Multimedya: Uzay
Gece duyduğum sesle hızla irkildim. Dış kapı açılmıştı bu rahatça duyuluyordu ama bu saatte kim olabilirdi ki? Bu düşünceleri teker teker kafamda tartarken bi anda abimin odasının kapısı açıldı. Kahretsin! Ölmek için fazlasıyla genç ve güzelim. Tamam belki bugün fanlarını kudurtmuş olabilirim ama söz bir daha olmayacak cidden.Ortalık karanlık olduğu için pek birşey göremiyordum. Ama dikkat ettiğimde bir erkek olduğunu farketmiştim. Ben bunları düşünürken o konuşmaya başladı. Düşüncelerimi bir kenara bırakarak dinlemeye başladım.
"Hepsi senin yüzünden Kamer. Sırf Yağmur'u unutmak için Güneş ile beraber olmamı istedin. Hepsi senin yüzünden. Konuşsana lan!" Bu ses dün evin önünde abim sanıp yanlışlıkla sarıldığımın kişinin sesiydi. Hatırladığım kadarıyla ismi Uzay idi. Cümlesini bitirdiğinde yanıt alamadı. Karanlık olmasına rağmen yüzünde telaşlanmış ve süphelenmiş bir ifade olduğunu görebiliyordum. Karşısında Kamer'i görmeyi dilerken ışığı açtı.
Her zaman istediklerimiz gerçekleşmezdi...
Beni farkettiğinde haklı olarak kapıyı çarpıp çıktı. Çok mu bozulmuştu? Galiba... Odanın penceresi evin önüne karşı olduğu için onu görmeyi amaçlayarak pencereye çıktım. Üşengeç olduğum için yavaş gitmiştim ve onu yakalayamamıştım. Gerçi kaldırımda yürüdüğünü görmüştüm. Arkasından bakarken yavaşça kayboldu gözlerimin önünden.
Bu olay yaşandıktan sonra uyumamıştım zaten öğlene kadar uyuyacaktım okula daha kaydımı yaptırmamıştım. Derken kapı açıldı ve annem orangutan götü gülümsemesiyle "Hadi kalk kızım okula" Wtf? "Lan benim okula kaydım bile yok " annemin o orangutan götü gülümsemesi devam ederken "Sen gelmeden önce ben hepsini ayarladım. Okul kıyafetlerinde dolabında hadi kalk hazırlan" dedi bense şuan hayalleri yıkılmış küçük kız durumundaydım.
Hadi ama ilk günden okul mu olur?İstemesem bile kalktım ve hazırlanmaya başladım. Okul formasının pembe olmaması mutlu etmişti. Etek pek kısa değildi ama uzunda sayılmazdı. Hele de benim gibi uzun boylu ve fiziği güzel olan biri için. Gömlek yoktu t-hirst ve hırka vardı. Beyaz üzerinde okulun logosunun bulunduğu sade bir t-hirst. Okulun isminin 'Atatürk Anadolu Lisesi' olduğunu farkettiğimde yüzümde ufak ve şirin olduğunu umduğum bi sırıtış belirdi. Tam olarak hazırlandım ve makyaj yapmadan çıktım sadece yüzüme krem sürmüştüm bu bana yetiyordu.
Mutfağa gidip sofrayı gördüğümde zaten olmayan neşem 'hadi bana eyvAllah' diyerek uzaklaştı. Sofrada haşlanmış yumurta vardı. Mutfağa hiç girmemişim edasıyla pembe panter in odası olacakmış gibi dizinen odama girdim. Abim ayı gibi uyuyordu. Lan bu ulusa mı sesleniyor?
"Koğuş kalk!" diye anırdım. Mümin kardeşim "Allahuekber" diye tepki verdi. İman power mübarek. "Kalk sana birşey anlatmam gerek." dediğimde haklı olarak "Allah aşkına daha dün geldin ne olmuş olabilir ki?" dedi. Ona dün akşam olanları anlatacaktım.
"Akşam uyuyordum. Dış kapının açılma sesini duydum. Yatağın yanı çöktü karanlıktı. Kalkmadım. Merakımdan değil korkumdan. Sesinden anladığım kadarıyla Uzay dı. Reynmen'in fanları kudurdu ve beni öldürmek istediler sansamda öyle değilmiş neyse konumuz bu değil. Bilmemem gereken bazı şeyleri söyledi.Şey yani sana söylemek istedi ama senin odanda ben olduğum için ben duydum."
"Ne söyledi? " dedi kısa keserek. Yok yani, karanlık olduğunu ve kapının açıldığını söylediğimde korkmamıştı bile. Bu göt taşşak mı geçiyo la benle?
Ben ise kaldığım yerden devam ettim anlatmama."Yağmur diye birinden bahsetti o Uzay'ı terkettiğinde senin yüzünden Güneş ile birlikte olduğundan." Dediğimde bu sefer ciddi anlamda sinirlenmişti. Yağmur kimdi? Abimin bu konu ile ne alakası vardı? Abimi sadece bir kaç saatlik tanısamda sinirliyken konuşamayacağımı biliyordum. "Tamam sen çık ben Uzay ile konuşurum." dedi sert bi sesle. Abime son bir kere 'sen bilirsin' bakışı attıktan sonra odadan çıktım. Meraktan kudursamda sinirliyken fazla üstelersem bana kızacağını anlamak zor değildi.
Zaten okul kıyafetlerim üstümde olduğu için dış kapıya doğru ilerledim. Okula abim ile felan gitmeyecektim. Telefonumu çıkarmaya üşendiğim için ayakkabımı giyerken içimi deşmişti mübarek. Tam evin merdivenlerinden inerken birşey farkettim. Lan ben okulun yolunu bilmiyorum ki?
Abim de sinirle çıkmıştı evden. Beni düşünen yok zaten. Ben kimim ki? Gerçi iyi oldu lan. Okula gitmekten kurtulmuştum. Şuana kadar istemeyerek zorla yaptığım tek bir şey vardı. Okul... gitmesem ki bu imkansız. Şuana kadar başımda dikilen ve okula gitmekte zorunlu olduğumu söyleyen bir babam vardı fakat artık bu görevi annem üstlenicek gibi gözüküyordu. Fakat mantıklı bir açıklamam vardı artık okula gitmemek için. Nerden bilim ben yolu?
Bu düşüncelere o kadar dalmıştım ki telefonun zil sesiyle zıpladım. Ahan gidiyordu c00lluğum. Numara bilinmiyordu. Hep bir gizli hayranım olsun istemiştim. Allah'ım şükürler olsun. Açtığımda hızla konuştum."Nerde kaldın sen? Hayatımda hep seni bekledim. Biraz daha geç kalsaydın eğer gizli hayran umutlarımın hepsi tükenecekti." Dedim o kadar hızlı konuşmuştum ki anlamaması doğaldı. "Kızım sen mal mısın? İnsan neden gizli hayran ister ki?" Bu borazan gibi çıkan ses abimden başkasına ait olamazdı. "Her neyse. Konuyu kapatalım neden aradın beni?" Dedim. Umarım okul için aramamıştır. "Sen okulun yolunu bilmiyon ki lan? Neden beni durdurmadın çıkarken?" Dedi sahte kızgınlıkla. "Napabilirim? 'Kamer beni okula bırakta sonra sinirlen!' Mi deseydim sana?" Dedim soru sorarcasına. "Bak bu d0ru." Ay bu cidden salak eheheheheh. "Neyse adres şaap bana" dediğimde umursamazca konuştu. "Ben gelip bırakırım seni. Sen dur odada." Dedi ve yüzüme kapattı. Benim yüzüme kapattı öyle mi? Ben bunu onun arkasına bırakır mıyım? Bırakmam. Hızla telefonu düz çevirip kilidi açtım. Rehbere girerken sinsi sırıtışım yüzümdeydi. Son arananlara gelerek ilk numarayı sürükledim. "Yine ne var Yıldız?" Diye sordu. Cevap vermeden yüzüne kapattım ve zafer gülüşümü sergiledim. İntikam...
Evde otururken gelen korna sesiyle çantamı sırtıma takarak çıktım. Bu veled araba kullanamazdı ki. Abimi şikayet ederim ehhehhehe. Dayımı görmemle anahtarı alarak dışarı çıktım. Arabada ön koltuğa oturmayı pek sevmesemde şuan öyle istiyordum. Ön koltuğa baktığımda abimin olduğunu gördüm. Kapıyı açtım ve "Hadi kalk zaten geç kalıyoz şurda." Diye bağırdığımda 'anlamadım' bakışlarını atmaya başladı. Neyi anlamıyon arkaya geçcen işte. "Diyom ki arkaya geç." Biraz daha ısrar değil de emir verdikten sonra kalktı ve arkaya geçti.
Yaklaşık 10 dakikadır arabadaydık ama hala varamamıştık. Nerede bu okul? Abim ise homurdanmasına devam ediyordu. Belli ki arkaya oturmasını kendine yedirememişti. "Yeter artık 10 dakika geçti hala mı?" Diye sordum sinirle. Beni takmayarak homurdanmasına devam etti. Değüşük.
Biraz daha yol aldıktan sonra şükürler olsun ki okula geldik. C00l olmaya çalışarak arabadan indim. Ama galiba sadece çalışmakla kaldım araba bi BMW değildi olduğu kadar artık. O değilde c00l olmaya çalışırken aynı annem gibi orangutan götüne benzemiyorumdur inşAllah. Abimi takip edip okula girdiğimde duvarlar mor ve maviydi. Maviyi severdim hoşuma gitmişti. Yeniden abimi takip ederek bi kapının önüne geldiğimizde "Sınıfın burası geç otur bi kızın yanına." Kız kelimesini üstüne basarak belirtmişti. Sınıfın kapısına baktığımda kapının hemen yanında '11/C' yazılı bir gösterge vardı.
Abimin sözünü dinleyerek sınıfa geçtim. Geniş sayılmazdı ama idare ederdi. Koridordan farklı olarak lacivert renkte duvarlar sariyordu ortalığı. Sınıftakilere göz gezdirdiğimde Uzay'ı gördüm defterine yıldız figürü çiziyordu. Ama onun bu sınıfta ne işi vardı ki? Bildiğime göre abimle yaşıttılar. Büyük ihtimal sınıfta kalmıştı.
Arkadan abimin "Uzay gel şuraya bir şey konuşacağız" dediğinde az da olsa merak ettiğimden arkalarından gidecekken son anda vazgeçtim. Abimi sinirli halde görmekten hoşlanmıyordum. Ama en azından koridora kadar takip etmiştim.
~FLASHBACK SON~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜ
Teen Fiction🎵Ne istersen görürsün gökyüzüne bakarsan, 🎵Ve istersen ölürsün gözlerini kaparsan.🌙 Başta Yağmur yağdı ardından Güneş açtı. Gökkuşağı fazlasıyla güzeldi ancak kimse Yıldız kadar eşsiz değildi. Ya Uzay'da parlayarak eşsizliğini ortaya sunacak ya d...