~İnsanlar Mazinin Kösteğidir.~
Her kız onun için iyi olacak kötü bir çocuk ister°°°
Yaşadıkça öğrendim; kimi sevgililer uzağına düşer insanın...Kalabalıklara karışır ...Kimi sevgililer kara toprağa... Kırık hayaller kanatırken de avuçlarımı sıkabilm...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir karakterin oluşumunda, bir hayatın kuruluşunda ve bir yüreğin kurtuluşunda payı olan insanlara ne mutlu hayat! Biz, onlarla bir rüyayı bölüştük. İnsan, vatan ve bayrak kuru nasihatlerle değil; tiyatronun, şiirin, sporun ve müziğin diliyle çoğalttık. Çocuklar, nefretin körüklediği yanlış, kanlı maceralara sürüklemediler.
Arada hiçbir çıkar ilişkisi olmadığı halde, hâlâ boş zamanlarında "Hocam!" diye sıcacık hitaplar duyuyor, bunda kalplere ekmeye çalıştığım sevgi tohumunun rolü olmalı diye düşünüyorum.
Şimdi o sevinçle beraber, o cümleyi ara ara düşünmüyor değilim. Daha bir farklı bakıyorum artık o leyleklerin süzülüşüne... Çocuklarda bir leylek ve vakti geldiğinde göçüp gidiyorlar.
Güneş kızıl, hayat su gibi akıp gidiyor, bir ressam öylece durmuş gençliğimin canlı resmini çiziyor tuvale... Benim elimde kalp kırıklığı... Sarsılan bir görüntü ama geçmiş işte... Bütün umutlar yarına.
Küçük sevinçlerle mutlu olabilirdim belki... Belki de uçabilirdim Cemal Süreyya'nın dediği gibi eğer, kalbim kırık olmasaydı.
Akşam yemeğinde sanki ebeveynlerin yanında umursanmayan çocuk gibi muamele görmekte kısmetimde eksik olmamaya başladı.
Sevgili dostum Maya ve Kağan beni unutmuşlar misali kendi kendilerine sohbet ediyorlardı. Ben onlara ayar vermeyi bilmez miyim?
Sesimi onların dikkatini çekecek tonda ayarlayıp konuşmaya başladım. "İsterseniz ben kalkayım yani siz hiç rahatsız etmiyeyim. Ha bir de istersen Maya bugün nişanlının yanında kalabilirsin!"
Son ayarı Maya'nın utanacak ve hatta yanakları kızaracak biçimde söyleyince gözleri her zaman ki gibi fal taşı misali açıldı. Kağan ise hiç bozuntuya vermeden gülmeye başladı.
Maya sinirli sinirli hem bana hem sevdiğine bakarak konuşmaya başladı. "Ya siz neden bana bunu yapıyorsunuz? Hadi Su'yu anladım, ya sen Kağan? İnsan hiç sevdiği üzülürkken kahkaha atar mı ya!"
Evet gene tatlı ve biraz sert tartışmaları başladı. Ama bu sefer sert olan Maya!
Akşam yemeği de hem benden taraf güzel geçerken Maya tarafından baya sinirli geçti. Yemekten sonra biraz başbaşa dolaşmaya karar verince onlardan ayrılmam gerektiğini anladım.
