Kky 4. Bölüm
Karanlık odadaki anlık sessizlikte genç kız evrenin espiri anlayışına lanet ediyordu.
Romanı için hayatını çözümlemek istediği hayat kadını şuan tam karşısında hayatın bütün sillesini yemiş bir şekilde oturuyordu.
Dahası hayatını anlatmaya o kadar hevesliydi ki genç kız bir ara neredeyse defterini çıkarıp not tutacaktı.
Öyle şeyler anlatmıştı ki neslişah bazen kucağındaki çocuğun kulaklarını kapatmak zorunda kalmıştı.
Yinede bolca küfür duyduğuna emindi.
En sonuda meltem (ki bu takma adıydı kadının) anlatmayı bitirdiğinde aralarında sessizlik peyda oldu.
Bir şeyler dinlemek en azından vakitin daha çabuk geçmesini sağlıyor ve acılarını biraz olsun unutmasını sağlıyordu.
Ama şimdi vakit tekrar akmaz olmuştu.
Genç kız çabuk kurtarılmayı hayal ederken, kadın giderken onuda götürdüklerini umut etmekten alıkoyamıyordu kendini.
Oysa yıllar ona en iyi hayal etmemesi gerektiğini öğretmişti.
********
Genç adam çalışma odasında koltuğunda oturmuş sigara içiyordu.Kızından hala haber alamamış olmak onu deliye çeviriyordu.
Yinede atacağı tek yanlış adımda kzının canının yanacağını bilincinde
duygularını kendine saklıyor ve dışarı belli etmiyordu.Görevlendirdiği adamların bir an için bir ipucu yakalamasını ummaktan başka yapacağı bit şey kalmamıştı zaten.
Allahın belası tilki caferin ipini çekmek için asla yapmam dediği babasının bağlantılarını kullanmak zorunda kalmıştı.
Yinede yaptığına değmişti.
Cafer artık asla dışarıda barınamazdı.
Kafasını ininden çıkardığı taktirde girdiği her mekan onun için kürkçü dükkanı olacaktı.
Kapının tıklansıyla gir diye seslendi.
İçeri giren Adem ceketinin önünü ilikleyip büyük bir resmiyetle müjdeli haberi verdi.
'Abi polislerin eline bir konum gönderilmiş, anladığım kadarıyla neslişah hanım atmış mesajı.'
Duyduklarıyla derin bir nefes verdi genç adam.
Onun sabahtan beri ulaşamadığı izi genç bir kız tutsakken polislere yolluyordu.
Kıza olan borçlarının artığının farkında olarak
'Hemen toparlarlanın, herkes hazırlıklı çıksın,tek hata istemiyorum'
Deyip silahını beline taktı.
Gözünün önünde korkudan titreyen kızının ve onu sıkıca kucaklayıp kendinden korumaya çalışan kadının görüntüsü vardı.
************
Neslişahın panikten midesi ağrımaya başlamıştı.
Kolundaki yaranın kanaması çoktan durmuş olsada fazlaca kan kaybettiğinin farkındaydı.
Zira soğuktan donması ve alnındaki su damlacıkları bunun en büyük kanıtıydı.
Yinede umuduna tutunuyordu.
Kollarındaki minik, tek kelime bile konuşmadan uyumuştu.
Neyse ki başını sağlam omuzuna yaslayıp burnunu yine boynuna gömmüştü.
Bu küçük kıza tuhaf denebilecek derecede sempati duyuyordu ve bunun ne kadar tatlı bir çocuk olmasıyla alakası yoktu.
Sanki hep onunlaymış, onunmuş gibi kanı kaynıyordu bu miniğe.
Hızlı açılan kapıya ürkek gözlerle baktı.
Sürekli fısıldayatak konuştukları için kapının gürültüsü onları ürkütmüştü.
İçeri giren gözü dönmüş şişman adamsa bu korkunun iç güdülerinden kaynaklandığını göstermeye çalışır gibiydi.
'Ulan orospu,yardım istedin ha,şimdi geberttim seni.'
Hışımla neslişahın üzerine çullanıp onu yaka paça doğrulttu.
Genç kız yakalanmanın verdiği tedirginlikle küçük kızı hemen yere indirip arkası almaya çalıştı.
Zaten o da uyku sersemi olduğı için direnememişti yoksa kollarını boynundan çözeceğini zannetmiyordu.
Korkudan zihnini kemiren düşünceleri suratında patlayan tokatla bölündü.
Bütün hayatı boyunca bir tek fiske yememiş genç kız için bir günde bu kadar şiddet sinirlerini bozmuştu.
Uyuşan vücudu sayesinde acıyı hissetmiyor gibiydi.
Yine de göz yaşlarına mani olamıyordu.
Önümdeki adamın karnına vurmasıyla iki büklüm bir hale geldi.
Ciğerlerindeki bütün havanın onu terk ettiğini düşündü neslişah nefes alamıyor gibiydi.
Kime ait olduğunu bilmediği çığlıklar kulaklarında uğuldamaya başladı.
Saç diplerinden tutulup yere savrulmasıyla cenin pozisyonu aldıp kendinizi korumaya çalıştı.
Bu kabus bitsin istiyordu artık.Acıdan ölmek üzereydi.
Her şey buraya kadar daha fazla dayanamam derken adamın çığlık atan küçük kızın ağzına sertçe vurduğunu gördü.
Öleceksede bir amacı olmalıydı. Bu yüzden küçük kızı yere çekip kollarıyla ona siper oldu.
Bu adamın öfkesini körüklemekten başka bir işe yaramamıştı.
Peş peşe tekmelendiği sırada üzerine bir başkasının da kapaklandığını hissetti.
Adamlar meltemin bizi korumaya çalışmasından ise canice zevk almış gibiydiler.
Şevkle peş peşe vurmaya devam ederken içeri giren başka bir adamın
'Patron polisler gelmek üzere, gitmemiz lazım.'
demesiyle nihayet darbeler durulmuştu.
Belinden karanlık odada bile parlayan gümüş rengi bir silah çıkarıp bize doğrulttu.
Nefes nefese konuşmaya başladı
"Evet demek yolun sonuna geldik. Sizi sıra sıra vurmak eğlenceli olacak.
Seninle çok para kazanabilirdim velet, ama bu sürtük her şeyi mahvetti. O yüzden önce ortadan başlamalıyım. Umarım bana kızmazsınız"silahın emniyetini açıp tekrar nişan aldı.
Tetiği çekmek üzereydi ki kafasına yediği tek kurşunla olduğu yere yığıldı.
Kadın satıcısı tilki cafer için yolun sonu geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇMA KOVALAYASIM YOK
Fiksi UmumGenç kız ne kulağına dolan bangır bangır müziği duyuyor ne onu izleyen rahatsız gözleri fark ediyordu. Hatta her zaman onun nefesini kesecek kadar rahatsız eden sigara dumanını bile yadırgamaz bir haldeydi. Hızlı hızlı not almaya devam etti. Gözleri...