GÖKYÜZÜ

3.Bölüm

Multimedya: Kamer

Abim ve tanımadığım kız yavaşça görüş açımdan uzaklaşırken ben ise olayı kavramaya çalışıyordum. Ama biri anlatmadıkça anlayamayacaktım. Malesef bu kadar zeki değildim. Allah'ım neden? Aklıma Uzay'ın yanına gitmek gelse de şuan hiç uğraşamazdım. Bana ne dayak yediyse? Kendini savunsaydı.Afiyet olsun yani ne diyebilirim ki. Napam? Abim çok güzel dövmüştü ama ehehhe.

Tabii kavga olduğundan birkaç dedikoducu kız grubu toplanmıştı. Onların arasından sıyrılarak sınıfa girdim. Bir kızın yanına oturdum. Yani sanırım kızdı çünkü yazısı gayet düzgündü ve sırası düzenliydi. Sırama yayılırken sıranın sahibi olduğunu umduğum kişi geldi. Evet tahminlerimde yanılmamıştım kızdı. Biraz daha dikkatli baktığımda abimi kavgadan uzaklaştıran kız olduğunu farkettim. Kız güzeldi kızıl olan saçları kavgerengimsi ela gözleri dikkat çekiciydi. Abimi Uzay'ın üstünden kaldırırken tamamen kahverengi gibi duruyordu. Açık beyaz tenliydi. Gözlerinin normal hali bile irice duruyordu.

Tanışmak için elini uzattığında karşılık vererek elimi uzattım. Anneme göre orangutan götü gülümsemesi yoktu. Tatlı bi gülümsemesi vardı. Sempatik birine benziyordu. "İsmim Aylin" dedi bildiğim kadarıyla ay ışığı anlamına geliyordu bu isim. Ben bunları düşünürken o devam etti "Abinin sevgilisiyim." Ben 'wat didin gülüm' bakışları atarken "Senin isminde duyduğuma göre Yıldız" dedi. "Ne oldu kuşlar mı söyledi?"diye cevap verdim. Çok mu sert olmuştu? Peki umrumda mıydı? Hayır.

"Hayır abin" dedi. Oha ciddi misin bende cidden kuşlar söyledi sanıyodum. Vay anasını sayın seyirciler vayyy... "Şanslısın ilk ders boş" dedi. Oha galiba hayattaki tüm şansımı okulun ilk günü dersin boş olmasıyla harcadım. En azından bu güzel haberdi. "O zaman hazır ders boşken abimin neden Uzay'ı dövdüğünü açıklamaya ne dersin?" Dedim. "İsminin Uzay olduğunu nerden biliyorsun ki?" Diye cevap vermişti. Yengemiz dikkatliydi anlaşıldan. Tek takıldığı da bu muydu yani?

"Tanışmışlığımız var. Onu bunu boşver anlatıcak mısın?" Dediğimde onaylarcasına kafasını salladı.
"Uzay'ın uzun zamandır sevdiği Yağmur diye bir kız vardı. Kız okuldan gittiğinde Uzay bi boşluğa düştü nerdeyse. Birde Güneş vardı tabii. Uzay'ı seviyordu. Yağmur gidince Kamer ona Güneş ile beraber olmasını böylece Yağmur'u unutabileceğini söyledi. Gittikçe Güneş fazla umutlanmaya başladığı için dün akşam Kamer'in odasına gelmiş zaten devamını biliyorsun."

"Pöff aşk meşk meselesiyse seni dinlemekle 5 dakikamı heba ettim." deyince 'Yazık sakat galiba' bakışı attı. Hadi ama genç daha doğrusu ergen olan her kızın aşk meselelerine burnunu sokması gerekmezdi. Bu zamana kadar hoşlandığım 1-2 çocuk olsa da sevgilim veya aşık olduğum biri girmemişti hayatıma. Ki bu benim için pekte önemli değildi.

Boş ders olduğundan fırsattan istifade no.1 açıp dinlemeye başladım. Kulaklığımı çok seviyordum beni herkesten uzak tutuyordu. İstemediğim insanları, salak insanları, saf kişilikleri...
Şarkı devam ederken nakarata eşlik etmeye başladım.

"Gecenin gürültüsü üstüme yürüsün
Hiç mutlu olmaz it sürüsü
Bi kemikle gülsün
Artık ilham perileri bana da görünsün
Bütün paralar sizin olsun Can yine sürünsün"

Duyduğum gürültüyle kafamı kaldırdım. Hadi ama bugün 3. defa ödüm kopmuştu. Yeter artık. Kafamı kaldırdığımda abimi gördüm. "Lan neden hayvan gibi sıraya vuruyosun ödüm koptu." dedim. Yavru köpek bakışı atarak "Taam ya özür dilerim" tatlı görünüyordu aslında ama bunu ona söylemezdim. Götü kalkardı. "Şu bakışı yapma annemin orangutan götü gülümsemesi kadar beter diyebilirim." dediğimde "Hadi ya o kadar kötü mü?" diye cevaplamıştı. 'Evet' anlamında kafamı sallayınca biraz bozulmuşa benziyordu. Takmayıp yeniden şarkıyı başlattım. Abimin gözleri ise yavaşca telefonumun ekranına kayıyordu. Dinlediğim şarkıyı görünce şaşkınlıkla ve gururla sırıttı. "Aferin aferin böyle devam" dedi. Tahminimce rap dinliyordu ve benim de dinlememden memnun kalmıştı. Bunu anlamak için benim kadar zeki olmanız gerekiyo taam mı? Eheheheh.

"Ben yengenin yanına gidiyorum uslu uslu otur sen burda" dediğinde "Emredersiniz komutanım başka bi emriniz var mıdır?" diye elimden geldiği kadar ciddiyetle sorduğumda "Yok uslu ol yeter." dedi ve gitti. Peki ben bunu dinler miydim? Asla. Ama şuanlık üşengeçlikten hiçbir şey yapmak istemediğimden kıçımı kaldırmayıp oturmaya devam ettim. Ama biraz ekşın ve farklılık olsun diye no.1 şarkısını değiştirip cegıd açtım. Arada yapıyorum böyle çılgınlıklar.

"Benim dünya umrumda değil" ne kadarda iman power bir rapçisin sen adam diyo ki dünya umrumda değil ben ahirete bakarım eheheheh. Kendi kendime yaptığım bu espiriye yine kendi kendime güldüğümde tam bi şizofren olduğum tanısını koymuştum. Dışardan gören birinin beni şizofren sanıcağını biliyordum.

Ben bu düşüncelerle meşgulken sıranın çöktüğünü hissettim oha insan mısın? Sıra gitti sıra. Yanıma baktığımda hafif tipli ve biraz kaslı bi çocuk oturmuştu. Okulun popüler ve tüm kızların platoniği olduğu o çocuklardan gibi görünüyordu. "Ben Deniz " dedi sahte gibi görünen ama samimi olmasını istediği bi gülüşle. "Yıldız" dedim kısa keserek. "Duyduğuma göre Kamer'in kardeşiymişsin" dediğinde "hehe"dedim iletişim kurmak felan istemiyordum kimseyle. O değilde mikrofonla mı duyurdular Kamer'in kardeşı olduğumu be önüme gelen bunu söylüyordu.

"Konuşmak istemiyorsun heralde." dediğinde "Evet, git" dedim açık sözlülükle. İçeri giren öğretmenle yerinden doğrulup kalktı. Derse girdiğimize üzülsemde onun gitmesine sevinmiştim. Değüşük.