Leyla: Kağan, teşekkürler
Kağan: Ne için ayol
Esra: Ay çiçek mi yolladın rümentük çocuk
Ali: Seni dikeyim Kağan
Eren: Ne oldu
Hale: Ali Bey biliyor
Leyla:
Leyla: Benim bakmaya kıyamadığım dudaklarını birileri güzel sömürüyor
Esra: Siktiiirr
Hale: Ama Kağan sende bizimkilerden şerefsiz çıktın
Eren: Bir açıklaması vardır bence
Kağan: Leyla'nın peşinden çok koştum fakat bir adam bana şu fotoğrafları attı
Kağan:
Kağan: Ve mesaj olarak da ''Dostum, kızın beni seviyor. Sanırım üzülmem gerekirdi ama çok sevindim. Çünkü ben bu kıza aşığım.''
Leyla: Ve sende bir şeylerden şüphelendin
Esra: Haklı sanki
Eren: Bence de haklı
Ali: Bakın aynı şeyi yine yapıyorsunuz
Hale: Sana ne Ali?
Ali: Sikik kıskançlığı bir kenara bırak Hale
Kağan: Ben seni ölümüne sevmiştim
Leyla: En büyük falso o ya
Leyla: Eğer yanımda olsaydın ölümüne sevmek yerine beni tanırdın
Esra: Kızım zorlama da söyle işte
Leyla: Söyleyeyim
Ali: Zorunda değilsin
Hale: Ali
Ali: Sikerim ama yeter amına koyim Leyla'yı mı kıskanıyorsun? Bu kadar mı güvenin az
Hale: Evi terk et
Ali: Öyle mi
Ali: Belki de senin yerine Leyla'yı sevseydim o benim kalbimi sıcak tutardı
Hale: Senin yüzünden her şey Leyla
Esra: çocuklar abartmayın
Eren: Bence de
Kağan: Leyla keşke beni sevmeseydin
Kağan: Belki de bu kadar canım acımazdı
Eren: Seni sevmeseydi bir yalan havuzunda boğuşurdun orospu
Kağan: En azından mutlu olurdum
Leyla: Bu arada Kağan sanırım artık ihanet kaldırıyorsun
Leyla: Senin bir ağabeyin var
Leyla: Annenin soy adı neden koçyiğit sanıyorsun?
Kağan: Ne sikim bu
Leyla: Sen benimle uğraşma da git ağabeyini bul