O hissettiklerini yazardı,peki ya hiç hissetmediği duyguları ne yapmalıydı? Alınganlık(delicate) ruhunda vardı, insanların ona yaptıkları tetikliyordu ruhunu...
Peki gerçekten bile isteye mi yapıyordu? Hayır... Gerçekten o gözyaşlarını istemiyordu, yada kafasında bulanan insanların ardı arkası kesilmeyen sözlerini.
Çok acıtıyordu çaresizlik, eli kolu bağlı sadece bakabiliyordu. Kendini kötü haber sunan spiker gibi hissediyordu. O gülümsemesini başkasına göstererek acısını artırıyordu. Canı çok yanıyordu. Acıyordu, kanata kanata boğazından çıkıyordu.
Hıçkırıkları artık onu nefessiz bırakmaya başlamıştı... Ne yazık. Seveni başka, sevdiği başka, sevildiğini hissetmek başka. Umutlar sürükleniyordu adından hemen giden gözyaşlarıyla...
Unutmak için çaba harcıyor, ona sunulan iyilikleri eliyle, kendi elleriyle itiyordu.
Hayat adil miydi?
Hayır.Birgün öleceğini bile bile hergün onu düşlemek normal miydi?
Hayır.Bitiyordum.
Zaman beni tüketiyordu.
Benimde zamanım geliyordu.
Gidiyordum. Gidiyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZ
RandomO hissettiklerini yazardı.Okuduğu kitaplara gözü gibi bakardı. Birgün yakınlarda bir gün beyninden akıp sonsuza uzanan cümlelerini farketti.O fısıltılara kulak verdi.Ellerine uzanan elleri tuttu.Herkesin bir sonsuzu vardı... Onun sonsuzu cümleleriyd...