BÖLÜM 2

31 5 0
                                    

Bana kızmış gibiydi,"Bana güvenmemen gerekiyor Açelya.Tamam deli falan olabilirsin ama ben sandığın kadar iyi değilim." dedi. "Madem o kadar kötüsün,beni neden koruyorsun o zaman?" dedim."Seni koruduğumu mu düşünüyorsun?" dedi alayla karışık kızgınlıkla." Evet,beni kendinden korumaya çalışmıyor musun?" dedim ben de.Kafasını iki yana salladı,"Ben sadece seni uyarıyorum Açelya.Hayatının şu ankinden daha beter olamayacağını düşünüyorsun değil mi? O zaman büyük yanılıyorsun demektir." dedi.Meydan okurcasına çenemi kaldırdım."Adi bir sapık mısın yoksa bir seri katil mi? Eğer can borcunu ödemek istiyorsan şu dediğin sevgilin olmam olayını anlat." dedim.Pes etmişti ama diğer yandan bu hoşuna gitmişti sanki." Dediklerinin hiçbiri değilim.Ama bu benim kötü biri olduğumu değiştirmez,başka kötülük yolları da var.Bunu burada konuşamayız." dedi.Ben de nereye gideceğimizi sordum."Benim evime." diye cevap verdi. Evi fazla uzak değildi herhalde çünkü yürüyerek gidiyorduk.Aklımda binbir düşünce vardı.Acaba şu an geri dönsem mi? Bu çocuk ne yapacaktı bana? Evi nasıl biryer ki? Eğer bir gün gerçekten yaşarsam nasıl tekrar vazgeçecektim ondan? Yaşamayı nasıl bırakacaktım? "Üşüdün mü?" diye sorduğunda kendime geldim.Üşüdüğümü farkettirmemeye çalışarak,"Hayır." dedim.Bana inanmamıştı."Yanakların kızarmış." dedi.Evet,büyük ihtimalle burnum da kızarmış olmalıydı.Bana elini uzattı,ben de tereddüt etmeden tuttum.Bu onu yine kızdırmıştı.Ne tuhaf biriydi."Hem elini uzatıyorsun tutmam için, elini tutunca da kızıyorsun." dedim Duman'a. Karanlıkta simsiyah olan gözlerini bana dikti."Elimi tutmana değil,hiç düşünmeden tutmana kızdım.Laf anlamazsın sen." dedi.Bu çocuk cidden değişikti."Bana güvenmeni istemiyorum diyorum sana." dedi sinirle."Tamam tamam güvenmiyorum sana.Hatta korkuyorum senden.Oldu mu?" diye sordum. Bana güldü.Gülünce gözleri kısılmıştı ve dudağının iki kenarında da çizgiler çıkmıştı.Ne güzel gülüyordu öyle.Başka birine dönüşüyordu sanki gülerken.O kadar güzel bir yüzü vardı ki.Benden güzel olduğunu düşünüyordum hatta."Senin gibi bir kızla ilk kez karşılaşıyorum." dedi.Gözlerimi devirdim,"Bizim gibiler kırk yılda bir gelir zaten,ben de her gün senin gibi birine rastlamıyorum." dedim."İşte geldik." dediğinde etrafıma baktım.Bu mahallede bizimkine benziyordu ama burası daha güzeldi.İki katlı normal gibi görünen evin önünde durmuştuk."Sen kiminle yaşıyorsun?" diye sordum.Üst kattaki pencerelerden birinden az da olsa ışık geliyordu."Kardeşimle." diye cevap verdi.Herşeyiyle beni şaşırtıyordu."O adamlarla ne işin vardı?" diye sorduğumda yine duymamazlıktan geldi.Evin içine girdik.İlk kat gayet normal ve güzeldi.Üst kata çıktığımızda şaşkına döndüm.Perdeler ve eşyalar siyahtı,perdeler sonuna kadar çekilmişti. Küçük avize yeterince iyi aydınlatamıyordu içeriyi.Masaların üzerleri, koltuklar kağıt doluydu.Ne işler karıştırıyordu bunlar acaba? İçeriye bir kız girdi.Pembe boyalı saçları, üzerindeki deri pantalon ve siyah tişörtüyle hoşuma gitmişti.Duman'ın kardeşi bu kız olmalıydı.Durup bana baktı.Sonra Duman'a döndü,"Sevgililerinle işini aşağıda halletmiyor muydun sen?" dedi.Hiçbirşey söylemeden durdum.Duman,"Bize yardım etmek için burda." dedi ve kağıtların arasından kendine yer açıp koltuğa oturdu.Ben de aynısını yaptım.Kız tekrar bana döndü."Ben Defne,Duman'ın kız kardeşiyim." diye tanıttı kendini."Ben de Açelya." dedim.Kız bir odaya girdi.Ben Duman'a döndüm."Nesiniz siz çete gibi birşey mi?" dedim ona.Beni duymuyormuş gibi yaptı.Yanımda duran kağıtlardan birini alıp baktım.Bir binanın haritasıydı bu.Bir tane daha aldım.Bunda da güvenliklerinin yerleri,kilitli odalar ve birkaç yer daha işaretlenmişti.Para kasası diye işaretlenen yere baktım.Bunlar hırsızdı! Yaşadığım aydınlanmayla birlikte şaşkınca Duman'a baktım."Nereyi soyacaksınız?"diye sorduğumda bana baktı.Gözlerinde gördüğüm şaşkınlık beni güldürdü."Kağıtlara mı baktın?" dedi.Kızgın gibi durmuyordu,"Evet." dedim ona.Kız tekrar yanımıza geldi."İçeriye gelin." diye bir odayı işaret etti.Ayağa kalktığım gibi odaya yöneldim.İçerisi daha çok çalışma odası gibiydi.Masanın etrafına oturduk.Bana düşecek görevin tam olarak ne işe yarayacağını düşünüyordum.Bu sefer duman konuştu,konuşurken bana bakıyordu."Burası bir iş adamının ofisi.Derdimiz sadece para çalmak değil.Öyle olsaydı bir ofisi soymaya çalışmazdık.Bu adam babamızın eski ortaklarından bir tanesi.Bizi tanıyor." burada araya girdim."Neden bu adam,tamam babanızın eski ortağı falan ama niye bu adamın ofisi? İntikam meselesi mi bu?" dedim.Sonra kıza baktım.Bana bağırmasını beklerken sakince,"Evet." dedi.Duman konuşmaya devam etti."Seninle şirkete gideceğim.Defne sonradan gelecek.Babamın batmasına neden oldu ya, adam-yani patron- aklı sıra bize yardım etmeye çalışacaktır.Onun bir tane oğlu var,genelde şirkette babasının yanında duruyor.Burada sen devreye giriyorsun.Ben tuvalete gidiyorum diye çıkıp adamı arayacağım.Adamın adı Tarık.Ona önceden yaptığı pislikleri söylemeye başlayınca bu onu korkutacaktır.Yani onu kimsenin duyamayacağı bir yere gidecek.Adamın çocuğunun ismi Serkan.Serkan'ı araştırdığımızda kız düşkünü olduğunu öğrendik.Sen ona bir ilaç vereceksin.Bu ilaç sorduğun soruları doğru yanıtlamasını sağlayacak ve bu söylediklerini uyandığında hatırlamıyor olacak.Adamın karısı yok,boşanmışlar.Bu yüzden ne olur ne olmaz diye oğluna herşeyi söylüyor olmalı.Ha diyelim şifreyi bilmiyor, o zaman doğum tarihi,kimlik numarası gibi şeyleri sorup dene.Bu sırada Defne de sonradan gelip Tarık'ı bayıltacak.Kameraların ve güvenliklerin yerlerini biliyoruz.Biz bunları düşündük,biraz daha üstünde düşüneceğiz.Sen yapıp yapamadığını bize bununla söyleyeceksin." deyip küçük siyah bir cihazdı bu."Bununla hepimiz birbirimizi duyabileceğiz.Odaların durumları müsait bu plan için.Kimsenin seni görmesine imkan yok.Bizim Defne tam bir bilgisayar dahisidir.Adamın işini hallettikten sonra senin yanına gelecek ve bilgisayardan bütün çalışanlara mesaj atacak.Toplantı vs. olursa iptal etmeleri,onu rahatsız etmemeleri için.Bu sayede odasına girecek bir çalışan tehlikesi ortadan kalkacak." bu plan çok basit gelmişti gözüme."Yani elimizi kolumuzu sallaya sallaya girip çıkacağımızı mı söylüyorsun? Bu çok basit olmadı mı sizce de? Defne adamı bayıltıp nereye koyacak? Birisinin görme ihtimali çok yüksek." dedim.Defne ofisin haritasını önüme koydu."Adamın odası burası.Kimsenin görmeyeceği bir yere gitmek istiyorsa tek şansı soldaki koridor.Çünkü bütün işçiler diğer tarafta.Burada sadece bir kamera var.Bilgisayardan yapabilirsem bu kamerayı iptal etmeye çalışacağım.Bu taraftaki koridorda eski dosyaların,temizlik malzemelerinin bulunduğu odalar gibi sık gidilmeyen odalar var.Temizlik görevlisi gibi giyinip adamı takip edeceğim. Onu bir şekilde o odalardan birine sokup bu iğneyle bayıltacağım." dedi iğneyi gösterip. Bu çok kolay gibi görünüyordu. Duman," Adam bayıldıktan sonra senin yanına geleceğim ben de. Eğer şifreyi öğrendiysen paraları kol çantana doldurmaya başlayacağız.Bir yandan da ben önemli evrakların fotoğraflarını çekeceğim.Asıl amaç evraklar ama elimiz boş dönmeyelim değil mi?" dedi. Yerine oturmayan şeyler vardı."Ben hala Defne kamerayı iptal edemezse diye düşünüyorum." dedim.Defne gözlerini devirip masanın üzerinde duran laptopu açtı.Bana birkaç soru sorup birkaç dakika bilgisayarla uğraştı.Telefonuma gelen mesaja baktım.Okuduklarıma inanmam biraz zaman aldı."Bankama para mı yatırdın? İyi de nasıl,kimin parası?" dilim tutulmuştu.Bu kız gerçek bir hackerdı.Hayranlıkla ona bakmayı sürdürdüm.Bu inanılmaz bir şeydi."Nasıl yaptığımı sonra anlatırım.Sen bana inanıyor musun onu söyle." dedi gülerek." Tabi ki de inanıyorum.Sen gözümün önünde bankadaki paramı yürütsen haberim bile olmaz benim." dedim. Birşey daha kalmıştı aklıma takılan."Çocuğun ilgisini çekmezsem ne olacak peki?" dedim.Defne ile Duman bakıştılar. Duman neredeyse kendi kendine,"Bu planda tek takılmadığım yer orası inan." dedi,bu beni utandırmıştı.Defne onu onayladı,"Bu gece burada kal,aç mısın bu arada?" dedi. Acıkmıştım gerçekten."Zahmet olmasın sana?" dediğimde taklidimi yapıp dışarıya çıktı.İlk kez kendimi bu kadar mutlu hissediyordum.Duman'a döndüm,"Babana ne oldu?" Bu soru onun yüzünü germişti.Yumruklarını sıktığını gördüm.Bu yasaklı soruydu anlaşılan.Yemeğimi yedikten sonra Defne bana kalacağım odayı gösterdi.Yarın Cumartesiydi,plan da yarın olacaktı.Uyku tutmayınca salona geçtim.İki kardeş hala plan hakkında konuşuyorlardı.Sigara paketimi cebimden çıkardım ve diğerlerine de uzattım.Birer tane de onlar aldı.Üçümüz oturmuş karşıdaki boş ve rutubetli duvara bakarak sigaralarımızı içiyorduk,Duman'a dönüp baktım.Uzun kirpiklerinin arasından geçip havada dans eden sigara dumanı benimkine karışıyordu.Bir nefes daha çekti ve bana üfledi.Gülümsedim,o da gülümsedi.Bende ona aynısını yaptım.Gözlerini kapayıp dumanı içine çekti.'Dumanların içindeki Duman.' dedim içimden.Duman bana bakıp gülmeye başladığında içimden söylemediğimi anladım. Ama buna pişman değildim.Uzun zamandan beri birini güldürmeyi hiç bu kadar istememiştim.Defne öksürdü,"Size iyi geceler gençler,ben kaçtım." dedi ve gitti."Benim hiç uykum yok." dedim Duman'a.Onun da yoktur diye umuyordum içten içe."Benim de yok." dediğinde kocaman gülümsedim.Ayağa kalktı,"Yarın hangi elbiseyi giyeceğine karar verelim o zaman.Beni takip et." dedi,sonra koridorun en sonundaki odaya girdi.Ben şaşırıp kalmıştım.Zaten onun yanındayken şaşırmamak mümkün değildi.Oda kıyafet doluydu,her çeşit kıyafet vardı.Garson kostümü,temizlikçi kıyafeti,takım elbiseler, abiyeler... Elimi askılardaki kumaşların üzerlerinde gezdirmeye başladım.Duman kapıya yaslanmış beni izliyordu."Seç birkaç tane." dedi bana.Bir tane siyah seçtim, bir tane mavi,bir tane beyaz,bir tane de kırmızı. Hepsi güzeldi aslında.Duman'a döndüm,"Sen dışarıda beklesen?" Duman kafasını anlayışla salladı.İlk siyah elbiseyi denedim.Aşırı mini olan ışıltılı bir şeydi.Duman'ın karşısında durduğumda bir süre bacaklarımı kesti."Beni röntgenlemeyi kestiysen düşünceni söyler misin artık?" dedim.Sonunda gözlerime baktı,"Bunu asla giymemelisin." dediğinde kaşlarımı çattım.Çirkin mi olmuştum yoksa? "Neden?" dedim."Olmamış." dedi sadece.Suratım düşmüştü,anlamaması için hemen arkamı dönüp odaya geri döndüm.Bu sefer beyaz elbiseyi giydim.Derin göğüs dekoltesi vardı,önü kısa arkası uzun bir elbiseydi.Bunu kesinlikle beğenecekti.Koşarak salona geri döndüm.Duman bir sigara daha yakmıştı."Bu nasıl olmuş?" diye sorduğumda bana baktı.Ve sigarasından derin bir nefes çekti.Bu benim ürpermeme neden olmuştu.Koltuğun arkasında duran boy aynasının karşısına geçtim.Elbise bedenime tam oturmuştu.Solgun tenimde kırmızı dudaklarım öne çıkıyordu.Kısa saçlarımı elimle düzelttim.Fena görünmüyordum,hatta bayağı güzel olmuştum.Duman'ın arkamda durduğunu gördüm.Bana çok yoğun bakıyordu.Bakışlarının altında eziliyordum sanki.Yanına gittim ve sigarasını dudaklarının arasından çekip kendi dudğıma koydum.Gözlerini kırpmadan bana bakıyordu.Ben de derin bir nefes çekip sigarasını dudaklarının arasına geri koydum."Bu tam olarak yarına uygun bir kıyafet değil." dedi.Geri gidip mavi elbiseyi giydim.Kabarık etekli kısa bir elbiseydi.Askısı yoktu ve bunun da sırt dekoltesi vardı.Yeniden karşısında durdum.Birşey söylemeyince aynanın karşısına geçip kendime baktım.Su perisi gibi olmuştum sanki.Tam arkamda durdu,nefesini boynumda hissediyordum.İçimde oluşan kıpırtılar da neyin nesiydi böyle? Kelebek dedikleri şeyler miydi bunlar acaba? Yutkundum. Duman'ın soğuk parmakları sırtımda gezinmeye başlamıştı.Gözlerimi yumdum.Bu yabancı bana ne yapıyordu böyle?Bir anda hayatıma girmiş ve bana yaşamayı vaad etmişti.Ya asıl ölümüm oysa? diye düşündüm.Kafamdaki düşünceleri dağıtıp ondan uzaklaştım."Bilerek mi giyiyorsun bunları? Adamı kendine aşık etmeyeceksin,etkilemen yetiyor." dedi.Gözlerimi kısarak ona baktım.İltifatını bile azarlayarak söylüyordu resmen.Son elbiseyi giymeye gittim.Koyu kırmızı olan bu elbisenin boyu da dizimin üstündeydi.Diğerleri kadar derin olmasa da bu elbisenin de göğüs dekoltesi ve sırt dekoltesi vardı.Kumaşı kadifeydi,belinden aşağısı hafif kabarık duruyordu.Bu elbiseye bayılmıştım.Bir çift siyah topuklu ayakkabı görünce onları da giyip salona girdim."Beğensen de beğenmesen de bu elbiseyi giyeceğim.Hem zaten niye sen karışıyorsun ki bana?" dedim.Dişlerini sıktığını çenesinde sertleşen kemiklerinden anlaşılıyordu.Dibime kadar geldi,"Çünkü yarın senin sevgilin olacağım." dedi."Hah." dedim ve güldüm."Kendini o kadar kaptırma bence." dedim Duman'a. "Bence sen de kendini buna alıştırsan iyi olur.Beklemediğin bir anda öperim falan,sonra bana kızma." dediğinde gözlerim istemsizce kocaman açıldı.

GÜZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin