Ediz KURT

90 16 34
                                    

Rüzgar çok ama çok yakınımda şuan. Burnu burnuma değiyor nefesini hissediyorum. Milim oynasa öpüşücez resmen. Hemen başımı boynuna gömdüm.

Gülme sesini duydum. Elimle omuzuna vurup. "gülme." dedim. Beni biraz kendinden uzaklaştırdı ve yüzümü süzdü.

Piç bir şekilde gülüp" aha kızardı. " dedi.

" Of yaa git başımdan. " dedim ve kalktığım banka gidip geri oturdum.

Ellerimi de göğüsümde birleştirdim.

Oda yanıma oturup belimden tutup beni kendine çekti. Elini de omuzuma atıp parkta oynayan çocukları izlemeye başladık.

Uzun bir süre oynayan çocukları izledim. Rüzgara baktığımda beni izlediğini gördüm.

"Hadi hayal kur en imkansız hayali bile kurabilirsin." dedi.

Bu, bu çok ani olmuştu.

Yüzümü ifadesiz bir şekle sokup " Ben hayallere inanmam hayaller hep kandırır." dedim.

" Peki sen genede hayal kur şuan ne yapmak isterdin mesela." dedi.

"saçmalama rüzgar ben öyle şeylere inan-" diyordum ki itiraz istemeyen bir ses tonuyla " Masal hayal kurma peki ama şuan ne yapmak isterdin onu düşün ve sesli olarak düşün." dedi.

Biraz düşündüm. " Sanırım çocuk olup şu kaydıraktan kaymak. Yani kaymaya çalışırken annemin 'Kızım dikkat et düşme' deyip ben oynarken peşimde dolanması." dedim.

Bir an duraksayıp derin bir nefes alıp gülümsedim hayali bile güzel be.

" Babamın beni omuzlarında taşıması kucağına alıp döndermesi, elma şekeri veya pamuk şeker alması ve benim onu yüzüme bulaştırarak yemem.

Ne bilim işte rüzgar öyle şeyler. Hayal işte."

Dedim. Rüzgar gülümseyip "ne yani bu kadar mı çocuk gibi eğlenmek için illa çocuk olmak gerekmez masal.
Hadi kalk." dedi ve kalktı.

Ben arkasından saf saf bakarken o bana dönüp
" hadisene kızım." dedi.

Gülüp ayağa kalktım.

Kaydırağın önünde durduğumuzda " Rüzgar saçma sapan bir hayaldi kurdum ve bitti hadi gidelim artık " dedim. Oysa beni bir çocukmuşum gibi kollarımın altından kaldırıp kaydırağın tepesine koydu. Bende kaydım.

Nerdeyse onbeş dakika falan kaydırakta kaydıktan sonra salıncakların oraya gittik.

Rüzgar bir çocuğu indirip beni oturtunca çocuk bize bakıp sinirli bir şekilde.
" Bu kocaman kız olmuş ama yaa." dedi.

Bende piç bir şekilde gülüp "hadi canım hadi ikile" dedim. Çocuk bize dil çıkarıp kaçtı.

Uzun bir zaman sallandıktan sonra bir banka oturduk.

Rüzgar gidip büfeden bir tane pamuk şeker alınca ellerimi birbirine çırpıp rüzgar'ın pamuk şekeri getirmesini bekledim.

Pamuk şekeri bitirince ellerim ve yüzüm hep yapış yapış olmuştu. Ve pamuk şekerimi tek başıma değil rüzgarla beraber yemiştim.

'yemesene yaa' dediğimde

'bana vermezsen hepsini elinden alırım' demişti.

Tabi bende göt korkusu birşey diyemedim.

Tam pamuk şeker bitti ben çıbığını atmaya gidiyordum ki rüzgar kolumdan tutup gitmemi engelledi.

Yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
Benim aklımın işlevi tamamen gitti. Sadece öylece durup ne yaptığına bakıyorum. Sağ yanağı sol yanağıma değdiği an nefesimi tutup bekledim.

İMKANSIZI SEVDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin