Kyungsoo bilinçsizce kalçalarını hareket ettirirken dudakları ıslak bir şekilde işgal edilmişti. Jongin belindeki elleri kalçasına indirdikten sonra sıkarak oynamaya başladı. Kyungsoo'nun elleri üzerindeki t shirte asılarak çekiştirirken dilini geri çekerek ıslak bir sesle dudaklarını ayırdı. Diğerinin büyük ve ışıltılı gözlerine bakarken kendini görebiliyordu. Kyungsoo nefes nefese kalmışken sıcak nefesi yüzüne çarpıyordu. Önceki gibi hareket etmeyi kesmişken konuşmaya başladı.
"Biz, yaptığımız doğru mu?"
"Sana olan sevgim yanlış mı?" Jongin cevaplarken diğerinin gözlerinin dahada irileştiğini gördü. Gülümsedikten sonra devam etti.
"Seni seviyorum Do Kyungsoo, okulda adın çıkmadan öncede. Bir anda kardeşim olacağını öğrendiğimde senin deli olarak anılmandan değil karseşim olursa sana ulaşamamaktan korktum. Daha sonra bana yakın olmanın daha iyi olduğunu düşünerek kabul ettim. Şimdi bu noktadayı ve söyle bana Soo, cevabın ne?"
"Kerdeşliğin canı cehenneme!" Kyungsoo söyledikten sonra diğerinin yüzünü tutarak kendine çekti. Jongin cevabını almış bir şekilde karşılık verirken ikiside biliyordu ki olan burda bitmiyordu.
Jongin diğerinin dilini emerek geri çekildikten sonra çenesini yalayarak boynuna indi. Ufak öpücüklerle bulduğu yeri emerken Kyungsoo'yu daha sesli inletti. Kyungsoo kıvranarak inlerken esmer olanın saçlarındam tutarak kendine daha çok bastırıyordu.
Jongin altındaki acıya daha fazla dayanamayacağını anladığında diğerinin sürtünmesini kesti. Koltuğa uzanmasını sağladıktan sonra kısa bacakları ayırarak arasına geçti. Kyungsoo'nun t shirtünü çıkardıktan sonra baş parmakları ile kabarmış göğüs uçlarında oynadı. Kyungsoo'nun inlemeler kulaklarına ulaşırken iki parmağı arasına alarak uçları sıkmaya başladı. Şimdi Kyungsoo koltuğa tırnaklarını geçirirken altında kıvranıyordu.
Eğilerek sol göğüs ucunu ağzına aldıktan sonra dişleriyle oynamaya başladı. Dişleri arasına sıkıştırdığı uca dilini değdirirken Kyungsoo belini kırarak kendini ileri itti. Jongin diğer uca geçtiğinde bu sefer süt gelmesini bekleyen bebek gibi emmeye başladı. Kyungsoo onun başını tutarak kendine çekerken inlemelerini gizleyemiyordu.
Jongin göğüs uçlarıyla oynamayı bitirdiğinde öperek karnına indi. Elleri diğerinin altındaki mavi pijamayı çıkarırken dili göbeğinde oynuyordu. Dizlerine kadar indirdiği pijamayı geri çekilerek çıkardıktan sonra ıslanmış gri iç çamaşırına baktı. Kyungsoo sol eli başının yanında diğer eli ağzında, kırmızı yanaklarıyla ona bakarkenki güzelliği onu büyülerken bu güzelliği kapatan iç çamaşırına uzandı. Kumaşın uzarinden sertleşmiş penisi okşarken Kyungsoo kısık sesle inliyordu.
Elini geri çektiğinde diğerinin homurtularını duydu. Üzerindekileri teker teker çıkardığında geriye siyah boxerı kalmıştı. Kyungsoo ona dikkatle bakarken gülerek elini lastiklere getirdi ve aşağı indirerek çıkardı. Sert ve büyük penisi ortaya çıkarken Kyungsoo'nun yutkunduğunu fark etti.
Tekrar diğerinin bacakları arasına geçtiğinde iç çamaşırdan kurtularak Kyungsoo'nun da penisini özgür bıraktı. Normal boyutlardaki penis kendi penisi yanında küçük kalken iki eli arasına alarak çekemeye başladı. Kyungsoo çıplak penisi üzerindeki kuru eli hissedince ihtiyaç dolu bir inleme bıraktı.
Jongin eğilerek penisin başındaki ıslaklığı yaladıktan sonra dilini çevresinde gezdirdi. Penisi ustaca yalarken Kyungsoo kalçasını ona itiyordu. Gülerek pensi ağzına aldığında Kyungsoo sıcak ıslaklığı iliklerine kadar hissetti. Jongin penisini emerken delirecek gibi hissediyordu. Toplarına masaj yapan eller onu gelmesi için zorlarken bakir bedeni daha fazla dayanamıyordu. Jongin ağzındaki penisin titreyişleriyle gelmek üzere olduğunu anlayarak daha sert emmeye başladı. Kyungsoo artık daha fazla dayanamazken çığlık atarak diğerinin ağzına boşaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the damned | kaisoo
FanfictionKyungsoo hasta mıydı? Deli miydi yoksa? Hayır... Hasta ya da deli olmadığına emindi. O kişiler gerçekti. Bedenindeki izler bunun en iyi kanıtıydı.