2

827 74 36
                                    

Sherlock, pazartesi gününün ilk dersinde neden tüm gözlerin üzerinde olduğunu tahmin edebiliyordu. Moriarty.

Iç sesi bile bu ismi iğrentiyle söylüyordu.

Ikinci derste geçti derken sıra üçüncü derse gelmişti. Gryffindorla ortak Sihir Tarihi dersinde Lily ona gülümsemişti. Sherlock'un planı sayesinde bu son olacaktı. Dersten sonra hemen John'un koluna yapışıp onu sınıfın dışına çıkardı. Kuytu bir köşe bulduktan sonra konuşmaya başladı,

"Seni affetmemi istiyorsan bana yardım edeceksin. Evans'ı yakamdan silkmem gerek ve eğer başka biriyle çıktığımı düşünürse peşimi bırakır. "

"Ne yani. Sana bir kız mı bulayım. Ah, geçen günkü Moriarty olayından sonra bunun çok basit olacağına eminim. Hangi binadan olsun? Hufflepuff kızları çok güzel oluyor. " dedi John.

"Hayır, hayır. Kızlar ilgi alanıma girmiyor. " dedi Sherlock hızlıca.

"N-ne yani sana erkek mi bulayım? Bu biraz zor olabilir. "

"Tanrı aşkına John. Erkeklerin canı cehenneme. "

"Ne yani, çıkman için ev cini mi bulayım, Sherlock? Ne saçmalıyorsun! " dedi John şaşkın ve sinirli şekilde.

"Bana, bunun bir oyun olduğunu bilecek bir lazım ve bunu sadece ikimizin bilmesi gerekiyor. Biriyle öpüşmem gerekiyor ve bunun için öylece birini seçemeyiz. "

"N-nasıl yani? " dedi John hafif bir korkuyla. Ne demeye çalışıyordu bu çocuk?

"Yani, kız kılığına gireceksin ve beni öpeceksin. " dedi Sherlock.

"N-ne?! Merlin, sen çıldırmışsın! Ben gay değilim! "

"Ben de değilim aptal. Ya yap ya da gözüme görünme. Senin yüzünden o kız daha çok yakama yapıştı. " dedi Sherlock sinirle. Kesinlikle art bir niyeti yoktu. (Tamam belki vardı, yani John'un dudakları hep yumuşak görünürdü ve Sherlock değilim dese de gaydi. Yani alelade biri yerine John'u tercih ederdi. )

"Tanrı aşkına! Hufflepuff'tan Molly Hooper sana deli oluyor. Gidip onu kullan! " dedi John sinirle.

Kolunu kurtarıp arkasına dönecekti ki Sherlock hızlıca konuştu, "Evans geliyor. Ya yardım et ya da sonsuza dek git John. " kesim ve net bir şekilde söyledikleriyle John durakladı.

Sherlock bunu onay olarak alıp günlerdir çalıştığı büyüyü yaptı. John'un kumral saçları uzayıp yumuşak yüz hatları daha da yumuşadı. John vücudunun bazı hatlarının büyüdüğünü de hissettiğinde utançla fısıldadı. "Amacın ne?! "

Ancak Sherlock onu dinlemek yerine önceden hazırladığı kıyafetleri de asasının kıvrak bir hareketiyle John'un üstündekilerle değiştirdi. Şimdi John'un kaslı bacaklarının yerini alan ince süt beyazı bacaklar giydiği etek sayesinde açık kaldı.

John eliyle hayatında ilk defa giydiği kısa şeyi aşağı çekelerken Sherlock onu boş, eski sınıfa çekti.

"Evans'ın girmesine beş saniye var. " dedi Sherlock. Iyiden iyiye John'a sokulup dudaklarına iyice yaklaştı. John sıkı şokta gözlerini kapasa da, "Hayır.. " diye mırıldandı.

"Dört.. " dedi Sherlock. Şimdi John da yaklaşan açık seslerini duyuyordu.

"Üç.. "

"Lanet olsun.. " diye fısıldadı John. Sherlock'un nefesini dudaklarında hissedebiliyordu. Bedeni bedenine yapışmış olsa da o an John'un bedeni kendisine yabancıydı.

just friend? | JOHNLOCK HOGWARTS AU | POTTERLOCKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin