BÖLÜM 7

14 4 0
                                    

Koşmaya başladığımızda arkamızdan silah sesleri yükseldi.Deli gibi koşuyorduk. Vücudumda salgılanan adrenalin hormonu kalbimin deli gibi çarpmasına neden oluyordu. Bir süre daha koştuktan sonra ciğerlerim artık iflas etmek üzereydi.Ama adamlar hala peşimizi bırakmadılar ve ateş etmeye devam ettiler.Duman birden duraklayınca hemen ona döndüm,"Ne oldu?" yüzünü acıyla buruşturduktan sonra,"Ara sokağa girelim."dedi. Elini daha çok sıkıp koşmaya devam ettim. Nefesleri sıklaşmıştı.Sokağa girdiğimizde rastgele bir apartmanın içine girdik. Nefeslerimiz normal hızına dönene kadar sessizce bekledik. Adamların sesleri duyulmaya başlamıştı. Duman yüzünü buruşturmaya devam ediyordu. Kolunu tuttuğunu gördüm, kolu kanıyordu. Allah kahretsin deyip bir küfür mırıldandım. Adamlar tam bizim içine girdiğimiz apartmanın önünde durduklarında kalbim parende atmaya başladı. Duman'a baktım,eliyle beklememi işaret etti. Yarasını merak ediyordum,içimde sanki ben vurulmuşum gibi bir acı vardı. Sesler kesildiğinde," Hastaneye gitmeliyiz." dedim. "Olmaz." dediğinde kaşlarımı çattım,"Ne demek olmaz sen kafayı mı yedin?" dediğimde sert bir bakış attı." Eğer hastaneye gidersek bunun kurşun yarası olduğunu anlayıp bizi sorguya çekecekler." dedi. "Nasıl pansuman edeceğiz o zaman? Enfeksiyon kapabilir." dediğimde durumuna rağmen gözlerini devirip bana alayla baktı," Biz her yıl böyle şeyler yaşıyoruz zaten merak etme." dedi. Ne kadar rahattı,sanki kolu yaralanan benmişim gibi. Ayağa kalkmasına yardım ettim ve dışarıya çıktık. Etrafta kimse yoktu.
Eve girdiğimizde Defne yanımıza geldi ve hemen birisini aradı. Doktor mu aramıştı acaba? "Birazdan gelecek." dedi Duman'a. Anlamamış bakışlarımı görünce bana açıklama yaptı,"Azra bizim yaralanma işlerimizle ilgilenen bir arkadaşımız. Sağlık okudu ama şuan bir işi yok." dedi. Kız olduğunu öğrenince biraz bozulsam da farkettirmemeye çalıştım. Defne odalardan birine gidip sağlık malzemelerinin bulunduğu çantayı bulmaya gitti. Duman koluna bakmaya çalışıyordu. Yanına gidip hırkasını üzerinden çıkardım. Gülümsüyordu. "Ne var?" dedim kaşlarımı kaldırarak. "Hiç." dedi sadece. Sonra tek kolunu kullanarak tişörtünü de çıkarttı. Vücuduna bakmamak için kendimle savaş veriyordum ve bunu bilerek yaptığını hissediyordum. Gözlerim koluna kaydı midemin bulandığını hissediyordum. Tişörtü alıp yarasının üzerine bastırdım." Kurşun sıyırmış." dedim Duman'a. "Hayırdır hemşirelik falan mı okudun?" diye sordu. "Hayır,bunu bilmek için doktor olmak gerekmiyor." diye cevapladım sorusunu. Beni kendine doğru çekti," Özür dilerim." dediğinde şaşırdım. "Ne olursa olsun seni bu işe bulaştırmamalıydım." dedi. İçimdeki o hiç tanımadığım duygu yine gün yüzüne çıkmıştı. Birisi tarafından önemseniyordum ilk defa. Ne olacağını umursamadan ona sarıldım. Bir saniye sonra yok olacakmışız gibi,birdaha hiç sarılmayacakmışız gibi... O da bana sarıldı,sigara kokuyordu. Bir de kendine has kokusu geliyordu burnuma. O kaslı kollarıyla bana sarıldığında karnımdaki kıpırtılar yeniden belirdi. Bir öksürük sesi duyduğumda kalkmak için hamle ettim ama Duman sağlam koluyla beni yanına oturttu ve kolunu omzuma doladı. Gelen kız çok güzeldi. Bütün kızları kıskandıracak bir fiziğe sahipti,simsiyah saçları dalgalıydı ve omuzlarından dökülüyordu. Mavi gözleri ışıldıyordu sanki. Üzerindeki kıyafetler yeni ve gösterişliydi. Elimi kısa saçlarımın içinden geçirdim sonra bir sigara yaktım. Duman kıza bakıyordu. Tam kalkacakken tekrar kolumdan tuttuğunda gözlerine baktım. Hiçbirşey anlaşılmıyordu o koyu kahve gözlerinden. Yanına oturduğumda başımı omzuna yasladı. Sonra ağzımdaki sigarayı alıp kendi içmeye başladı.Azra ayakta dikilmiş gözlerini kırpmadan Duman'a bakıyordu. Bu durum beni huzursuz ediyordu içimden kızın saçını yonmak geçiyordu.Derin bir nefes aldım,"Başlasan mı artık,çocuğun kan kaybından ölmesini mi bekliyorsun?" dediğimde kız bu sefer mavi gözlerini bana çevirdi. Bu sefer gözlerdeki parıltı sertleşmişti ve o güzel yüzünde kötü bir ifade belirmişti. Bu kısa bakışmadan sonra yine Duman'a döndü. Ben yokmuşum gibi kucağına oturup yanağından öpünce gözlerim yuvalarından çıkmak üzereydi az kalsın. Nefes almayı unuttuğumu fark edince derin bir nefes aldım. Azra," Hoşgeldin demek yok mu Duman? O kadar mazimiz var." dedikten sonra kahkaha attı. Bu ne iğrenç bir kişilikti yahu. Üstelik Duman hiçbir tepki vermemişti. En azından onu itmeye çalışabilirdi.Artık burada daha fazla durmam aptallıktı. Duman'ı kendimden uzaklaştırmak için itip ayağa kalktım. Zaten ne bekliyordum ki? Aptal kafam benim! Arkama dönüp hızlı adımlarla yürümeye başladım. Gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle silip bir sigara daha yaktım kendime sövmeye devam ederek. Sonra hangi oda olduğuna bakmadan bir odaya girdim. Lanet olsun ki burası Duman'ın odasıydı.

Arkadaşlar lütfen hikayem hakkında düşündüklerinizi yazınız. Yazmam için biraz fikir almak fena olmazdı yani. Oy verirseniz emeğimin karşılığını alacağımı düşünüyorum. İyi okumalarr:D

GÜZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin