2.Bölüm
Evden çıkmadan son kez aynaya bakıp kendisini süzdü. Bugün içinde anlamlandıramadığı bir burukluk vardı. O burukluk gülümsemesine de yansımıştı Eva’nın. Yeni bir güne kapısını açıp arabasına adım atarak başlıyordu. Yeni hastalar, farklı hayat hikayeleri ve içini döküp rahatlama seanslarıyla dopdolu bir gün onu bekliyordu. Ayrıca bugün Cem ve arkadaşı da gelecekti. Geçen bir hafta tatlı bir yorgunlukla ve Cem’in tavsiye ettiği yeni hastalarla geçmişti. Onun sayesinde içine düştüğü girdaptan kurtulmuş ve para sorununu bir süreliğine ortadan kaldırmıştı. Evle iş yerindeki düzeni tam olarak kurduğunda bu sıkıntısı da tam olarak çözülecekti.
Beyaz Ford Focus’una bindikten sonra En’lerinden olan Lana Del Rey’in Summertime Sadness şarkısını açtı. Sözleri şu anlık ruh haline hitap etmese de şarkının ritmi akıp götürüyordu tüm kötü hisleri… Ofisine geldiğinde asistanı Gül’e selam verip odasına geçti. Her gün ki gibi ilk işi müzik setini açıp şarkısını seçip masasına geçmek olmuştu. Arabada çalan şarkı şimdi sıcacık yuvayı andıran ofisinde dalgalanırken gözlerini huzurla kapattı. Evden çıkmadan önce hissettiği burukluk az da olsa etkisini yitirip huzura yelken açmıştı. İlk hastasını aldığında müziğin sesini kısıp odaya bambaşka bir tarza sokmuştu. Sessiz bir melodi eşliğinde hastasını dinlerken duyduklarını tartıp diyecek olduğu sözleri ön elemeden geçiriyordu.
‘’ Sevmek, aşık olmak korkudan ibaretti benim için. Çevremde ve yakınımda tanık olduğum her acılı aşk hikayesi, kalbimi mühürleyip acı çekmeyi benden uzak tutmaya çalıyordu. Ama her ne olduysa onu tanıdıktan sonra oldu. Korkum en büyük sevdam olup karşımda dikiliverdi. Ben ondan kaçtıkça o bana daha çok yaklaştı. Sanki hissettiklerimi anlamışçasına peşime daha çok düştü. Sonunda ise zafer onun olmuştu. Hiç aşk yüzü görmemiş kalbim çırılçıplak bir şekilde onun elindeydi. Korka korka sevdim onu. Sevgiye ve aşka duyduğum açlığı onunla uçurumun kenarında kapatmaya çalışırken nerden bilebilirdim ki onun beni uçurumdan atacağını. Ben korkumun en büyük cezası oldum. Ona verdiğim tertemiz kalbimi yaralı, dikenlerle katledilmiş bir şekilde elime aldım. Şimdi ben ne yapmalıyım, nasıl savaşmalıyım ? En önemlisi ise ben bana küsmüş olan kalbimi nasıl kazanıp yaralarını temizlemeliyim ? ‘’ diye içten bir şekilde haykırdı genç kız.
Konuştukça sesi kısılıp, gözyaşları bir bir süzülüyordu. Eva kendini toplayıp, sehpada bulunan mendili ona uzattı. Yeni hastası Betül’ün gözleri acıyla haykırıyordu yaşadıkları. Onun da en büyük korkusu tertemiz kalbine yara almak değil miydi ? O yüzden değil miydi kalbini kapatıp duygularını hizaya soktuğu ? Eva da her duyduğu acı aşk hikayeleriyle içine çekilip yüreğini kördüğüm haline getiriyordu. Ona göre aşk sadece bataklıktı. Ne kadar seversen o kadar çok bataklığa batar, karanlığın yavrusu olurdun. Sen her geri çekilmende kalbin sana dur deyip seni daha çok çekerdi o sonu olmayan bataklığa… Kendi düşündüklerini kendine saklayıp öğrendiği ve tecrübe ettiği bilgiler doğrultusunda umutla hastasına baktı. Ne zaman böyle bir vakayla karşı karşıya gelse kalbini kapatıp aklına yönelirdi.
‘’ Ben değil sen yardım edeceksin kalbine. Ben ancak ruhuna merhem olabilirim. Kalple ve senin arana kimse giremez. Şimdi sana diyeceklerimi çok iyi dinle Betül. Aşk bir çeşit hastalık gibidir. Önceleri farkına varmazsın zararlarının. Milim milim ilerler zehri. Tabi her daim zehrini saçmaz. Arada şanslı olanlar vardır ki onlar sadece tatlı zehri alıp aşklarına devam edip mutluluklarında sarhoş olurlar. Çoğu ise senin gibi acı zehre denk gelirler. Korku hiçbir zaman olacaklara engel olmaz. O bir çeşit hastalık öncesi terapi gibidir. Sana alıştırır olacakları usulca. Sen ise hisseder ama karşı koyamazsın ve bir gün gelir ki o hissin sonucunu tüm hücrende hissedersin. İşte o vakit sen o korkunun vücut bulmuş haline dönüşürsün. ‘’ diyerek kısa bir mola verdi sözlerine. Önce hastasına biraz izin vermeli aniden onun üzerine düşmemeliydi. Yoksa tüm dedikleri içinden sadece birkaçını anlayıp huzursuzluğuna çare olamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeçebilir Misin ?
Romance'' Vazgeçebilir misin kalbim ? Atmana sebep olan, kavgalı olan akılla seni dost yapan, hüznü senden uzaklaştıran, mutluluğunun tek kaynağı olan yaşama nedeninden Vazgeçebilir misin ? Susma kalbim, iki kişilik oturuma oturduk seninle. Simdi her şeyin...