adayı hastaneye çağırttı.
Onu o günden sonra görmedi ve merak ediyordu o da bu bişekilde geri adım attı.
Ada haberi duydu o rutubetin eve sinmiş olan kokusunu, biriken bulaşıkları, tuvalettin aşırı kusmuk kokusu ve yerdeki peceteler aklından geçiyor nasıl baş edicem diyordu. (Aklına)
Karşı komşusu hatice teyzenin yanında mavi müstakil evde oturan yaşıtı geldi ve ev anahtarını alıp cıktı evden kapıyı açan annesi buyur kızım ne oldu dedi
Ada teyzecim mine nerde dedi.
Mine saçları omzunun hemen hemen aynı hizasında sürekli saçını sarı ve tonlarına boyuyan zayıf bir kız dı sağlık okuyor çoğuzaman evde ders çalışıyordu.
Annesi içerde kızım dur çağırayım dedi mine kapıya yöneldi annesi seslenince.
Efendim ada dedi mine.
Ada bize gelip temizliğe yardım edermisin annem taburcu olucak ta dedi ne olur.
Mine tamam dedi ayakkabısı giydi ve eve geldiler.
Temizlik üç saate yakın sürmüş mine eve dönüştü.
Annesi yarın taburcu olucak ada hastaneye gidecek ve doktoru görücekti korku heycana karışmış bir aya yakın bir bebek adanın karnında habersizce büyüyordu.
Geceleri kusuyor ama bunun hastalık olduğunu düşünüyordu soğuk aldığını üşüttüğünü sanıyor kendini tutup geçiceğine inanıyordu.
Güçlü bir kızdı hayatta dimdik yaşardı tüm acılara rağmen aile acısı çok kötü diyip gözlerini uykuya yumup derin rüylara daldı...