Matt beni koluma dokunarak yönlendirip odadan çıkardığında hiç konuşmadım.Kameraların izlediğini bildiğim için merdivenlerden inerken de hiç sesimi çıkarmadım.Matt kafeteryaya doğru hamle yapınca onu merdivenlere doğru itip hesaplaşmamızın dışarda olacağını bakışlarımla anlatmaya çalıştım,ki anladığından adım gibi eminim.İtiraz etmeden beni izledi.Şirketin ara sokağına çıkınca kendimi daha fazla tutamayacağımı bildiğim için nefesimi bıraktım.Matt her an onu yiyecekmişim gibi bana bakıyordu.
-"Senin sorunun ne ? Ben bana söyleneni yaptım.Bunu konuşacağın kişi Aiden olmalı.Bana senin haberin olmadığını söyleseydi ona bir daha düşünmesini söylerdim."
-"Bu işten bu kadar kolay yırtamayacaksın Matt ve bunun için hiç üzgün hissetmiyorum.Etrafımda olan biten şeyleri bilmemek beni çok yordu ve artık gerçekten kontrolüm dışında bir şey olmasını istemiyorum!"
-"Ella seni anlıyorum ama.."
-"Herkes beni anladığını söylüyor.Herkes bana bu saçma yalanı söylüyor ve inan bana beni zerre kadar anlamıyorsunuz ! Hayatıma girdiğinizden beri kemirgen gibi etrafimdaki her şeye ve herkese zarar veriyorsunuz.Buna daha fazla izin veremem.Bana artık oyun oynayamayacaksınız."
Sözlerimin şiddeti arttıkça içimde yanan ateş tenimde gezmeye başlamıştı.Sanki yürüyen bir alev topu gibiydim.Öfke bedenimde katalizör gibi işliyordu.Matt bana doğru yaklaşmak istiyor ama ne yapacağını bilmez bir şekilde olduğu yerde duruyordu.Sürekli bana sakin kalmam gerektiğini söylüyordu.Bunun nasıl yapılacağını hatırlayamıyordum.İçimdeki sıcaklık kollarımdan dışarıya doğru çıkmak isteyen canlı bir şey hâlini almıştı.Engel olmak çok zordu,bütün hücrelerim bu enerjiyi dışarı atmak istiyordu.Ama bunun normal olmadığını ve sonuçlarının normal olmayacağını biliyordum.Etrafımda insanlar vardı,her ne olacaksa burada olmamalıydı.Matt'in bile yardım edemeyeceğini anladığım için onun tam aksi yönüne doğru koşmaya başladım.
Caddeye paralel bir arka sokağa girdim.Nefesim yetmemeye başlamıştı.Sağa sola bakınarak gizlenebileceğim bir yer aradım.Sol tarafta bir inşaat vardı,henüz 2.katı yapılıyordu ve şuan çalışan hiç işçi yoktu.Son bir gayretle kendimi binanın giriş katına attım.Sırtımı yasladığım duvar buz gibiydi.Zemine doğru düşerken aklımdan hızla bir düşünce geçti.
"Ölmek böyle bir şey mi ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATHFINDER
FantasyBir anlık sessizlik oldu.Sonra ikisi birden kahkahalarla gülmeye başladılar. -Yani şimdiye kadar her şey normaldi ve birden olağanüstü oldu öyle mi ? Ella,yüz yıl da geçse senin beyninin işleyiş şekline alışamayacağım. -İşte sonunda beni de delirtti...