Güneşin ışıkları pencereden süzülüp saçları arasında yüzüne değiyordu. Uyanıp yatağın ortasında gözleri kapalı bir şekilde beş dakika durdu ve düşündü.16.yaş gününden sonra ki doğum günleri farksızdı artık onun için .şimdi uyanıp her yıl yaptığı gibi giyinip ölumün soğuk yolunda yürüyecekti. Gözlerini actığı an bir damla göz yaşı aktı sağ gözünden sildi ve kahvaltı yapmak için giyindi. Merdivenleri inip annesinin hazırladığı masayı gördü annesinin tombiş yanaklarından öpüp eline bir dilim ekmek alıp arasına peynir sıkıştırdı annesine acıklama yapmadı çünkü annesi her yıl gibi bu yılda nereye gittini biliyordu ve evden çıktı ada.
Yolda yürürken mezarlığa yakın bir köşede duran üstü ölüleri andıran tabelası olan çiçekçi den çiçek alıcak ve her zamanki yıllar gibi. Elini cebine sokup parasını çıkardı bir Buket papatya aldıp tekrarladı mezarlığın yolunu. Babası onu 7 yıl önce bırakmıştı onu o muhteşem doğum gününde kaybetti pastasını üflemek içi beklerken vahim ve esrarengiz bir kazayla..