AYRICALIK (Bölüm 9 )

15 9 0
                                    

ELLA'dan..

Gün ağardığında ben hala sorularımla Aiden'ı bunaltıyordum.Doğrusunu söylemek gerekirse kendimi bu fantastik dünyada bulmaktan mutluydum ve bu eğer bir rüyaysa hiç bitmesin istiyordum.Aiden sahip olduğum gücün ayrıntılarını anlatmaya o kadar hevesliydi ki,arada ipin ucunu kaçırıp dinlemediğimi farketmiyor,sorularımla onu yönlendirmeme izin veriyordu.O her şeyi tane tane açıklarken inanmak ne kadar da kolaydı.Kendimi çoktan bu fantastik dünyanın prensesi olmaya adamış,maceradan maceraya koşuyordum sanki.Oysa düne kadar monoton bir hayatın içine hapsolmuş,bu adama hesap soracağıma patronumu ikna etmiş ve en önemlisi de onu ve arkadaşlarını hayatımdan çıkaracağıma dair kendime söz vermiştim.Şuan aynı battaniyeye sarınmış bir pencere önünde -hem de benim evimin penceresi önünde- binbir gece masalları dinliyor gibiydim.

Aniden ayağa kalktım.Aslında kafamdaki soruyu nasıl soracağımı düşünüyor ve zaman kazanmaya çalışıyordum.Ancak bu hareketim onun dikkatini dağıttı.Soran gözlerle beni izledi.Ne duyacağımı bilmesem de duyacaklarımın aramızdaki havayı değiştireceğini biliyordum,fakat bu soruya cevap almadan da yoluma devam edemezdim.Vazgeçmeye ramak kala kanepeye çöktüm.Aiden'ın yüzü ellerimle aynı hizadaydı ve ben de ellerime bakmayı tercih ediyordum.Ortaya konuşur gibi sordum.

-Aiden,neden sen ?

Soluğunu bıraktı.Sıcacık soluğunun yoğunluğundan onu tedirgin eden soruyu sormadığımı ve rahatladığını anladım.Neyse,en azından birimiz rahatlamıştı.

-Bu soru anlayabileceğim kadar açık olmadı Ella ?

-Diyorum ki, neden sen ? Neden Dave değil,Stefan değil ya da yetenekli başka herhangi biri değil de sen ? Neden beni arıyorsun,neden benimle iletişimi sen kuruyorsun,neden peşime düşüp evime sen geliyorsun ?

Bütün bunları bir çırpıda söylemiştim.Bu kadar açık konuşabileceğimi düşünmezdim.Bu kez başını eğen o olmuştu.Yüzündeki ifadeyi okumak istedim,fakat o hızlı davranıp kaçamak bir cevap verdi.

-Aslında seni yalnız aramıyordum.Hepimiz arıyorduk.

-Aiden lütfen.Dave'le konuşurken -ya da başka herhangi birinizle- böyle hissetmiyorum.İletişim kurmak daha kolay bir deneyim.Seninle konuşurken içimde bir şey sürekli.. ımm..

-Taarruza geçiyor.Sanki kendinle savaşır gibi ?

Gözlerine baktım.Aradığım kelimeleri beynimin içinden çekip çıkarıyor muydu bu adam ? Yoksa aynı şekilde mi hissediyordu ?Daha ilk gördüğüm ilk konuştuğum anda kanımda alevlenen karşı koyma isteğini anlayabiliyor muydu ? Bu tek bir kafada iki beyin arasında yapılan bir savaş gibiydi.Galip olmak da teslim olmak da aynı amaç uğruna yapıldığı için her halükarda mantıklı geliyordu.Ancak savaş hiç bitmiyordu.

-Ella bu aslında kolayca anlaşılabilecek bir şey değil.Henüz ben de tam anlamıyla çözebilmiş değilim.Eski kitaplarda "yol arkadaşını PF seçer " diyor.

-Yol arkadaşı mı ?

-Evet.Bu aslında çok mantıklı.Sen rehber olabilirsin,fakat bu her zaman doğru kararlar vereceğin anlamına gelmiyor.Sana kendini sorgulatacak bir iç sese ihtiyacın var.Ben de sanırım böyle bir görev üstleniyorum.

-Bir seçim yaptığımı bile bilmeden,tanımadığım birini hiç bilmediğim bir dünyadaki bir göreve nasıl seçebilirim ? Bu benim için fazla karmaşık bir durum.

-Bununla ilgili net bir şey söyleyemeyeceğim.Çünkü kaynaklar yeterince açık değil.Yazılanlara göre PF mirası devralma ayrıcalığına sahip tek kişi.Yörüngelerin kaderini etkileyeceğinden sır saklamak da sırları açığa çıkarmak da onun bileceği bir şey.

-Aiden bu kulağa biraz şey gibi geliyor..

-Biliyorum,bu birinin sana aniden büyük büyük dedenin milyoner olduğunu söylemek gibi.. Ama ben bu mirasın maddi bir şey olduğunu sanmıyorum.

-Evet,söz konusu mirasın kapsamına senin de girdiğini öğrendiğimden beri ben de düşünmüyorum.

-Benden antika bir arabaymışım gibi bahsetmeyi kes.Yol arkadaşlığının kulağa çok havalı gelmesi gerekiyor.
-Ayrıcalıklı bir PF olmanın da kulağa çok havalı gelmesi gerekiyor ama inan bana bir ucube gibi hissettiriyor.
Saatine baktı.
-Hadi seni işe götürelim.Biraz normalleşmeye ihtiyacın var gibi görünüyor.
-Patronuma seninle buddy olduğumu açıklamak için kullanabileceğim bir özel gücün var mı ?
-Ah,atları böyle ulu orta küçümsememelisin tatlım.

PATHFINDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin