Multi Medya; Batuhan
Kafamdaki düşünceleri umursamamaya çalışarak, menüden yemek seçmeye devam ettim. Ne kadar takmamaya çalışsam da, aklımdan bir türlü bu öğrendiklerim çıkmıyordu.
"Peki ya siz okulunuzu dondurdunuz mu?" diye sormamla Batuhan "biz dondurmadık. Aslında üniversite de olmamız gerekiyordu. Geçen sene okulda çok büyük bir kavga çıktı. Hocalar araya girmeye çalışınca onlar da dayak yedi. Bu yüzden bir sene sınıfta kaldık hepimiz. Yani on ikinci sınıfız" diye cevap verip sırıttı. Demek seneye Batuhan'dan kurtuluyoruz. Buna gerçekten sevinmiştim. Zaten okula Meriç'in çetesi yeterliydi. Bence bir çeteye daha gerek yok. Batuhan'ların gitmesi iyi olacak.
Aras söze girip "yani seneye hepinizden kurtuluyoruz?" dedi. Batuhan'ın çetesi sinirden yumruklarını sıkarken, ellerinden hiç bir şey gelmediği için, sadece izliyorlardı. Batuhan, Aras'ın bu sözüne sırıtıp "benden ne kadar nefret ettiğini biliyorum. Sürekli yüzümüze vurmana gerek yok" dedi. Aras ise "sevindim" deyip önüne döndü.
Batuhan'ın çetesindekileri tanımadığımı hatırlayarak, başımı onlara doğru çevirip "bu arada tanışamadık. Adlarınız neydi acaba?" diye bir soru yönelttim. Gözlerimle hepsine kısa bir bakış atıp, konuşmaya başlayan çocuğa odaklandım.
"Ben Ayhan. İstersen telefon numaramı da verebilirim yani. Hani canın sıkılırsa falan..." deyip pis pis sırıttı. Ne miğde bulandırıcı insanlar var şu zavvalı hayatta. Ama ben altta kalır mıyım? Asla!
Tam cevap verecekken, Aras araya girip "ne diyorsun lan sen! Canına mı susadın oğlum!" diye bağırmaya başladı. İşte benim kardeşim be!
Ayhan da sinirle soluyarak cevap veriyordu ki, Batuhan kafasına sertçe vurdu.
"Siktirtme lan belanı!" diye kükredi. Ayhan, Aras'a öldürücü bakışlar atıyordu. Fakat Batuhan'ın kükremesinden sonra, bir şey yapamıyordu.
Acaba neden ondan bu kadar korkuyorlardı? Belki de Batuhan gerçekten, hepsinden daha kötüdür. Ki her şey bunu kanıtlıyor. Ayhan'ın yanında ki çocuk konuşmak için boğazını temizledi ve herkes ona doğru bakışlarını çevirdi.
Hayır yani zaten rezil olacağımız kadar olmuşuz. Herkes uzaylı görmüş gibi bakıyor bize.
Buna Meriç'ler de dahil."Ben de Semih. Ama beni aramana gerek yok güzelim. Daha iyilerini görmüştüm." Dedi. Gerçekten, aralarında bir tane bile düzgün insan olmaz mı yahu?! Aras tam ayaklanıyorken, kolundan tutarak, sorun yok anlamında gülümsedim. Gerçekten bakışarak anlaşa bildiğim nadir insanlardan biri.
"Ben de daha çok insan olanları görmüştüm. Ne yazık ki, her şeyin bir ilki varmış; güzelim" deyip kibirli bir gülümseme takındım. Evet, nasıl kibirli gülünür, çok iyi biliyorum. Leyla annem sağ olsun. Güzelim, kısmını da vurgulamaştım. Hayır tabii ki, saçmalamayın. Güzel falan değil. O bana öyle dediği için, bu şekilde konuştum.
Lafıma karşın, çocuk hiç bir şey demeden önüne döndü. Batuhan ise gözleri kocaman açık, hayretle bana bakıyordu. Hadi ama! Alt tarafı bir laf söyledim. Neden bu kadar abartıyorsunuz?
"Eğer konuşma bu şekilde devam edecekse, bana müsaade. Kendi seviyemdekilerle takılmak tercihimdir." Evet, bu muhteşem lafı söyleyen, Melis'den başkası değildi. Deniz'de onu onaylamak adına "gerçekten çekilmiyorsunuz. Umarım bir daha görüşmeyiz" diyerekten ayaklandı.
Yani tamam, ben de kalkıp gitmek istiyordum, fakat bir kere gelmiştik artık. Hem ben açım tamam mı? Yemek yemek istiyorum. Gerçekten.
"Ya arkadaşlar bir sakin olur musunuz? Ortam zaten gergin, daha da bozmayalım." Bana bakışlarından bile reddedeceklerini anladığım için "lütfen" diyerek devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Geçmiş
Teen FictionGeçmişler... Uyanmakta zorluk çektiğimiz, kâbuslar gibidir. Çoğu zamansa bir virüs... Kurtulmaya çalışsanızda, peşinizi bırakmayacak gerçeklerle dolan geçmişiniz, iliklerinize kadar işleyecek korkularla yaşamanıza neden olan bir çıkmazdır. Ondan kur...