Karanlık Geçmiş

5. BÖLÜM

Multi Medya; Cenk

Sarp hızla bana doğru gelip, kolumu sıkıca kavradı ve "ne yaptın lan sevgilime?!" diye bağırdı. "S-sevgilin?" dememle beni resmen kenara fırlattı ve arkamdaki Cansu'nun yanına eğilip, bir şeyler söylemeye başladı. Ne dediğini umursamamıştım. Hâlâ olayın şokundaydım. Ne yani? Şimdi Cansu ve Sarp sevgililer miydi?

Herkes kavgayı bırakmış, onları izlerken, Sarp hızla ayağa kalkıp yanıma tekrardan geldi ve "sen kim oluyorsun da ona dokunuyorsun lan!" diye resmen kükredi. Sarp'ın yanında iki erkek daha vardı. Bunlar da bizim eski okuldan Samet ve Cengiz'di. Zaten sürekli birlikte takılırlar. Onlar da tıpkı Sarp gibi pisliğin teki.

Aras hızla bize doğru gelip "lan senden kurtulamayacak mıyız biz? Bir daha bu kızı üzmene izin vermeyeceğim!" diye bağırdı. Sarp ona öfkeyle bakarken, Cengiz sırıtıp "oo Aras bey? Siz büyüdünüz de adam mı oldunuz? Ayağını denk al, eski arkadaş falan demem sıçarım o siktiğimin ağzına" dedi. Aras hızla gelip "ne diyorsun lan sen!" diye bağırıp, Cengiz'in suratına sert bir yumruk attı. Cengiz'in de ona karşılık vermeye başlamasıyla, bağırarak yardım çağırıyordum. Sokak biraz ıssız olduğu için, yardım edebilecek hiç kimse geçmiyordu.

Tam ümidimi kesmişken, Meriç'in çetesinden Mert ve Cenk'i görmemle yüreğimde bir umut ışığı yanıverdi. Sarp ve arkadaşları birlikte, Aras'a vuruyorlardı. Aras tabii ki onlardan daha güçlüydü fakat üç kişiyi alt etmesi imkansız gibi bir şeydi. Hızla Mert'lere seslenip "lütfen yardım edin! Nolur ayırın onları!" dedim. Mert'ler hızla bize doğru gelirken, Cenk "oo kavga varmış! Bensiz olmaz beyler!" deyip hızla yanıma geldi ve "hangisini ilk döveyim yenge?" diye sordu. Yenge demesine takılmadan "Aras'ı kurtar yeter" diye yalvarırcasın konuşmamla "emredersiniz yenge hanım!" diye bağırıp, Samet'in üzerine atladı ve yumruklamaya başladı. Bir yandan da bağırıyordu. "Siz kimsiniz lan yengemin arkadaşına karışıp, yengemi üzüyorsunuz!" Mert'de o esnada Cengiz'i dövüyordu. Cenk'e sinirle dönüp "lan Cenk! Sıçtırtma ağzına!" diye bağırıp Cengiz'i dövmeye devam etti.

Aras, Sarp'a ölüm yumrukları atarken, ben kızlara yerde oturup, iyice sokulmuş, bu anın bir an önce bitmesini diliyordum. Sonunda dayanamayıp "YETER!!" diye bağırmamla, herkes durup bana dönmüştü. O kadar şiddetli bağırmıştım ki, kızlar yerinden sıçramış, erkekler şaşkınlığa uğramış, benim de boğazım yanmıştı. Cidden o ses neremden çıktı benim acaba?

Aleyna'lar çoktan Cansu'yla birlikte olaydan sıyrılıp gitmişlerdi. Aptal Sarp burada o kız için kavga ederken, o tereddüt dahi etmeden buradan gitmişti. Allah'tan bağırmamla herkes durmuş, soluklanıyordu.

Cenk hemen bana doğru gelip "ne oldu yenge? Valla öyle bir bağırdın ki, altıma sıçıyordum" dedi. Sinirle bağırıp "ne yengesi gerizekalı! Kiminle sevgiliyim de yenge deyip duruyorsun!" dedim. Mert hızla Cenk'in kafasına elini geçirip "Lan it! Sus şimdi Meriç sikecek belanı!" diye bağırdı.

Ha şimdi anlıyorum. Bunlar Meriç'in bana ilgi gösterdiğini sandığı için Cenk bana yenge diyordu. Mal Meriç! Her şey onun suçu! O hayatıma girmeseydi bunların hiç biri yaşanmayacaktı!

Üff, ne diyorsun Açelya! Eğer Meriç'le karşılaşmasaydın, o gece görürdün gününü! Bir de hayatına girdiği için üzülüyorsun!

Cenk'in, Mert'e "ne kızıyorsun ya, tamam sustum" deyip, küçük bir çocuk gibi triplere girmesiyle, Mert bana elini uzatıp ayağa kaldırdı ve "iyi misin?" diye sordu. Başımı olumlu anlamda sallayıp, Sarp'a döndüm ve "aptal herif! Uğruna kavga ettiğin kız, seni burada tek başına bırakıp gitti! Sen ise hâlâ burada kendini harab et! Her şeyin en kötüsüne layıksın!" diye bağırdım.

Cevap vermedi. Çünkü gözleriyle Cansu'yu arıyordu fakat bulamadı. Sinirle "hay ben senin..." diye bağırıp, arkadaşlarına, ama benim tabirimle 'köpeklerine' dönüp "yürüyün gidiyoruz" deyip buradan hızla uzaklaşıp, arabaya atladılar ve gittiler.