O duyguları yaşamayalı uzun yıllar olmuş gibi gelmişti. Hayatın sonuna gelmiş en sonunda uçurumdan atlamıştı. Aşağıda ne olduğunu bilmeden,tekrar nefes alabilecek mi garantisini veremeden. O kararını vermişti. Kendi için doğru olan buydu.
Tek çare ya onu içmekti. Ya da ölmek. Kimseye muhtaç olmayacağım diye yemin etmişti. Evet! Sonuç atlamakta olan bir genç hemde uçurumdan. Hadi ama hayat ne zaman adil oldu ki?
Doğru cevap hayata kısmen küsmeme neden olmuştu. Hiçbir zaman. O güneşli günleri özleyecekti. Babasıyla el ele bakkala gitmeyi, ona alınan kelebekli tokaları annesinin yeni ördüğü saçına takmasını özleyecekti.
Babannesinin şişko olduğu için ettiği dırdırları. Sevgilisi Edim in gözünün içine bakışını. Onu bu illete bulaştıran Busenin kahkahalarını özleyecekti.
Atlamak için bir an bile düşünemeden titremeye başladi. Kahretsin gelecek zamanı bulmuştu. Yoksunluk krizi.
Ayağını yosun tutmuş yamaca bastı. Ve kendini bosluğa bıraktı .Son düşüncesi Cehenneme gitmekti.
İntihar çözüm değildi. Sadece kaçıştı. Kendinden onun arkasından bir gülüp bir konuşan insanlardan. İnsan olmaya çalışan sessli varlıklardan.O da kaçtı. Çünkü güçsüzdü. Yada kendini öyle zannediyordu. Her insan güçlü doğardı. O gücü kendinde aramamıştı...
Ölümü kaçış zannedip ona kollarını açmıştı..
Çözüm bu değildi. Hiçbir zaman olmamıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZ
RandomO hissettiklerini yazardı.Okuduğu kitaplara gözü gibi bakardı. Birgün yakınlarda bir gün beyninden akıp sonsuza uzanan cümlelerini farketti.O fısıltılara kulak verdi.Ellerine uzanan elleri tuttu.Herkesin bir sonsuzu vardı... Onun sonsuzu cümleleriyd...