Esra elindeki şişeyi parkeye bırakırken Ali çekirdeklerini elinin tersiyle itiyordu. Kağan bira şişesinden bir yudum aldıktan sonra bilgisayarın ekranını parkede oturan Esra ve Ali'ye çevirdi. Eren'in sosyal medya hesabında paylaştığı fotoğrafları gösterdi.
@ErenV: Kızım, dostum...
Kalbin asla kırılmasın, duyguların harap olmasın. Güzel yüzünde mükemmel gülüşün eksik olmasın. Kalbindeki sızı da geçsin. Şuan Londra'da hastanede kan falan alıyorsundur!
Ev arkadaşım, sana en sevdiğin yemeği yaptım. Çekirdekten uzak durduğunu bildiğim için elimi bile sürmedim.
BOM! İyi ki hayatımdasın minik budala. Sen sahip olduğum en iyi ve tek dostumsun.
En azından benim bir kalbim olduğunu umursuyorsun.
''Doğum günüydü...'' diye mırıldandı Kağan. Esra ekrana hayretle bakıyordu. Çok özlemişti. Ali ise ''İyi ki doğdun be Leyla.'' dedi ve ayağa kalktı.
Kağan gelen bildirimle Leyla'nın fotoğraf attığını anladı. Hızlıca bildirime tıklayarak paylaşıma baktı.
@LeylaSönmezz: Sahip olduğum tek varlıklarım!
''Annecim...'' Mert'in anne deyişi Ali'nin gözlerini daha da doldurmuştu. Ekrana yaklaşarak Hale'nin yüzünü okşadıktan sonra masum bir buse bıraktı.
''Kağan amca, bu teyzem mi?'' Kağan cevap veremeden hiddetle ağlamaya başlayınca Mert onun koluna sarıldı.
''Ağlama amca, seni seviyorsa geri gelir ki! O çok güzel sende çok yakışıklısın.''
''Ama ben onu çok üzdüm Mert.''
''Bende oyuncak arabamı sürekli parçalıyorum ama o hala çalışıyor amca.''
''Sence gelir mi?''
''Gelecektir.''