İşte Annabelle’nin gerçek hikayesi
Annabelle filminin hikayesi yaşanan gerçek olaylardan alınmıştır. Gerçekte Ed ve Lorraine Warren’in müzesinde sergilenmekte olan lanetli Annabelle bebeği 1900’lü yılların başında üretilen Raggedy Ann Doll bebeklerinden biridir. Filmdeki gerçek görüntüsünün aksine, gerçekte sevimli bir bebek olan Annabelle’nin gerçek hikayesini anlatalım…
1970 yılında annesi kızı Donna’ya pejmürde bir bebek hediye ediliyor. 28 yaşındaki anne fakir olduğundan hediyeyi ikinci el eşyaların satıldığı bir dükkandan alır. Bebek filmdeki gibi nadir bulunan porselen bir bebek de değil, aslında.
O sırada New York’ta yatılı bir liseye devam etmekte olan Donna odasını da Angie isimli bir kız arkadaşıyla paylaşmaktaydı..
Donna ve Angie bebeğin hareket ettiğini birebir ilk başlarda görmemişlerdi.Fakat zaman geçtikçe bebeğin kendi kendine hareket ettiğini fark ederler.
Angie’nin erkek arkadaşı Lou, onların oyuncak bebeğinden nefret ediyordu. Bebekte şeytani birşeyler olabileceğini düşünen Lou kızları en baştan uyarmıştı. Ama kızlar; şeytan ve cinlere inanmadıkları için Lou’yu da görmezden geldiler.
Çok geçmeden bebeğin üzerindeki kan lekelerinin oluşmaya başladığını fark eden Donna eve medyum çağırmaya karar verdi.
Eve gelen medyum, Annabelle Higgins isimli bir ruhla iletişime geçtiğini iddia etti. Higgins genç yaşta o apartmanda ölmüştü. Donna ve Angie Annabelle’nin hikayesini duyunca ona karşı merhamet duydular.
Lou bu olaydan sonra genç kadınların evinde kalmaya geldi. Orada kaldığı gece bebeğin kendisine saldırdığı çok gerçekçi rüyalar gördü.
Fakat sabah uyandığında saldırıya uğradığına dair hiçbir iz yoktu…
Odaya girdiğinde bebeğin yerde yatttığı gördü. O sırada göğsünde büyük bir acı hissetti. Gömleği kan olmuştu çünkü, göğsünde birden yedi tane yara açılmıştı. Yaralar birkaç gün sonra hiç iz bırakmaksızın iyileşti.
Bu olay üzerine Donna ve Angie bebeği ele geçiren ruhun iyi niyetli olmadığna kanaat getirdiler. Donna, Hegen isimli bir rahiple iletişime geçmeye karar verdi. Hegen hikayeyi duyduktan sonra hemen şeytan çıkarma alanında uzmanlaşan Rahip Cooke’a haber verdi.
Cooke da paranormal konularda uzmanlaşan Ed ve Lorraine Warren’i aradı. Warren’ler iki kadınla da konuştu. Bebeğin şeytani bir varlık tarafından ele geçirildiği ve bebeğe yaklaşan kişinin de bu ruhtan etkilenebileceği sonucuna ulaştılar.
Rahip Cooke bebekten ruhu kovmak için şeytan çıkarma ayini düzenledi.
Şeytan çıkarma ayini ruh yakalama gibi bir şey değildi. Daha çok evi Yaratıcı’nın sevgisiyle doldurmak ve kutsamak anlamına geliyordu. Bu nedenle Warren’lar kadınların güvenliği için bebeği götürmeye karar verdi.
Ed ve Lorraine Warren’ler bebeği götürürken birçok kaza atlattılar. Eve götürür götürmez kutsal suya sokup Monroe’deki Occult Müzesine kapattıkları bebek ziyaret edenlerin dokunamayacağı fakat görebileceği bir yerde duruyordu.
Adı ‘Annabelle’ konulan bebeğin olduğu camekanın önüne ‘Uyarı: Kesinlikle açmayın’ yazıyordu.
Bebek camekana kilitlendi. Böylece bebek ziyaret edenlerin dokunamayacağı fakat görebileceği bir yerde duruyor. Bebeğin adı o günden itibaren ‘Annabelle’ olarak kaldı.
Bu arada Warren’ların evinde bebekle birebir temasa geçen herkesin başına açıklanması güç olaylar geldi.Örneğin bir kere genç bir rahip bebeği hor gören bir şekilde eline aldı. Aynı gün rahip kiliseye dönerken ölümcül bir araba kazasından kıl payı kurtuldu.
Başka bir olayda ise bir ziyaretçi bebeğin olduğu camekana bir şeyler fırlattı ve bebekle dalga geçti. Bir saatten daha kısa bir süre sonra motorsikletiyle giderken kontrolünü kaybetti ve ağaca çarparak yaşamını yitirdi.
Teori ise şu…
Ed ve Lorraine Warren bebeğin kötücül bir varlık tarafından kullanıldığını düşünüyordu. Bu nedenle bebeğin olduğu yerlerde negatif enerji ve kazalar oluyordu.
Bebeğin hareket etmesi ve notlar varlığında etrafındakilerin dikkatini çekmek için yaptığı şeylerdi. Medyum onunla iletişime geçtiğinde varlık ölümüne sebep olduğu en masum kurban olan Annabelle gibi tanıttı kendini.
Böylece Donna ve Angie bebeğin evde kalmasına ses çıkarmadılar. Ruh onlara daha yakın temasta kalarak fiziksel zarar verebilecek konuma geldi.
Warren’lerin dediğine göre eğer genç kadınlar bebeği evlerinden çıkarmasaydı ruh onlardan birinin bedenini kontrol altına alacaktı.
Ed ve Lorraine Warren kimdir?
Annabelle olayı Warren’lerin çözdüğü paranormal olaylardan sadece bir tanesi.
1952’den bu yana bu alanda çalışan Warren’ler 2006’da Ed ölene kadar çalışmalarını sürdürdü.
Ed kendini Amerika ve İngiltere’de kabul ettirmiş ilk demonologtur. Lorraine ise kahin ve medyum olarak kayda değer bir kariyer yapmıştır.
Hala bazı olaylarda çalışmasını sürdürmektedir.
Annabelle: ”Kötülüğün Doğuşu”
Yönetmen koltuğunda David F. Sandberg oturduğu filmin oyuncu kadrosunda Stephanie Sigman, Miranda Otto, Lulu Wilson ve Anthony Lapaglia gibi önemli isimler var.
Yeni nesil korku türünün ikon bebeği haline gelen Annabelle: ”Kötülüğün Doğuşu” ABD’de şimdiden gişe birincisi oldu bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKU HİKAYELERİ VB.
HorrorOkuyacağın 10 dakikalık satırların, kaç yıl etkilediğini öğrenmek ister misin?