Kötü Şaka

1.5K 101 35
                                    

Biraz geciktiğimin farkındayım özür dilerim :( ama size çookkkk güzel haberlerle geldim :) Karakterleri yenilemeyi düşündüğümü söylemiştim önceki bölümlerde dediğim gibi de yaptım :D Tüm sınıf arkadaşlarımı seferber ettim Doruk, Arel ve Aytuğ'ya uyacak karakterler bulmaya çalıştık. Daha fazla merak ettirmeden  karakterlerimizi açıklayayım;

Arel- Julian SCHRATTER

Doruk- Sergio CARVAJAL

Aytuğ- Ebba ZİNGMARK

 

Şimdilik baş karakterlerimiz bunlar. Birkaç tane daha duyurum var daha sonra yeni bölüme geçeceğim;

1- Eski bölümlerdek multimediada ki Arel, Doruk ve Aytuğ fotoğrafları güncellendi yani eğer yeni karakterleri görmek isterseniz eski bölümlerin multimedia bölümlerine bakabilirsiniz 

2- Eski bölümlerde bazı değişiklikler yapmam gerekti çünkü Aytuğ hariç Doruk ve Arel'in saç ve göz renkleri aynı değil.

3- Kapak fotoğrafımız da güncellendi. 

Son olarak;

Yaptığımız değişiklikler hakkındaki fikirlerinizi lütfen yoruma yazın veya bana mesaj atın. 

Umarım yeni karakterlerimizi ve kapak fotoğrafımızı beğenirsiniz. :D Bu arada karakter seçimimde bana yardım eden Aylin'ime bol bol teşekkürlerimi burdan sunayım.

Neyse ben yine çok konuştum sizi daha fazla merakta bırakmadan yeni bölüme geçiyorum. Keyifli okumalar <3 :*

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

'' Ne? Nasıl yani beni neden korkumak için böyle bir duruma düştün Doruk? '' dedim. 

Ama Doruk bana cevap veremeyecek kadar güçsüzleşmişti. Sadece dudaklarının arasında bir şeyler geveliyordu. Hemşire Doruk'un bu halini görünce dayanamayarak;

'' Lütfen hastayı yormayın zaten yarasından dolayı kan kaybediyor. '' dedi. Ben de ellerimi Doruk'un elinden çektim ve arkama yaslandım.

Doruk sanki elimi elinden çekmemden rahatsız olmuş gibi bana baktı ama o kadar yorgundu ki gözlerini daha fazla açık tutamadı. 

Bir süre Doruk'u izledikten sonra. Hemşireye dönerek;

'' Affedersiniz. Durumu nasıl? Hayati tehlikesi var mı? '' dedim ve merakla hemşirenin ağzından dökülecek sözleri beklemeye koyuldum.

Hemşire de gözlerini üzerimde gezdirerek;

'' Siz hastanın nesi oluyorsunuz? '' diye sordu. Ama bu sıradan bir soru gibi durmuyordu. Yoksa Doruk'a mı yavşayacak. Yok canım daha neler bu durumda birine yavşamaz heralde.

Ama yine de işimi sağlama almak adına ağzımdan birden en saçma sözcükler döküldü;

'' Karısıyım. '' 

Allahım bunu ben mi söyledim? Ne kadar malım keşke ölsem -,- diye içimden geçirdim. Ama hemşireye hiçbir şey belli etmedim ve yetmezmiş gibi Doruk'un elini tuttum. 

Doruk'da sanki dediklerimi duymuş gibi güçlükle gözlerini açtı ve kendini zorlayarak;

'' Kocasıyım '' dedi. Ve bana elime düştün bakışını attıktan sonra gözlerini daha fazla zorlamayarak kapattı. 

Kızıl KafaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin