the damned | kaisoo

10. BÖLÜM

~~

Büyük gözlü küçük çocuk.

Bütün ilgileri kendine çeken çocuk.

Herkesin çözdesi olan çocuk.

Daima en çok sevilen çocuk.

Sıcak kanlı, yardım sever çocuk.

Zeki çocuk.

Güzel çocuk.

Sevimli çocuk.

Başkalarının ailelerinin örnek gösterdiği çocuk.

Sehun'un nefretini kazanan çocuk.

Sehun ilk onu gördüğünde herkes gibi o da sevmişti. İyi bir oyun arkadaşıydı. Daima yanında olur ve ona yardım ederdi. Okula başlayana kadar herşey Sehun için güzeldi.

İlkokul da öğretmenler onu tutardı.

Ortaokulda arkadaşları onunla daha yakın olurdu.

Lisede hoşlandığı kişiler onu severdi.

Erkeklerden hoşlandığını açıkladığında Kyungsoo derin bir nefes almış ve kendisininde öyle olduğunu söylemişti. Belkide o zaman anlamsı gerekirdi, ileride olacak şeyleri.

Akşam yemeklerinde Oh ailesinin konusu genellikle Kyungsoo olurdu. Ailesi biricik oğullarının onun gibi olmasını isterdi. Oğullarını olduğu gibi kabul etmek yerine işlemek, onu değiştirmek için çabalarlardı.

Sehun bunlardan sıkıldığını anladığında çoktan liseye geçmişlerdi. Nefret tohumu 11 yılda özenle yetişmiş, en iyi şekilde büyümüş ve sonunda çiçek açıp meyvesini vermişti.

Kyungsoo kalbi andıran dudakları ile mükemmel bir şekilde gülümserken kimse soğuk bakışlı Sehun ile ilgilenmezdi.

Kyungsoo minik ellerini kaldırarak derse katılır, öğretmenlerinin dikkatini çeker. Lezzetli ikramlıklar hazırlayarak hafta sonu çay partileri verir. İri, kahve gözleriyle insanın içini ısıtırdı. O öne çıkarken kimse arkada kalan donuk bakışlı ciddi genç ile ilgilenmezdi. Sehun ile daima ondan arta kalanlar ilgilenirdi.

Sehun ondan nefret ettiğini anlamasıyla kurtulmak istemesi arasında saniyeler vardı. Ondan kurtulmak istediğini ağladığında her yolu araştırmış ve sonunda o kadını bulmuştu.

Yaptığı şeylerin sonucunda sadistçe zevk almıştı. Kyungsoo önünde aciz bir şekilde acı çekerken o bundan hoşlanmıştı. Kyungsoo ona yaşadıklarını anlatırken abartılı bir şekilde karşılık verir ve başkalarının duymasını sağlardı.

Başarmıştıda.

Kyungsoo istediği gibi gözden düşmüştü.

Artık onu gölgeleyen kimse yoktu.

Sonra Luhan karşısına çıkmıştı. Taşlaşmış kalbini yumuşatmak için gelmişti. Donuk bakışları ardındaki gerçek Sehun'u görmüştü.

Kyungsoo'nun devri bitmişti ve Sehun artık rahatça at koşturabilirdi.

~~

"Sehun? Gel ve yeni arkadaşın ile tanış."

Küçük çocuk annesinin ona seslenmesi ile oyuncaklarını yere bırakarak odasından çıktı. Kısa bacakları ile paytak paytak salona indiğinde hemen annesinin bacakları arkasına saklandı.

"İşte bizim Sehun'umuz. Annecim, misafirlerimizi selamlasana." annesi onu uyarırken başını eğerek annesinin yanına geçti. Bir eliyle annesinin ceketinin eteklerini tutarken eğilerek selamladı.