4. BÖLÜM

6.4K 529 158
                                    

Kyungsoo sakinleşince Jongin onu eve götürme kararı aldı. Okuldaki çoğu öğrenci ne olduğunu anlayamazken onlar gayet samimi durarak herkesi şaşırtıyordu.

Bir delinin bir kral ile olması onlar için imkansızdı.

Jongin bu okula geldiğinden beri kraldı. Çekici esmer teni ve soğuk bakışları onun kral olmasi için yeterliydi. Kyungsoo ise geldiği ilk zamanlar yardımcı melek iken şimdi şizofrenin teki olarak görülüyordu. Ne şans ama...

Yok boyunca ikiside konuşmazken eve gelmişlerdi. Jongin diğeri hakkında gerçekleri öğrendiğinde beri çalışanlara izin vermişti. Hiç biri evde yoktu. Sadece bir kaç saatliğine aşçı geliyor ve yemekleri hazırlayarak gidiyordu.

Kyungsoo salona giderken Jongin'de ona eşlik etti. Karşılıklı koltuklarda otururken Jongin bacak bacak üstüne atmış Kyungsoo ise dizlerini kendine çekmişti. Gün boyu yaşadıklarını anlatırken Jongin dikkatle dinlemeye başladı. Kyungsoo yemekhanede gördüğü gölge, tuvaleteki Baekhyun ile yaşadığı konuşma... Hepsini düzgünce anlattı. Sonunda aralarındaki konuşma bittiğinde ikiside sessizce Baekhyun'u beklemeye başladılar.

Gece yarısı okurken ikili yemeklerini yemiş beklemeye devam ediyorlardı. Kısa süre sonra zil çalınca ikiside aynı anda ayağa kalktı. Kapıyı Jongin açarken Kyungsoo geri duruyordu.

Baekhyun ve Chanyeol kapıda dururken Jongin arkadaşlarını içeri aldı. Birlikte salona geçtiklerinde Baekhyun, Kyungsoo'yu incelemeye başladı.

"Yaraların... Ne zamandır böyle." Baekhyun konuşmayı başlatarak söyledi.

"Bir yıl kadar oldu."

"Şizofren diye adın çıktığından beri tam olarak ne görüyorsun." Baekhyun sorularına devam ederken Kyungsoo kendini sorguda hissederek cevaplamaya devam etti.

"Bilmiyorum. Ne olduğunu bilmiyorum. Çirkin, siyah bir yaratık."

"Yaratık? Nasıl göründüğünü hatırlıyor musun?"

Kyungsoo usulca başını sallarken siyah sırt çantasını Chanyeol'ün kucağından alatak içinden eski ve yıpranmış bir kitap çıkardı. Daha önceden kırmızı kalemle işaretlenmiş sayfalardan birini açarak acı içindeki çocuğa gösterdi. Kyungsoo olumsuzca başını sallarken diğer sayfaya geçti.

Her geçen sayfada Kyungsoo başını iki yana sallarken Baekhyun geri kalan son sayfaya korkuyla bakarak titrek elleri ile sayfayı değiştirdi. Chanyeol ondaki bu değişikliği tedirgince izlerken Baekhyun kitabı Kyungsoo'ya uzattı.

Kyungsoo, yıpranmış sayfadaki çizime bakarken kitap ellerinin arasından kaydı. Gözleri mümkünmüş gibi daha çok büyürken Baekhyun'a baktı.

"Yüce Tanrım!" Baekhyun nefesini tutarak söylerken Jongin yerdeki kitabı alarak sayfaya baktı. Çirkin bir yaratık çizimi vardı ve yanında garip çekiller ve bilinmeyen bir dilde yazılar vardı.

"Neler oluyor Baek." Chanyeol ona sarılırken sordu.

"Büyükannemin yanına gitmemiz gerek. Ama şimdi olmaz, daha gece. O zamana kadar ne yapabilirim, ne yapabilirim?" Baekhyun, diğerinin kollarından çıkarak odada ileri geri yürümeye başladı. Kimse ne olduğunu anlamazken mutfağa giderek dolapları kurcaladı. Bulduğu tuz paketi ile salona geri döndü. Yerdeki halıyı çekerken Kyungsoo odanın karanlık köşesindeki yaratık ile çığlık attı.

Yaratık olanı anlamış bir şekilde gölgelerin arasından onu rahatsız ederken Jongin, kısa adamı kendince çekerek rahatlatmaya çalıştı. Baekhyun yerdeki üçgenleri birleştirerek oluşturduğu yıldız ve bir çok garip şekilleri tuz ile çizmeyi bitirdiğinde evdeki eşyalar sallanmaya başladı. En azından Chanyeol ve Jongin fark etmese bile Kyungsoo ve atalarından aldığı kan ile Baekhyun bunu fark edebiliyordu.

the damned | kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin