Vazgeçebilir Misin ?

3. Bölüm // İlk Çarpıntılar //

3. Bölüm

 

Multimedia : Yetkin...

Eva, Cem’e yardımda bulunacak sözleri söylerken Yetkinle de göz teması kurmayı ihmal etmiyordu. Onun dikkatlice kendilerini dinlediğini anladığında ise söylediklerine daha çok dikkat veriyordu.

 

‘’ Anladığını umuyorum Cem. Bayanlara ne çok sert ne de çok cıvık  bakacaksın. Sana ait olan zaten eninde sonunda seni bulur. Sen yeter ki usturuplu bir şekilde beklemeyi bil. Yanlış bir davranışında ya da sözünde senin olanı da kaybedebilirsin. Ve en önemlisi ise sana yaklaşan her kıza kalbinin asıl sahibi gibiymiş gibi davranma! İyi bir erkeğin kalbini hak etmeyenler boş yere kalbinde büyük bir enkaz bırakabilir. Bunu asla aklından çıkarma. Önce onun karakterini, sana olan yaklaşımını çöz ondan sonra asıl seni ortaya çıkar. ‘’

 

Cem, doktorunu tüm dikkatiyle dinleyip onun söylediklerini aklına bir bir işliyordu iğne iplikle. Çok doğru ve yerinde tespitler yapıyordu güzel doktoru Eva. Yalnız bir sorun vardı ki; o beklemeyi  sevmeyen bir tipti ve eski alışkanlıkları kolay kolay onu bırakmayacak gibiydi.

 

‘’ Dediklerini anlıyorum anlamasına da bu iş sandığım daha güç çıktı. Ben çok beklemeyi sevmem ve pes ettiğim anda da asıl aşkı kaçırabilirim. En önemlisi ise o çıkarcı kızları nasıl diğerlerinden ayırabilirim ? Bazı kızlar çok sinsi. İstediğini alana kadar o iğrenç maskesini düşürmez…’’  diyerek içindeki kurtları bir bir dökmüştü.

 

Eva, tam yanıt vereceği sırada ortalığa bumbuz bir ses hakim olmuştu.

 

‘’ Senden seni alana kadar vazgeçmez öyleleri. Önce kalbini sonrada sana ait olanları alır yüzsüzce. ‘’ diyerek bomba etkisi yaratan sözleri attı ortalığa Yetkin. Söylerken ki yüz ifadesi hem sertliğin hem de pişmanlığın karışımını içeriyordu. Cem ve Eva şaşkınca birbirine bakarken Yetkin gözlerini donukça  Eva’ya dikmişti.

 

Eva, ona çevrilen bakışlarda bas bas bağıran yardım et sözlerini duyar gibiydi. Kitlenip kaldığı o delici  bakışlar hem yüreğine hem de gözlerine atışını yapmıştı. Sözlerini fırtınadan silkelenirmiş gibi alelacele toplayıp dilinin ucunda hazır etmişti  Eva.

 

‘’ Çok haklısınız Yetkin Bey. Öyleleri  oltasına gelen her erkeği kılçığıyla baş başa bırakana kadar rahat bırakmaz. Erkekler ya bu yemi tam yutup kalbi dahil her şeyiyle dımdızlak kalmaya razı olacak ya da o yemi erkenden bırakıp yaralı bir halde kalacaklar. Ama her iki seçenekte de kadınlara olan güvenlerini yitirip pişmanlıklarını ömür boyu hissedecekler. ‘’

 

Genç doktor, söylediklerini ince eleyip sık dokuduktan sonra söyleyivermişti. Kalbi yaralı birine söyledikleri her daim daha bir seçici olmuştu. Yetkin’in tüm dikkatini kendisine yönelttiğini her sözünden sonra değişen yüz ifadesiyle anlamıştı. Her daim duruşu sert  ve kendinden emin olsa da her mimiği ve bakışlarındaki her değişimden neler hissettiğini anlayabiliyordu.