***************************************
1.BÖLÜM+++
+++
Hayatta en acımasız şey, zamandır. Gitti mi gidiyor, döndürmeye ne gücün ne de kudretin yetiyor. Ondan dolayı ömür kısa, vakit az bunu anlamak için kaybetmek mi gerekiyor ? Aslında her şey telafi edilebilir de geçip giden zaman, hiçbir şeyle telafi edilemez.
Aslında biz hayatın zorluklarını görüyor, duyuyor ve hissediyor ama anlayamıyoruz . Çünkü biz hayatın ve zamanın bir oyuncağıyız.Bu hayatın zorlukları arasında yaşamak ne kadar kötü olsa da her şeyi geride bırakıp mutlu olmaya devam ediyoruz. Lakin bu benim gözümde olursa, bazı insanlar zamanla dertli olmaya başlıyor. Bu da onlara zorlu bir hayat veriyor .Ama ne yapacağız bu hayat da insan yeri geldiğinde üzülür,sıkılır,dertlenir ,mutlu olur, kederlenir ya da bizim yaşamadığımız bütün sıkıntıları yaşayarak kaderin de ki olacak hayatı yaşamaya çalışırlar. Sonunu nereye varacağını bilmeden umutla sonuna kadar ilerler.
Ve hayat işte bu duygularla başlar.
Ne yaparsak ne çabalarsak her değer verdiğimiz hayatlar bize büyük önem vermeye kalkışır.Benim için de hayat şimdi başlıyor. Öğretmenlik hayatımın tek şahane sihirli kapısıdır. O kapıyla binlerce balon uçmalıdır. Renkli renkli ve hiçbiri birbirine benzemeden uçuşmalı mavi gökyüzünde.
İnanmıyorum! Uçan balon olur mu hiç? Ama masallarda her şey olur .Devler, cüceler , konuşan böcekler, sihirli değnekler... Uçan balon da onlar gibi sihirli mi?
Artık uçan balonda sihir olmadığını biliyorum. Sihir, onunla uçabilmekte... Ve sihirli değnek ellerimizde... Yüreklerimizden Alaska 'ya kanat açan kuşları bir bir uğurlarız.
Öğretmenler, sihirli değnekleriyle öğrencilerinin yüreklerine dokundukları an, bulutların ötesindeki sonsuzluğa, onlarca uçan balon dansının ahengiyle süzülürler. Ve varoluşun eşsiz tadında katmerleşen sevgilerle gönül tahtlarına ebedi kurulurlar.
Öğrencilerim benim içim o kadar eşsizler ki gözlerinden bile uçmaya hazır balonlarını görebilmekteyim. Onlar bu kadar inatçı olursa kimse onların elinde iplerini alamaz.
'' Evet çocuklar bugün ki konumuz da bitmiştir. Şimdi gelelim ödev konusuna, acaba ödev vermeli miyim? '' diye konuşmaya başladığımda hepsi kendi ağzından mırıltılar çıkarmaya başladı.
Bir günde ödeve razı gelseniz ne olacak ki !
Sınıfın çılgın reisi Yaşar ,'' Hocam ya daha dün ödev verdiniz. Bugün bize torpil yapsanız olmaz mı?'' dedi ağır abi misali.
Arkadaki kızlar yine çığlık çığlığa ... Bir anda irkildim ve onlara bakarak hafif sert tonumla konuştum.'' Tamam, bugün size ödev yok ama bir sorum olacak. Eğer onu cevaplarsanız torpil yaparım.'' dememle hepsinin gözleri açılmakla beraber şartımı kabul ettiler.
'' Sorum şu; hangi boşlukta uçan balonumuz elimizden kaçar?''
Sınıfa bakarak sordum soruyla cevaplar almaya başladım.Basit cevaplar geldi tabii ki; rüzgar, ipin elimizden kayması, balonun bir yere takılması...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAZİNİN KÖSTEĞİ
Chick-Lit~İnsanlar Mazinin Kösteğidir.~ Her kız onun için iyi olacak kötü bir çocuk ister°°° Yaşadıkça öğrendim; kimi sevgililer uzağına düşer insanın...Kalabalıklara karışır ...Kimi sevgililer kara toprağa... Kırık hayaller kanatırken de avuçlarımı sıkabilm...