Not: Bu yine adını belirtmek istemeyen birinin gerçektir diye duydum diyerek bana yolladığı hikayedir. Biraz araştırdığımda gerçekten şok oldum çünkü tamamen gerçektir ve bunu ortaya koyan site yasaklanmıştır. Umarım da telif yemeyiz :)
Günlerden pazartesi, soğuk ve ıssız bir gece geçiriyoruz. Her an yağmur yağabilir çünkü yaklaşık yarım saattir, gün boyu gökyüzünü kaplayan kapkara bulutlar şimşek çakmakta.
Birkaç gün önce yan daireye taşınan Ahmet amca bana sıcacık çay getirince onu içeri davet ettim. Ahmet amca cekingen birine benziyordu. Muhabbet açmak istesem de pek konuşmuyordu. Bende fazla üstüne gitmek istemedim. Sonuçta daha apartmanda hemen hemen kimsenin kim olduğunu bilmiyordu.
Evimden giderken eşyaları biraz inceledi. Özellikle dedemden bana hatıra kalan mini heykel tarzı ürün çok dikkatini çekti. Benden biraz incelemek için izin aldı. Bende ne olduğunu bilmediğim için kabul ettim. Eline sıkıştırdığı bir parça kağıdı hemen yana koyarak telaşla teşekkür ederek evine gitti.
Kağıtta "Selam, konuşmaya utanıyorum. Ama bir şeye ihtiyacım var"
Notu görünce kıpkırmızı oldum ve gülümsedim. Ve kapısını çaldım.
"Efendim Ahmet Amca" dedim kapıyı açar açmaz.
"Bi-biraz y-yardım-yardıma ih-iht-ihtiyacım v-v-var" kekeme olduğunu anlayıp üzülmüştüm. "Tamam siz kağıda yazın Ahmet amca dedim. Biraz mahçup oldu ve kapıda yazdı.
"Bodrum katında bir koli var. Üzerinde bir kağıt var. Kağıtta başka dilde birşeyler yazıyor. Kağıt kızımdan bana geldi. Kızım daha çok küçük ve üzerinde çöp adamlar olan bir resim de var üzerinde. Eşim beni kekeme olduğum için terk etti ve kızımdan ayrı kaldım. Kızım bana kendi eşyalarını yolluyor bazen de resimlerini. Onu almanı istiyorum." yazdı. Adına çok üzüldüm ve bodruma indim. Dediği kutunun üzerinde bir not vardı ve şöyle yazıyordu.
"Sevgili b-b-bab-babacı-babacım. B-bu gö-gön-gönd-gönderdik-gönderdiklerim v-var ya, o-onla-onları s-sa-sana çi-çizdim. U-uma-umarım beğe-beğenirsin seni ç-çok öz-özledim. İ-iyiki v-varsın. A-annem k-k-kısa z-zamanda g-geri dö-dönec-döneceğini s-söy-söyledi." yazıyordu. Bu bir kağıttı ve neden böyle yazmıştı. Babası düzgün yazabiliyor ve okuyabiliyordu sadece konuşması zordu. Elimde koliyle yukarı çıktım.
"Ahmet amca, koli bu ama sana birşey sormak istiiyorum"
"S-sor"
"Kızın da kekeme mi?" diyerek elimdeki kağıdı gösterdiğimde o da bir kağıda şöyle yazdı.
"Hayır ama kızım çok küçük yaşta annesi 3 yıllığına bir seyahate gidince, bende kızımla tabi konuşamadım. Kızım düzgün yazmanın öyle olduğunu sanıyordu ve annesine her mektup yazışında öyle yazınca annesi kızıma kötü örnek olma diye beni dışladı. Ama kızım Semra o kadar alıştı ki buna, okulda öğretmenlerinin bile yanlış yazdığını söyleyen mektuplar attı bana ve öğretmenine vermesi için benim doğru yazılışlı bir mektup yazmamı istediğinde şok olmuştum. Bu bir tür hastalıkmış ve çok nadirmiş. Tabi şuan 2. sınıfta ve doğruyu yanlışı az çok öğrense de yinede yazamıyor. Bunun için annesiyle ortak para ödeyerek ona özel bir öğretmen tuttuk. Evde öğretim için ama ara sıra gelerek yazı yazma da yardım ediyor. Bizim onu neden tuttuğumuzu duyunca çok şaşırdı. Sanırım ilk kez böyle bir şey için onu çağıran aileler vardı. Yakında oğlum olacak ama karım onunla bile beni görüştürmeyecek" yazdı. Tam o saniyede üzüntüyle kutuyu ve mektubu ona verdim ve koşarak eve gittim. Gözlerim dolmuştu ve belli etmek istemiyordum.
"Kizim okuma yazmayı benim yüzümden bilmiyor" bu soz kac kez daha aklimda kaldi bilmiyorum. Tam o saniyede şimsek çaktı ve tüm dikkatimi bozdu. Birkaç şimşekten sonra deli gibi yağmur yagmaya başladı. Sel olabilir diye minicik bir korkum da olsa, bozuntuya vermedim.
_____
Sabah nerede uyandığıma kendim de inanamadım. Dün gittiğim bodrumdaydim. Demek uyku sersemligi ile buraya kadar gelmistim. Biraz garip de gelse imkansız değildi. Kendimi bildim bileli ben bir uyurgezerdim. Aynı zamanda bu olay beni çok etkilemisti. Hemen zemin katta ve merdivenin tam yanında oturuyorduk. Hatta gece kapıyı ardina kadar acik unutmuşum. Yani demek ki normal.Kapiyi kapatip üstümü değiştirdim. Hiç yemek yiyecek halim yoktu. Tam o saniye kapı çaldı. Gelen Ahmet Amca idi.
"Merhaba" dedi. "Nasılsın bakalim tatlim benim" dedi. Iyiyim diyerek gülümsedim.
"Cok mutsuzum ama" dedi. Ne bir saniye, suan bunları Günlüğüme yazıyorum. Ve suan fark ettim. Ahmet amca kekeme idi. Ben hic fsrk etmemistim.
O saniye neden diye sorduğumda cevap vermeden ağlamaya başladı. Üstelemeden iceri gittim ama kapıdan onları dinliyordum.
"Kızım, seni çok seviyordum. Neden anneni ve bizi bırakıp gittin. Neden yaptın bunu?"
Kafasını duvarlara vurmaya başladı bu kez. Yine bir sey yapmadım. Ama kızını kaybetmişti demek ki. Yani kızı ölmüştü. Zaten doğru düzgün göremediği bir insandi......
Part 1 son..Part iki daha sonra. İyi günler hepinize..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKU HİKAYELERİ VB.
HorrorOkuyacağın 10 dakikalık satırların, kaç yıl etkilediğini öğrenmek ister misin?