Karanlık Geçmiş

7. BÖLÜM

Multi Medya; Meriç

Öfke mi, yoksa kırgınlık mıydı bu içimde ki duygunun ağırlığı? Boğazıma bir yumru oturmuştu sanki. Konuşma yetimi kaybetmiştim adeta. Hissizleşmiştim artık. Pişman mıydı yaptığından, yoksa umursamıyor muydu bu hatasını bilemiyordum. Beynimde milyonlarca soru dönüyordu ve ulaştığım cevaplar da beni korkutuyordu. Peki ya Cansu bunları nasıl öğrenmişti? Duru bu olay hakkında ne düşünüyordu? Ya da düşünebilecek durumda mıydı?

Spor salonunun zeminine diktiğim gözlerimi, yavaşca solumda ki Duru'ya çevirdim. Hissetmiş olacak ki, onun da bakışları bana dönmüştü. Şaşkınlıktan ağzı aralanmış, çıkmaza düşmüş gibiydi. Benimle aynı durumdaydı oda. Onun farkı sadece taşmak üzere olan, kızarmış dolu gözleriydi.

Leyla'dan her şeyi beklerdim ama bunu asla! Leyla şu an bu olayı kapatmış olabilirdi belki ama, bu geçmişinde yaptığı hatanın onun peşini bırakacağını sanmıyordum. Geçmişinde ki bu utanç verici şey, fırtına gibi çökecekti gündeme. Bu fırtınanın sarsıntısına mağrus kalan da, mutluluğa en çok layık olan günah keçisi; babamdı...

CANSU'NUN AĞZINDAN (ÖNCEKİ GÜN);

Sürtük Açelya yüzünden herkesi kaybetmiştim. Sinirlerim çok bozukdu ve ondan intikam almak için can atıyordum. Aptal Meriç bana yıllardır vermediği değeri, o bir haftık erkek avcısına verdi ve bunu düşündükçe sinirlerim alt üst oluyor. Bir de onun yüzünden Meriç bana acı çektirdi! Hem de ciğeri beş para etmez bir orospu için! Suratımda ki yara izleri hâlâ duruyordu ve makyaj bile kapatamıyordu güzel cildimi.

İntikam alsam bile Meriç bunu benim yanıma bırakmaz. O kızdan hoşlandığı her halinden belli ama o bunu kabullenmiyor. Zaten kabullenmesine de gerek yok, çünkü Meriç er ya da geç beni seçecek. Buna eminim ve benim olması için her şeyi yapabilirim. Her şeyi!

İntikam almak için plan kurmam gerekiyor ama şimdi değil. Çünkü kızlarla birlikte restaurantta buluşacaktık ve bu sefer ki planımdan kimseye bahsetmek istemiyordum. Aleyna sürtüğünün Açelya'yla arkamdan yaptığı plandan sonra, artık kimseye güvenemiyordum.

Eve girdiğim gibi, hazırlanmaya başladım. Yaşadığım ev çok eski ve içi iğrenç rutubetlerle dolu. Zengin koca bulsam da kurtulsam artık bu berbat yerden. Annem olacak karı babamla boşanmasaydı belki bu durumda olmazdık. Gerçi babam da pisliğin tekiydi. Gelirimizi de zaten annemin altına girdiği erkekler sayesinde kazanıyoruz. Yani kısaca kendini satıyor.

Çalıştığı, baya lüks bir pavyon var. Akşamları şarkı söylüyor, günün sonunda da onu beğenen bir yavşağın altına giriyor. Mesleği fena değil aslında. Hem zevk alıyor, hem para alıyor. Daha ne istesin kaltak karı. Bende bir çok kişiyle yattım ama meslek olarak değil tabii. Zengin koca bulamazsam sonum da annemin ki gibi olcak kesin. Bu kaçınılmaz bir durum yani.

Kızlarla buluşacağımız restaurant lüks bir yer olduğu için, yanıma yüklü miktarda para almam gerekiyor. Altıma oldukça kısa olan mavi eteğimi, üzerine ise, beyaz dekolteli bluzumu giydim. Beyaz ayakkabılarımı da giydikten sonra, makyaj masasına oturdum. Saçımı salık bırakıp, yüzüme bol ve gösterişli, aynı zamanda kıyafetlerimle uyumlu bir makyaj yaptım. Çantamı ve telefonumu da aldıktan sonra, annemin odasına yöneldim.

Kapıyı tıklatmadan açtım. Çünkü zaten içeride neyle karşılaşacağımı biliyordum. Gözlerime ilk çarpan; yatağın üzerinde ki saçı dağılmış, makyajı akmış bir vaziyette annem, ve onunla sarmaş dolaş uyuyan annemin yeni yemi oldu. Çıplak oldukları belliydi fakat üzerlerinde çarşaf vardı.

Gözlerimi devirip, onlara bakmayı kestim ve annemin çantasına yöneldim. Çantayı para bulma ümidiyle karıştırıp, sadece 10 TL bulmak üzülmeme sebep olurken, annemle yatan adamın pantolonunu görmemle sinsice sırıtıp, pantolonu elime aldım. Ceplerini karıştırırken, elime yüklü miktarda para geçti. Sadece 150 TL'sini alıp hızlıca evden çıktım. Sonuçta adam zengin. Bu kadarcık para onun için büyük bir kayba sebep olmaz.