Sadece salt mutsuzluk vardı, sokak lambasında. Gecede, ona eşlik eden yıldızlarda. Karanlıktı, zifiri karanlık. Hiçbir evin ışıgı yanmıyordu, karanlıkla anlaşmış gibi. Gök gürledi, sanki ölen biri için haykırılan sözcükler gibi.
Yağmur tiselemeye başladı, duyguları dile getirdi. Sanki içinde tuttuğu tüm stresi, göz yaşlarıyla akıtır gibi. Karanlık ve gece buna göz yumdu. Şimdi sadece çakan şimşekler, ve onun hıçkırıklarına karışan göz yaşları vardı.
Işıksız yollar, kaldırımlar, bahçeler bunalmıştı. Gecenin kasveti, yağmurun şiddetini arttırıyor cama daha bir öfkeyle akmasını çarpmasını sağlıyordu.
O çocuk bedeni, sırılsıklam olmaya alışmıştıda... O babasından yediği, işittiği kötü sözlere alışamamıştı. Şimdi ne bir babası vardı, nede gidecek bir evi.
Nefesi yağmura karışmıştı. Her gece kötü alışmıştı gece yarısından sonra gezmeye. Yine stresli bir günün sonunda kendini dışarı atmıştı. Derin bir nefes daha çekti.
Kapşonunu kafasına tekrar çekti. Kulaklığını takarak farklı bir sokağa girdi. Sonra yine farklı sokalar, evler, harabeler. Sonra tanıdığı bir evin önünde durdu. Kulaklığını kopartırcasına çıkarttı.Uzun siyah saçlarını yüzünden arkaya attı...
" LANET OLSUN... SENI SEVİYORUM... BENİM GECEMDE YILDIZIM OLUR MUSUN? SANA SORUYORUM!"
Her gece aynı nefessiz kalışla kabusundan uyanıyordu. O gece hiç aklından çıkmıyordu.
Onu gerçekten seven bir kız vardı. O hiç anlayamamıştı. Kız gecenin ortasında gelip , bağırıp çagırıp elindeki silahı kalbine dayayarak. Ona bakarak, tam gözlerinin içine bakarak intihar etmişti.Yere bedeni düşerken,camdan onu izlemiş donmuş kalmıştı. Ber gece aynı kabus, aynı kız vardı gözünün önünde. Ebrar... Ebrar dı adı evet.
Hiç düşünmeden, onun gözünün içine bakarak ölen Ebrar'ı vardı.
Gitmişti...
Bitmişti...
Aynı silahı çekmeceden çıkartıp, son kurşunuda kendi kalbine sıktı. En iyi seçim buydu. Ona diğer dünyada hesap sorabilirdi...
Her gece ruyalarında intihar eden adam, bugün kalbine sıkarak ölmüştü. Beş gram bime etmeyen mermiyle....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZ
RandomO hissettiklerini yazardı.Okuduğu kitaplara gözü gibi bakardı. Birgün yakınlarda bir gün beyninden akıp sonsuza uzanan cümlelerini farketti.O fısıltılara kulak verdi.Ellerine uzanan elleri tuttu.Herkesin bir sonsuzu vardı... Onun sonsuzu cümleleriyd...