ARAYIŞ ( Bölüm 3 )

40 26 8
                                    


Ne zamandır böyle alışveriş yapmamıştı.Mağazaların birinden çıkıp diğerine giriyor ve hepsinde alacak bir şeyler buluyordu.Bu "bohem" dedikleri akım gardırobuna yepyeni üyeler kazandırmıştı.

Öğleye doğru acıktığını fark etti.Kendine güzel bir yemek ısmarlamak istiyorsa caddenin sonuna kadar yürümeliydi.En sevdiği restoranın çıtır tavuk salatası nefis bir ziyafet olacaktı.Kalorilerin canı cehenneme diye düşündü,sonrasında bir de krem karamel yiyecekti.

Cam kenarında küçük bir masa seçti.Elindeki poşetleri masanın diğer ucuna bırakarak güzelce yayıldı.Masada hazır bekleyen menüye göz gezdirdi,ama kararını çoktan vermişti.Garsonun başucuna gelişini duyunca hemen siparişlerini sıraladı.

-Çıtır tavuk salata ve bir de diyet kola istiyorum.Yemekten sonra da bir krem karamel lütfen.

-Senin hiç arkadaşın yok mu ?

Başını menüden kaldırınca onu gördü.Muzip bakışlarla karşısında duruyordu.Ne yani şimdi de garsonluk mu yapıyordu ?

-Sen işten mi atıldın ?

Sırıttı.Gözleri yine küçümseyici bir bakışla kısıldı.

-Yapma güzelim,sen bir sözleşmeyi yırtıp attın diye kimse kimseyi işten kovmaz.

-Pekala ruh hastası,neden garson kılığında dolaştığın beni ilgilendirmiyor o zaman. Neden hemen yemeğimi hazırlatmıyorsun ?

-Waow Ella,daha önce seni bir garsonu azarlarken görmemiştim hiç.Açlıktan ölmüş olmalısın.

Kahkaha atarak uzaklaştı.

Ella kendini mantıklı olmaya zorladı.Toplantıdan beri onu düşünmemeye çalışıyor,ne kadar uğraşsa da aklından çıkaramıyordu.Ama daha önce karşılaşmadıklarından da adı gibi emindi.Sonuçta insan hayatında kaç kez mor gözlü bir kişiyle tanışırdı ki ?

Aiden'ın tavırları onu rahatsız ediyordu.Onu tanıyormuş gibi yaptığı imalar -ki bunlarda doğruluk payı vardı- canını sıkmıştı.Bu kadar yeter diye düşündü.Medeni insanlar problemlerini konuşarak çözmüyorlar mıydı ?

Beklemeye başladı.Bu arada restoranı inceliyordu.İnsanlar sakince yemeklerini yiyorlar,sohbet ediyorlardı.Bu mekanın huzur veren bir etkisi vardı ancak şuanda kendini çok stresli hissediyordu.İçinden prova yaptı,Aiden gelir gelmez "senin derdin ne?!" diye soracaktı.

Bir garson ona doğru yaklaşmaya başladı.Ve evet,onun siparişlerini taşıyordu.Kahretsin,nereye kaybolmuştu bu Aiden şimdi ?

Tavuk salatasını hafifçe önüne doğru iten garsona döndü.

-Afedersiniz,siparişimi alan beyefendi nerede acaba ?

Garson gülümsedi.

-Şey,özürlerini iletmemi istedi efendim.Sizinle sohbet etmeyi çok istediğini fakat daha önemli işleri olduğunu söyledi.

-Ne ?

-Doğrusunu söylemek gerekirse,sohbet etmek deyimi yerine kavga atmek deyimini kullandı efendim.

Garson hınzırca uzaklaştı.

Ela başının döndüğünü hissediyordu.Az önce kıpkırmızı gözleri olan bir garsonla konuşmuştu.Dahası,mor gözleri olan başka bir adam ona mesaj yollamıştı.Etrafına tekrar baktı,her şey normal görünüyordu.

Anormal olan benim,diye düşündü.Çantalarını alarak restorandan çıktı ve hiç vakit kaybetmeden kalabalığın arasına karıştı.

PATHFINDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin