22. Bölüm
Bir Ay Sonra...
Eva, gülümseyerek hastasını yollarken serin bir rüzgar yüzünü okşayıp geçmişti. Aklı, yüreği gibi sevdiği adamı düşünürken gülümsemesi bir çiçeği kıskandıracak cinstendi. Geçen bir ayda ilişkileri ilk gün ki tazeliğini korurken aşkları da gittikçe alevleniyordu. Eva bu durumun hoşnutluğuyla sevdiğine daha çok bağlanıyordu. Geçen akşamki buluşmalarında evlilik teklifinin de yolda olduğunu hissetmişti. Yetkin'in ışık saçan kahveleri kalbini uçururcasına heyecanlandırırken o sevmeye son hız devam ediyordu, hiç bitmeyecek şekilde.
'' Merhaba yenge... ''
Cem, muzip bir şekilde Eva'yı sarmaya başlamıştı. Güzel doktoruna takılmayı seviyor ve de kendini daha rahat hissediyordu.
'' Ooo uslanmaz çapkınımız sonunda gelebilmiş. ''
Kaşlarını çatarak, soru dolu bakışlarla genç adama bakıyordu Eva. Bir aydır ne randevularına gelmiş ne de sesini çıkarmıştı. Bir an da soyutlamıştı kendini...
Cem, vereceği yanıtı düşünürken sıkıntıyla ofladı. Kirli sakalını sıvazlarken boşluktaymış gibi bir hali vardı. Neşesi bir anda sönmüş ve gerçek sıkıntısını ortaya dökmüştü. Eva, genç adamı bu şekilde görmeyi hiç beklemiyordu. İçini yemeye başkayan soruları geçiştirirken Cem'e doğru ilerledi.
'' Bir aydır kaçtığın yeter Cem Bey! Şimdi doğruca içeri geçin ve derdini anlatmak için kendini hazırla. ''
Sertçe çıkan sesiyle önden ilerlemeye başlayan genç doktor, hastasıyla olan iletişimine çok dikkat ediyordu. Bazı hastalara böyle yaklaşmak mümkün değilken Cem gibi tatlı sözden anlamayan hastalara böyle yaklaşmak şart oluyordu. Yoksa içindekileri dökmek yerine kaçmayı tercih ediyorlardı.
Cem, çaresizce doktorunun peşinden giderken söyleyeceklerini düşünüyordu. Bir aydır bu durumdan kaçarken içini yiyen duyguları artık nefes almasını zorlaştırıyordu. Bir an önce içini açmak ve nefes almak istiyordu. Bunu sadece Eva'ya yapabildiğinden sonunda kaçmaktan vazgeçmişti. Ne de olsa duyguları açıklamadan kendini rahat bırakmayacaktı.
Odanın kapısını kapatıp bej koltuğuna yönelirken Cem'i dikkatle süzüyordu. Sonunda karşısına oturup derince iç çeken hastasıyla randevu saati başlamış oldu.
'' Artık içini dökme vakti Cem. Şimdi bana her şeyi anlat ki sana yardımcı olabileyim. Bir aydır neden gelmedin, neden kaçıyorsun ? Seni bu kadar sıkıntıya boğan şey ne ? ''
Sorularını birbiri ardına sorarken cevapları çok merak ediyordu. Yetkin'den bile kaçan genç adam son günlerde yalnızlığıyla baş başaydı. Eva, hastasının suskun haliyle korkmaya başlarken sonunda genç adam suskunluğunu bozmaya karar verdi.
'' Ben asıl acının, yürek yakanın bu olduğunu bilemezdim. Canım yanıyor Eva ! Sana geldiğim ilk gün aşkı isterken şimdi aşktan kaçmak, ondan kurtulmak istiyorum! Bu şey kalbimi kanatmaktan başka bir işe yaramıyor. Artık akacak ne kan kaldı ne acı çekecek bir yürek... Ben, onunla yeni bir dünyaya doğmuşken tamamen bitip, o dünyada öldüm! Şimdi bana öyle sözler söyle ki içimdeki tüm acı sökülüp kendi yoluna gitsin. Bu kadar acı bana yeter! ''
Eva, duyduklarıyla şaşkınlığını gizlemeye çalışıyordu. Cem'in böylesi bir aşk acısı çektiği hiç aklına gelmemişti. En son ki randevularında onun sabırsızlıkla aradığı aşkı bulduğunu öğrenmişti. Fakat aşk acısını bu kadar erken çekeceği hiç aklına gelmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeçebilir Misin ?
Romance'' Vazgeçebilir misin kalbim ? Atmana sebep olan, kavgalı olan akılla seni dost yapan, hüznü senden uzaklaştıran, mutluluğunun tek kaynağı olan yaşama nedeninden Vazgeçebilir misin ? Susma kalbim, iki kişilik oturuma oturduk seninle. Simdi her şeyin...