Bölüm 19

20.2K 734 212
                                    

Asrın Konak'tan içeriye girdiği gibi selviyi çalışma odasına çağırmıştı. İçeriye giren selvi korkuyordu doğrusu. Asrın ağa da bunu elbette farketmişti. "Minel fercan kim selvi ? Ne yolladın ona ?" Selvi duyduklarını hazmetmeye çalışmıştı. Gerçekten şoka girmişti. Şimdi ne olacaktı asrın ağa kesin onu da öldürürdü. Minele zenanın kimliğini yollamıştı.
"Bana bir cevap ver selvi! Senin kimsesiz olduğunu biliyorum peki bu da neyin nesi? İki günde benim yıllardır kimseyle konuşmadığını akrabası olmadığını bildiğim selvinin teyzesi çıkıyor hastalanıyor sonra gece yarıları kargolarda Minel denen birisine istanbullara kadar kargo yolluyor ? Açıkla hemen. " selvi bu konuşma sırasında düşünüp taşınmıştı. Korku iliklerine kadar işlemişti eğer selvi asrın ağaya yalan söylerse ve bunu anlarsa kötü olurdu o yüzden mineli araştıracağını biliyordu . "Ağam benim yıllar önce burda bir arkadaşım vardı şimdi gitti İstanbul'a. Minel dediğiniz kız avukattır. Ben de bu yıllarda açıköğretim den üniversite okumak istiyordum ağam onun için kimliğimi yolladım o arkadaşıma. Bu kadar vallahi ağam siz kızarsınız diye söylemeye çekindim." Asrın ağa kafasındaki hayali tartıda selvinin söylediklerini tartıyordu. Tam bu sırada telefonu çaldı. Arayan Ömer'di. Ömer onun şirkette her işini yaptırdığı sağ koluydu ve Mineli araştırması için zaman vermişti.
"Anlat Ömer" bu sırada hala kuşkulu gözler selvinin üzerindeydi. "Ağam Minel fercan. Yaş 25. Bir senedir İstanbul üniversitesi hukuk fakültesinden mezun olmuş şimdi de İstanbul adalet sarayında çalışıyor. Tek başına yaşıyor bekar. Kız Mardinli . 18 yaşına kadar Mardin'de yaşıyormuş. Ailesi hala ceneviz mahallesinde oturuyor. Bekar. " Ömer kızın dediklerinin doğru olduğunu anlamıştı.
"Tamam sağol Ömer" diyip kapatmıştı. Kız ise içindeki Korkuyu yüzüne yansıtmamak için çok çabalıyordu. "Tamam selvi çıkabilirsin bir daha da bir ihtiyacın olursa önce gel beni bul. " Selvi hızla başını sallayıp odadan çıkmıştı. Bu belayı da atlatmışlardı. Selvi çıktıktan sonra odaya rojbin destursuz bir şekilde girmişti. Asrın ellerini yüzüne sıvazlayarak "ağanın odasına destursuz gelme cesaretini nerden buldun sen ? Bu Ne hadsizlik rojbin. Teyzemizin kızısın diye mi aldın bu yüzü ?" Rojbin yüzsüz bir kızdı. Gurura dair Hiçbirşeye sahip değildi. "Ağam ben gerginliğini almak için geldim sinirlerin bozuldu kaç gündür" demiş cilveli iğrenç hallerini yine ortaya koymuştu. Asrın ağa ise gözlerini kısmış kızın Ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. Rojbin yavaş yavaş salınarak asrın ağaya yaklaşmış sandalyesinin arkasından dönüp ellerini omuzlarına yerleştirmişti. Geniş omuzları vardı. Siyah saçları ışıl ışıl parlıyordu. İç çekmişti genç kız. Asrın ağa ise bu sıra gözlerini kapatmıştı. Kalın kaşları çatılmıştı
Boş ol, boş ol,boş ol...

Tokat atmasıyla yere yapışan kız ağzına gelen kanı tükürmüştü. "Tüm bu Mardin'in önünde herkes şahidim olsun ki sen de beni sevip böyle pişman olduğunda ben de seni adam yerine koymayacağını.."
asrın ağa aklına gelen sözlerle ve yaşananlarla hızla sandalyeyi itmiş ayağa kalkmıştı. Arkasına dönüp tek hamlede kızın Boğazını yakalamıştı. Kocaman elleri tüm gücüyle rojbinin nefesini kesiyordu. "Bana bak seni öldürürüm ben duydun mu! Öldürürüm! Ebepsiz. Git toplayın herşeyinizi çıkın gidin bu Konaktan. Kız hızla başını sallamıştı. Asrın ağa ise ellerini kızdan çektiği gibi odayı terketmişti. Hayat onu hep acımasız olmaya zorluyordu. Kardeşi gözlerinin önünde ölmüştü. Keza annesi de... Ümran hanım onun gerçek annesi değildi. Asrın 12 yaşındayken annesi hastalığa yakalanmış vefat etmişti. Asrın hep annesinin psikolojisi iyi olsun diye çabalamıştı. Ama o da ölmüştü. Daha annesinin 40'ı çıkmadan babası Ümran hanımı getirmişti. Ümran hanım akıllı kadındı. Çocuklara hep kendini aşırı sevdirmişti. Şirhatta onun oğluydu tabi ceylin de kızı. Ama asrın bir kez olsun ayırmamıştı ikisini de öz olarak görmüştü. Her daim annelik yapan Ümran hanıma da anne demişti. Kalendar ağa bu yüzden acımasız sertti çünkü hayat ondan hem en sevdiğini,delicesine aşık olduğunu hemde bir evladını almıştı. Asrın kafayı toplamak için şirkete gitmişti.
Şirkete geldiğinde direk dosyalara gömülmüştü. İhale için İstanbul'a giden mendiden işi almıştı böylece kendisi iki güne İstanbul'a gidecekti.

Zenandan
Azat gittikten sonra biz de eve geçmiştik. Yorgunluk çeken bedenimi yatağa atmıştım. Gözlerimin gitmesine yakın bir sırada ısrarla çalan melodiyi duymuştum. Elimi zorulukla komidinin üstüne attım. Selvi arıyordu. Önemli birşey olmasa böyle ısrarla aramazdı. Hızla yerimden doğruldum.
"Alo selvi ne oldu ?"
"Abla ben kimliği yollamak için kargoya gittim. Konağa geldiğimde asrın ağa beni çağırdı..."
demiş konuşulanları anlatmıştı. Yoksa asrın benim yaşadığımı mı düşünüyordu? Bunu bilemiyordum. Ama kuşkulandığı belliydi.
"Sonra da rojbin ile teyzesini kovdu Konak'tan." İşte bu haber sevindirmişti. Rojbin tam bir şıllıktı. Ve bunu göstermekten asla çekinmiyordu. Allah bilir ne yaşanmışta kovmuştu evden onları. "Selvi tamam haberdar et beni bişey olursa " dedim. Telefonu kapattık. Uzun bir süre düşündüm. Ne zaman aklıma Mardin gelse kendimi kötü hissediyordum. Resmen travma yaşıyor gibiydim. Uyuyamamaktan mıdır bilmem kendimi direk minelin yanına atmıştım. Duvardaki saate baktığımda meğer saatlerdir düşünüyor olduğumu farkettim çünkü saat resmen 3'ü buluyordu. Mineli de rahatsız etmemek adına kanepeye oturup bir kaç kez zapladıktan sonra herhangibir filmde durmuştum. Sahi artık hayatım burda böyle mi geçecekti ? Kendimi buraya ait hissetmiyordum. Benim asıl benliğim Mardin'de ailemin yanındaydı. Onları çok özlüyordum. Ben böyle düşünedururken gözlerim kendiliğinden kapanıyordu.

Asrından
Bişeyler vardı. Benim yapamadığım ama varolan bişeyler vardı. "Alo Ömer aradın mı kurtarma ekiplerini? Cesede dair bile birşey bulamamışlar mı ?" İçimde sürekli işi incelemem gerektiğini söyleyen bi his vardı. Halbuki o gözümün önünde ölmüştü. "Yok ağam Hiçbirşey bulamıyorlar." Tamam Ömer diyip kapattım. Yarın İstanbul'a gitmem gerekiyordu. Artık bu işlerin peşini bırakmalıydım. Bana en güzel vicdan dersini veren annemden sonra o mavi gözlüyü de artık bir kenara atmam gerekiyordu.

3 gün sonra
09821372 sefer nolu İstanbul uçağımız....

Asrın İstanbul'a gelmişti bile. Bir an önce işlerini halledip dönmek istiyordu. İlk bir otele gelmişti. Dinlenecekti. Daha sonra vaveyla denen restoranda iş yemeği yenilecekti.  Saat sekize kadar vakti vardı. Bir duş alıp çıkmıştı. Aynanın karşısına geçtiğinde sakallarının uzadığını ve daha olgun göründüğünü farketmişti. Evet kesinlikle yaşlanmış gibiydi. Üstüne her zaman ki siyah yelekli takımlarından birisini geçirdi. Asrın gerçekten esmerliği ile bütünleşmiş siyahlar içinde oldukça etkileyici görünüyordu. İndiği lobide ki kadının Bile hayranlıkla bakmasından anlaşılıyordu. Arabasını alarak vaveyla denen garip isimli mekana doğru sürdü. Arabasını bir kaç gün öncesinden korumalarıyla yollatmıştı. Düşmanları çoktu asrın ağanın. Tedbir her zaman iyiydi. Mekan garip ama class görünüm veren uzun sarı Işık'larla doluydu.
Asrından
İçeriye girdiğimde kadın hemen eşlik etmiş önemli iş adamlarının olduğu masayı göstermişti. Emin adımlarla oraya doğru ilerliyordum. Çağıran şirketleri tabi ki onlar için çok önemliydi. Hepsi bilinen kel yaşlı tiplerden değildi. Aksine genç olanları da vardı ama ben hiçbirini rakip olarak görmüyordum. Masada kapıyı gören sandalyeye geçtim. Kısa bir merhaba Fasıllarından sonra iş konuları açıldı bile. Ben kendimden emin olduğum konularda konuşmaktansa icraati göstermeyi seviyordum. Göz işaretiyle çağırdığım korumadan dosyayı alıp önlerine koydum. Hepsi merakla dosyayla ilgilenmeye başladı
"Bu fiyat çok fazla genç çağıran. İskonto payı olmalı" gözlerimi kesici bir bakışa bürüdüm. Benim söylediğimin üstüne bişey söyleyemezdi. Ben ise bu sırada sıkılmıştım. Para para para bildikleri tek şey buydu. Halbuki ki güç denilen şeye hiçbiri sahip değildi. Kafamı kapıya çevirdiğimde elimdeki çatalın yere düşüşüne engel olamamıştım. Gördüklerim asla şaşırmayacağım türden bişey değildi. O aşina olduğum  gözleri nerde görürsem tanırdım.
Bu zenandı!

ZORLU BERDEL (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin