İMKANSIZI SEVDİM

KAVGA

Okul bahçesinin arkasına gittiğimde bir yığın kalabalık toplanmıştı.
Eminim ki bu rüzgar'ın kavgasıdır.
Bende adımlarımı hızlandırıp koca topluluğu aşıp kavgayı en önden gördüm.
Bu grup kavgasıydı.
Bir süre daha izledim şaşkınlıkla.
Anladığıma göre rüzgar'ın grubu 3 karşı tarafın grubu 5 kişiydi. Ve karşı taraf daha fazla hasar görmüştü.

Allahım rüzgar salak mı ya ona birşey olursa.
Aha işte arkasında bir çocuk elinde bıçakla rüzgar'a doğru gidiyor. Of Allah'ım ne yapacağımı bilmiyorum nolur bana yardım et.

Rüzgara birşey olacak korkusu bütün vicuduma yayılırlen kendimi bir anda kavganın içinde buldum.

Rüzgar'a giden eli bıçaklı çocuğun tam karşısına geçip çocuğun tam karın boşluğuna sert bir tekme attım. Tekmenin etkisiyle çocuğun elindeki bıçak yere düştü. Çocuk sendeleyince sert bir yumruk attım. Çocuk yere düşünce arkamı dönmemle karşımda rüzgar'ı gördüm.

Kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Ama neden?

Bir süre daha kavga böyle devam etti. Rüzgarın arkadaşını da kurtarmıştım bir kere. Bana minnetle bakıyordu.

Rüzgarla göz göze gelince biraz öylece durduk.

Rüzgar'ın  arkasındaki çocuk bize yaklaştı ama rüzgar fark ettmedi bende rüzgar'ın biraz sağına geçip kavgaya devam ettim.
Çocuk elini kaldırıp yumruk atacakken elini havada kaldırıp ters çevirdim ve eli arkada sırtı ise nereseyse benim vicuduma değecekti.
Dizlerinin arkasındaki eklem yerlerine sert bir tekme atarak çocuğu diz üstü yere oturttum. Saçını çekerek kulağına eğilim ve "daha fazla dayak yemek istemiyorsan siktirgit" dedim. Çocuğu bırakıp etrafıma bakınca kavga ettiğimiz çocukların hepsinin gitmiş olduğunu anladım.

Rüzgar'a bakıncada öfkeli bir çift çimen göz gördüm.
Rüzgar'a biraz yaklaştım. Ama hayla çok kötü bakıyordu. Ben kötü birşey yapmadım ki onun hayatını kurtardım. Hem oda benim hayatımı kurtarmıştı.

"Bakma öyle ben kötü birşey yapmadım çocuk orda seni bıçaklayacaktı." dedim.

"Sanane masal o beni bıçaklayacaktı. Ya sana orda birşey olsaydı." dedi. Ne yani beni mi önemsiyordu.

"ama bak bana birşey olmadı." dedim şirin olan tavrımla. Kaşlarını çatıp
"Ama olabilirdi." diye bağırdı.

Hey noluyoruz bana kimse bağıramaz. Bende kaşlarımı çatıp sesimi yükselterek konuştum.
" Ama olmadı."dedim 
Bana biraz daha yaklaşarak konuştu.
" Bir daha benim işlerime burnunu sokma Masal yoksa sonuçlarına katlanırsın. " Şimdide beni tehdit mi ediyordu ah aman Allahım çok korktum.

" Sen kimsin ki beni tehdit ediyorsun ya haddini bil rüzgar. " dedim.
Soğuk bir şekilde gülüp kolumu tuttu. Ah pardon kolumu kopartmak ister gibi tuttu.
" Asıl sen haddini bil anlaşılan bu okula yeni geldin. kuralları öğren. Yoksa başına büyük bela alırsın Masal Demir. " Hırsla kolumu çektim. Ve kurtardım.

" Elinden geleni ardına koyma. Korkma bana birşey olmaz." dedim.

Yaklaştım tam önünde durup ellerimi göğüsüne yaslayıp parmak uçlarımda havaya kalktım kulağının dibine girip kimsenin duyamayacağı bir şekilde konuştum.

" Bu zamana kadar kendim düştüm. Kimsenin yardımı olmadan tek başıma kalktım. Şimdi karşıma zengin bir zübbe çıktı diye korkacak değilim." dedim ve göğüsünde olan ellerimle onu ittirdim.

Arkama dönüp kavgaya girmeden önce  yere attığım çantamı hırsla alıp hızlı adımlarla çıkışa yöneldim. 

Peki rüzgar öyle istiyorsa öyle olsun bende yalancı masal'ın arkasındaki siyah gerçeği çıkarırım.

Arkadaşlar masalla rüzgar iyi mi anlaşsın yoksa kötü mü?