Yorucu günlerin sonunda evine gelmek onun en büyük mutluluğuydu.Evi aynı zamanda kendi vatan toprağı gibiydi onun için,yada kendi mabedi.Ailesi İzmir'de ticaretle uğraşıyordu.Babasının işleri kötü gitmeye başladığında kendi ülkesine,ailesinin yanına dönmek istedi.Böylece Ela 9 yaşındayken Los Angeles'a taşındılar.Çocuk aklıyla bile adının Ela olmasının garip olduğunu anlayabiliyordu.Ancak anne ve babası onu,adının Ella olacakken yanlışlıkla Ela olduğuna ikna etmeye çalışıyorlardı.Hem Türkiye'de bunun çok örneği vardı ve babası onun isim zorluğu yaşamasını istemediği için bu yanlışlığı düzeltmemişti.
Zaman geçtikçe bu durum daha da garipleşmeye başladı.Nitekim sürekli bir kardeşinin olmasını istiyor ve ailesiyle bunu konuşmaya çalışıyordu.Her seferinde olumsuz yanıtlar alıp üzülüyordu.Bu durum yaşı ilerledikçe ailesiyle arasına mesafe koymasına sebep oldu.Zaten çok geçmeden,17 yaşına geldiğinde ailesi ona durumu açıkladı.Bebek sahibi olamadıklarını ve kendisini evlat edindiklerini söylediler.Gerçek ailesiyle hiç tanışmamışlardı.Zaten annesi onu bir kuruma terk etmiş ve bir daha hiç arayıp sormamıştı.Yalnızca ona ismini vermişti,Ela.Kurum da bu ismi değiştirmeye gerek görmemişti.Böylece adı Ela Reed olarak kayıtlara geçti.
Yaşadığı travmayı dün gibi hatırlıyordu.Bir an önce kendine ait bir evi olmasını istediğini,ailesine olan sevgisiyle öfkesi arasında kaldığını,yaşadığı karmaşa hissini..Üniversiteye hazırlanmak için kendisiyle verdiği mücadeleyi..Ve en sonunda San Francisco'ya gelişini..
San Francisco onun için alternatif bir yaşam şansıydı ve o bu şansa sımsıkı tutunmuştu.Burayı hayatının merkezi yapmıştı.Herkese ve her şeye sanki ilk kez gerçekten görüyormuş gibi baktığı yerdi burası,bu yüzden Ela başka bir yere taşınmayı düşünmemişti hiç.
Union Meydanı'na yakın mesafede,beş katlı bir binanın çatı dairesinde oturuyordu.Koşuşturup duran insanları izlerken kahvesini yudumlayacağı,battaniyesine sarınıp yağan yağmuru ve kapkara bulutları izleyeceği geniş pervazlı pencereyi görür görmez tutmuştu daireyi.Evini seviyordu.Ev sahibi de bunu bildiği için kirasını her yıl makul olmayan seviyelerde artırıyordu.Bu gidişle en fazla iki yıl daha bu dairede oturabilirdi,ya da hiç istemediği bir çözüm yolu olsa da,bir ev arkadaşı bulmak zorunda kalacaktı.
Kahvesini yudumladı.Bugünkü toplantıyı düşünmemeye çalışıyordu.Kendisine ve projesine saygı duymayan bir adamla çalışamazdı.Aiden odadan çıkar çıkmaz Tina'ya durumu özetlemiş ve projeye onların şirketiyle devam edemeyeceğini söyleyerek sözleşmeyi tek taraflı feshetmişti.
Yeni reklam şirketi arayışına girmeden önce kısa bir tatil yapmaya karar verdi.İhtimal vermiyordu ama belki de bu kez kendini hayal gücüne fazla kaptırmıştı.Fikirlerini biraz olgunlaştırmaya ihtiyacı vardı.
Stevie'i aradı.Durumu kısa birkaç cümleyle özetledi.Bir hafta şirkete uğramayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATHFINDER
FantasyBir anlık sessizlik oldu.Sonra ikisi birden kahkahalarla gülmeye başladılar. -Yani şimdiye kadar her şey normaldi ve birden olağanüstü oldu öyle mi ? Ella,yüz yıl da geçse senin beyninin işleyiş şekline alışamayacağım. -İşte sonunda beni de delirtti...