"Rain beni dinler misin önce ben anlam veremiyorum rüya gördüğümü sanıyorum."
Deyince. Gözlerini devirdi ve elimi tuttu. Elimden başlayarak tüm vucudumun yavaşça yandığını hissettim. Sonrası karanlık..Gözlerimi açtığımda ahşap tavana bakıyordum. Burası benim odam değildi.
Burası benim odam değildi ve ben burada ne halt ediyordum acaba sol kolumda bir ağırlık hissediyordum.
Siktir. Rain yanımda uzanıyordu.💧
Ben şaşkın bir suratla ona bakarken o gayet rahat bir şekilde gözlerini açtı. Yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirip." Kurtarıcı meleğim uyanmış."
Dedi." Burası neresi ve ben buraya nasil geldim."dedim heyecanla.
Hafifçe kıkırdadı.
" Ben getirdim. Burası bizim evimiz Kıvanç. Rüyalarında gördüğün o ev. Ha bu arada su an Okula çok uzagiz ülkene de yani beni hastaneden kaçırdn ve ilk otobüsle buraya getirdin."Dedikleriyle resmen şok olmuştum. Ben mi onu kaçırmıştım acaba görüntüye bakılırsa o beni kaçırmış gibi duruyordu.
"Ama ben.." diye söze girdiğimde beni susturdu.
" Ama sen kendiydeydin sadece benim etkim altında bir 12 saat geçirdin diyebiliriz. "
Dediklerine bir türlü anlam veremiyordum. Kaşlarımı çattım." Nesin sen ?" gayet ciddiydim. Kaşlarını çattı. Bana doğru bir iki adım attı.
"Ben senin sandığının aksine senden daha fazla insanım. Yaklaşık 130 yıldır dünyadayım. Senin doğmanı bekledim çocukluğunun her anını biliyorum. Kaç kere ağladığını kaç kez güldüğünü ve kimlere aşık olduğunu sandığını da.. Ama aci gerçek şu Kıvanç sen bana aşık doğdun ve benimsin. Bunu sakın unutma.."
Bölüm biraz kısa ama bunu psikolojimin bozukluğuna verin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gitmene İhtiyacım Var
PertualanganKül olacak kadar sevmek lazım şu hayatta belki sevecek kadar kül olmak..