Multi medya: Açelya
Nefret, öfke, üzüntü ve mutsuzluk. Evet, bunların hepsi tam anlamıyla beni çağırıştırıyordu. Acımasızca yaşamayı daha çok küçükken öğrenmiştim. Hayattan bir beklentisi ve hayali olmayan, ruhu yaşlanmış, gençliğinin saflığını; kara bir gölgeyle örtüp, içine saklamış genç bir kızım. Evet, doğru. Benim adım; Açelya Çakır. Mutsuzluğun kapısını açan anahtar...
Hissiz bedenimle camdan bulutları izlerken, benim sahip olamadığım özgürlüğe sahip olduklarını düşünüyordum. Şu an uçakta İstanbul'a dönüyorduk. Yani sıradaki cehennemime...
Babamın işleri yüzünden Ankara'ya gitmiştik. Zaten hep iş için seyahat ederdi. Ancak kısa süreli seyahat olduğu için genelde yalnız ya da ortaklarıyla giderdi. Bizi de cadı Leyla'nın eline bırakırdı. İşte bu seferkinde 3 yıl kalması gerektiği için mecbur bizde onunla gitmiştik. Anlamıyorum, üç yıldır süren şu iş ne acaba? Gitmiştikden kastettiğim; ben, Leyla annem, ve canımdan çok sevdiğim üvey kardeşim Defne'de babamla gitmiştik. Ha bu arada Leyla benim üvey annem. Kısaca benim bir başka cehennem ateşim.Sonunda uçaktan inip evimize gelmiştik. Babam aceleyle evden çıkıp şirketin yolunu tutmuştu. Biz aslında İstanbul'da yaşıyoruz ve bu sebepten de şu an İstanbul'dayız.
Babam şirkete gittikten sonra bavullarımızı ve Leyla cadısının yaklaşık 20 kutu saçma sapan eşyalarını içeri taşımaya çalışıyorduk. Ama sadece çalışıyorduk. Çünkü karton ani bir şekilde yere düştü. Çıkan sesten ürkmüş olsam da, şu an asıl düşündüğüm şey beni bekleyen felaketti. Çünkü annem şu an öfkeli gözlerle bana doğru geliyordu. Yanıma geldiğinde birden bağırmaya başladı."Seni beceriksiz lanet çocuk!" Ayaklarım sanki yere çivilenmişti, ne ileri nede geriye doğru bir adım atabiliyordum. "B-ben... Ben s-sadece..." Sözümü bitiremeden "sus!" diye bağırdı.
"Utanmadan birde gelmiş karşımda konuşuyor" demesiyle elini bana vurmak için kaldırması, ve birinin onu engellemek için belinden tutması bir oldu. Şaşkınlıkla tutan kişiye baktığımda bunun Defne olduğunu gördüm. "Anne lütfen ablama vurma." Yalvardığını belli eden ses tonu benim içimi parçalarken, annesini kandırmaya yetmemiş olmalı ki "sen karışma!" diye bağırdı Leyla. Defne pes etmeyecek gibi görünüyordu. "Eğer ona vurursan seni affetmem!" Bu seferki sesi daha kalın ve emin bir şekilde çıkmıştı. Leyla kendi kızını çok sevdiği için onu asla kıramazdı. Ben mi? Bense onun üvey kızıyım. Yani öz annem bizi bırakıp gitmiş. Nedenini bilmiyorum ama içimden bir ses eminim geçerli bir sebebi vardır diyor. Çünkü annem beni ve babamı çok severmiş, hiç tartışmazmış. O gittikten sonra babam aylarca annemi aramış, fakat hiç bir iz bulamamış. En azından bana böyle anlatıldı ve ben de buna inanmak istiyordum. Defne'nin sözünden sonra Leyla bir Defne'ye, bir de bana bakıp, hırsla bahçeden eve girdi. Defne'yse sanki hiç bırakmayacakmış gibi, şefkatli kollarını bana sıkıca doladı. O Leyla'nın bana kazandırdığı tek güzel bir şey varsa; oda Defne idi...
Bazen annem bana sinirlendiği zamanlar 'annenin gitme sebebi sensin!' deyip suçluyor, ya da 'sen insanların yuvasını yıkıyorsun. Benim, kocamın ve kızımın hayatına karışma! Bizden uzak dur!' diyordu. Ben anneme ne yaptığımı bilmiyorum. Çünkü o zaman daha küçüktüm. Babam ise evde annemin konusunu hiç açtırmazdı. Ama yinede bu olayda ben kendimi sorumlu tutuyordum. Çünkü eğer Leyla annem doğru söylüyorsa ve annemin hayatını mahvetmesinin bir sorumlusu varsa...
O kesinlikle bendim...☆《•••●●♡🖤♡●●•••》☆
Akşam yemeğinde herkes sessizce yemeğini yerken, ben tabağımdakilerle oynamakla meşguldüm. Sabahki olay hala aklımdaydı. Aslında Leyla'nın yaptıklarını babama anlatabilirdim ya da Leyla'ya karşı çıkabilirdim. Fakat, babam için elimden bir şey gelmiyordu. Çünkü ikinci bir eşi içinde üzülmesini istemiyordum. Leyla annem'in bana yaptıklarını da zaten ben, Defne bir de Aras biliyorduk. Ha bu arada Aras benim en yakın arkadaşım. Biz daha dünyada değilken ailelerimiz yakın dostlarmış. Ee hallice bizde bebeklikten beri arkadaş, hatta kardeş oluyoruz. Aras'a her konuda güvenim sonsuzdur. Çünkü o, Defne ve ben birbirimizi çok iyi anlarız. Defne daha 11 yaşında olmasına rağmen bizim sohbetlerimize katılabilecek zekaya sahip. Onunla istediğiniz gibi dertleşebiliyorsunuz. Defne ile Aras'da çok iyi anlaşırlar. Onlara sahip olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Eğer şu an yaşıyorsam; bu kesinlikle onların sayesindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Geçmiş
Teen FictionGeçmişler... Uyanmakta zorluk çektiğimiz, kâbuslar gibidir. Çoğu zamansa bir virüs... Kurtulmaya çalışsanızda, peşinizi bırakmayacak gerçeklerle dolan geçmişiniz, iliklerinize kadar işleyecek korkularla yaşamanıza neden olan bir çıkmazdır. Ondan kur...