Genç adam nihayet şaşkınlığı üzerinden atıp bilindik ciddiyet maskesini takındı.
Kızın Hala çatık kaşlarla kendisine baktığını fark edince
'Merhaba ben Buketin babasıyım.' diyip kendini tanıttı.
Genç kızın bir an boşaşan bakışlarından şaşkınlık ifadesini yakalamıştı.
İlk karşılaştıklarında buketi vermemek için ne kadar direndiğini hatırlayınca şaşırmasını haliyle normal karşıladı.
Neslişah ise kollarına bakıp mırıldandı.
"Demek adın buket minik yoldaş"
gülümsedi.
Adamın kızla bir bağlantısı olduğu biliyordu.
Yinede babası olduğunu düşünmemişti.
Hatırladıklarıyla birden kaşlarını çattı.
bir pavyon önünde çatışmada karşılaşmışlardı.
Adamın pek de masum olmadığını düşündü bir anda.
Yine çok pervasız davrandığını fark etti.
Daha yeni kurtarılmıştı ama ne olduğu belirsiz bir adam odasında onunla tanışmak için bekliyor kollarındaki kızın babasıyım diyerek hak iddia ediyordu.
'Çok konuşkan ve tatlı bir kız bana sürekli sizi anlattı.'
diyerek adama yem attı.
Eğer adam gerçekten babasıysa hiç konuşmadığını elbette fark etmiş olacaktı.
Genç adam ise neslişahın yüzündeki çilleri fark etmesiyle büyülenmiş gibi kıza bakakaldı.
O mükemmel minik burnunun üzerine bir tutam serpilmiş gibiydi adeta.
Genç kız nihayet konuşmaya başladığında ise sesi bir perdenin arkasından geliyormuş gibiydi.
ne dediğini pek anlamasada onaylayan bakışlarını görünce yavaşça başıyla onayladı.
"İMDAAAT,MEHMET YETİŞİN"
Neslişahın çığlığıyla ne olduğunu anlamayan Alparsaln hemen kendine gelip yatağa yaklaştı.
Amacı kızın sakinleştirmekti.
Ama kız hala çığlık atmaya devam ediyordu ve dahası ne olduğınu anlamayan minik buketi de ona eşlik etmeye başlamıştı.
Kapı hızla açılıp korumalar ellerinde silahla içeri girdi.
Alparslan
'dışarıııı'
diye kükreyip hepsini kovdu ve elini uzatıp minik kızını kollarına aldı.
Alllahım nasıl bir manyağa çarptım ben diye düşünmekten kendini alamadı.
'Kes bağırmayı , kızımı korkutuyorsun.'
En sonunda dayanamamış patlamıştı.
Babasının sesini duyan buket birden sessizleşti.
Neslilah ise çoktan susmuştu.
Alparslan kızının kollarında havaya kaldırıp
'minik kedim,korkma korkulacak bir şey yok '
diyerek havada sallamaya başladı.
Kız hemen duruma adapte olup kıkırdamaya başlamıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇMA KOVALAYASIM YOK
General FictionGenç kız ne kulağına dolan bangır bangır müziği duyuyor ne onu izleyen rahatsız gözleri fark ediyordu. Hatta her zaman onun nefesini kesecek kadar rahatsız eden sigara dumanını bile yadırgamaz bir haldeydi. Hızlı hızlı not almaya devam etti. Gözleri...