Battı Balık Yan Gider

8 🐟

Multimedya: Atakan için bir afiş. 

Alarm yerine çalan telefonla uyanmıştım. Atakan arıyordu. Tek gözümü açıp arayana baktıktan sonra üfledim. Başımı gerisin geri atıp gözümü kapattım. Ben senden kaçıyorum, sen de üstüne beni mi arıyorsun çocuk? 

İroniye bak ama! Git sevgilini ara işte, uğraşma benimle yahu. 

Atakan ısrarla arıyordu, tam dalmak üzereydim tekrar aramıştı. Yastığa kafamı ölümüne bastırdım, uyumak istiyordum sadece. Akşam üzeri abim gelecekti, annem hazırlığa girişmişti. "Sedef, açıyorsan aç. Açmayacaksan da sessize al şu telefonunu!" Annemin uyarısıyla "Tamam anne!" dedim. 

Arama kapanırken ne yapacağımı düşündüm. Arasam ne diyecektim? En iyi aramamaktı. Telefonu aceleyle sessize alıp çalmak üzere olan alarmı kapattım. Uyanmıştım bir kere, tekrar uyumak ne haddime! 

Sinirle elimi yüzümü yıkadım, odama dönüp bir tayt ve tişört giyip mutfağa geçtim. Annem Hint dizisi izleyip fellah köftesi yuvarlayıp parmağıyla bastırıyordu. "Günaydın." derken yanından mendile basmamaya dikkat ederek geçip buzdolabının kapağını açtım. 

"Günaydın, simit var şurada. Çayı ısıt, dolaptan kahvaltılık çıkar yiyeceksen." Elini arada ıslatıp işine devam ederken dolaptan Ezine peynirini çıkardım. Simitin yanına koyup çayı ocağa koydum. Kaynamasını beklerken "Kolay gelsin." dedim. 

"Sağol, bak gene neler dönüyor." derken diziye odaklanmıştı. 

"Aman anne ya." dedim. "Benim hayatım olmuş drama, sen bana dizi diyorsun." 

Annem gözlerini kaldırıp yüzüme baktı. "Ne oldu kız senin hayatında?" Omuz silktim. "Sedef, söyle kız." 

"Boş ver anne, neler neler oluyor da bak ayaktayım." Çaydan fıslama tarzı sesler geldi. Demliği kaldırıp baktım, kaynamaya yakındı. 

"Kız ne oldu, hiçbir şey anlamadım." 

"Fellah köftesi diyorum anne," derken eğilip bir parça ağzıma attım. Acıydı, hem de çok ama alışmıştım burada. Yemeklerimiz hep biber salçalıydı, bol baharatlı ve çokça acı. "Çok güzel olmuş kız." deyip omzuna vurdum hafifçe doğrulmadan hemen önce. 

"Sedef, ne taraftan kalktın kızım bugün, abin gelecek bari bugün iyi gününde ol." 

"İyiyim annem." Kaynayan çayın altını kapatıp bardağıma koydum. "Sen de ister misin?" 

"Koy madem o kadar ısıttın." Anneme de bir bardak koyup önüne verdim. Masaya geçip oturdum ve kahvaltıma başladım. 

Annemle dizi hakkında sohbet ede ede kahvaltımı bitirdim. "Anne ben çıkıyorum." derken ayaklanıp boşları tezgaha bıraktım. 

"Nereye?" 

"Okula gideceğim, bir arkadaşıma ders anlatmam gerek. Mustafa hoca denememin olduğunu söyledi, oradan geçeceğim."

"Abin geliyor bugün, sonra olsaydın deneme keşke kızım." Mutfaktan çıkmadan kapıdan baktım. 

"Anneciğim, gelsin. Akşam görüşürüz nasılsa." 

"Peki yavrum, hadi git giyin. Geç kalma." 

Saat on ikiyi biraz geçmişti. Odama geçmeden banyoya uğrayıp dişlerimi fırçaladım. Odaya geçip havayı kontrol ettim. Yağmur yağıyordu, sabah yarıkkaya kendini göstermişti, annem demişti.