~Bu hikaye favorilerimden biri oldu. İyi okumalar dilerim.
Herşey annemin doğum günüyle başladı.
Hepimiz pastayı yedikten sonra az biraz sohbet edip hediyeleri verme faslına geçtik. Ben anneme biriktirdiğim paralardan güzel bir kolye almıştım. Annem hemen onu boynuna taktı. Erkek kardeşim anneme hepimizin olduğu bir resmi çerçeveletip hediye etmişti, annem onu hep salonda duran süs eşyasını indirip onun yerine astı.
En son babama gelince babam hediyesinin yukarıda olduğunu söyledi. Dördümüz de yukarı çıktık,antika bir dolaptı. Annemin mutluluğu yüzünden okunuyordu, onu böyle görmek güzeldi.
Gün geçtikçe annemin o dolaba koyduğu kıyafetler kirlenmeye başladı,hatta hiç giymediği kıyafetler bile.
Bir hafta sonra kardeşimin hediye ettiği resim yerinde yoktu. Evi aradık taradık ama bulamadık.
Annem kıyafetlerin kirlenmesinin dolaptan kaynaklı olduğunu düşünüp bütün kıyafetleri çıkardı. Resmi orada bulduk. Annem buna çok sevindi. Aynı zamanda dolap tertemizdi,ama annem ne olur ne olmaz birkaç kez sildi. Resmi de eski yerine astık.
Diğer akşam annemi gecenin bir yarısı resme bakıp ağlarken gördüm. Babam ve kardeşim çoktan uyumuştu. Anneme ne olduğunu sorduğumda bir süre cevap vermek istemedi. Bakışları garipti.
Babam ondan boşanmak istiyormuş.
Annemle biraz dertleşip destek verdim.Bu konuşmanın ona iyi geldiğinden emin şekilde uyudum.
Dolaptaki kıyafetler hep kirleniyordu durduk yere ve buna hâlâ çözüm bulamamıştık.
Bir gün çöpü atarken pek görüşmediğim komşumla karşılaştım. Merhaba merhaba faslından sonra bana "Annene son zamanlar ne oldu?" diye sordu. Bu soru bana garip gelmişti ve bir şey olmadığını söyledim. "Dün anneni hızla koşarken gördüm. Bir yere yetişmeye çalışır gibiydi,nereye gittiğini sordum. Olduğu yerde çöküp saçlarını yoldu biraz ve koşmaya devam etti" dedi.
Demek ki bu boşanma olayı annemde çok etki yapmıştı.
Giysiler sürekli kirleniyordu,ve bu harbi beyin yakıyordu. Annem babamı dolabı iade etmesine ikna etti. Ve biz antikacıya beraber gittik.
Antikacı dediklerimizi dinledikten sonra kısa bir şoka girip "Dolabı size satan ben değildim" dedi. Babam ise dolabı buradan aldığını söyledi. Hatta "Bu dolabı kesinlikle almam gerektiği konusunda çok ısrar ettiniz" dedi.
Adam bize "Bu dolap geçmişten kalma bir büyüye sahip. İçine kıyafetleri konulan kişinin bedenine bürünen bir ruh var. Bir ara kendi kıyafetimi koydum ve bu başıma bela oldu. O zamandan beri dolabı kaldırdım ve asla satmamaya yemin ettim. Yani anlayacağınız üzere,satan ben değildim." dedi. Duyduklarım bizi şok etti.
Annemin o gün boşanacaklarını söylediği gün, komşumuzun annemin koptuğunu söylediği zaman hep böyleydi demek ki.
Annem de şok olmuştu,mahçup gibiydi.
Kıyafetleri bir an önce annemin dolabından çıkarmak için hızla eve gittik. Evde vestiyer dolabının yanında kendimi gördüm,ayna değil. Resmen kendimi gördüm. Ve öylece donakaldım,kendi bedenim,kendim. Karşımda, kendime bakıyordum.
Annem yukarı çıkar çıkmaz pişman haliyle şunu söyledi.
"Kirlenip kirlenmeyeceğini denemek amaçlı senin giysilerini koymuştum da.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKU HİKAYELERİ VB.
KorkuOkuyacağın 10 dakikalık satırların, kaç yıl etkilediğini öğrenmek ister misin?