''Dediğinin farkındasın değil mi Leyla?'' Eren'in merak dolu sesiyle Leyla ellerini üstüne sildi ve ağzındaki maskeyi çıkarak onunla oynamaya başladı. Hale yavaş adımlarla onlara yanaşıyordu. Onu uzaktan gören Kağan hızla onun yanına giderek koluna girip diğerlerinin yanına getirdi. Ali, Hale'yi kolunun altına alırken Eren ''Leyla?'' dedi. Hale 'neler oluyor' anlamında başını sallayınca Kağan bilmiyorum şeklinde elini kaldırdı.
''Bak Eren, Esra'nın çocuğu olması ihtimali %0.01 'di, o da sizin mutluluğunuz için bu ihtimale tutundu.'' Leyla titreyen sesini bastırmaya çalışırken Hale olanları anlamaya çalışıyordu.
''Ne demek bu?'' diye sordu Ali.
''Esra'nın doktoru imkansıza yakın olsa da bir tedavi sistemi önerdi. Hormon iğnesi, Esra'nın hamile kalamama sebebi hormonları yeterince çalışmadığı için yumurtalıkta ki zarı yırtamadığı için rahme de yerleşemiyor ve bu durumda döllenme olmuyor. Fakat o hormon takviyesi bunun önüne geçmek için ideal... Ama Esra için imkansız bir şey olmuş ve hamile kalmış... Yani öyleymiş.''
Eren mutluluk ve şaşkınlıkla gülerken geçmiş zaman eki dikkatini çeken Hale ''Öyleymiş derken?'' diye sorunca Eren'in suratı tekrar düşmüştü. Leyla dolan gözlerini elinin tersiyle temizledikten sonra devam etti.
''Doktor da demişti ilk sefer de düşük yapma ihtimalin çok yüksek. Bu yüzden senden uzak durmuş. 3 ayı düzgün geçirirse yumurta rahime tamamen oturacaktı ve çevre koşulları olmadan bebek ölmeyecekti. 3. ayını bekliyordu.'' Sesi kesilip, ağlamaya başlayınca Kağan Leyla'ya sarıldı ve saçlarına minik buseler kondurarak sakinleştirmeye çalıştı.
Ali kolunun altındaki Hale'ye biraz daha sıkı sarıldı ve sıvazladı kolunu. Eren şaşkınca Leyla'nın devam etmesini bekliyordu. Leyla kendini toparlayınca devam etti.
''Hale'yle bize anlattığında çok ısrar ettik sana söylemesi için. Hatta bir gece ben seni aramıştım söylemek için ama açmadın. Bugün kontrolü vardı ve...''
''Ve?'' dedi Eren yitik sesiyle.
''Ve bebeğin düştüğünü öğrenmiş.'' dedi Leyla bütün kırgınlığıyla.
O an Hale şiddetli bir biçimde ağlayarak yere düşünce Ali'de onunla birlikte yere eğilmişti. Kağan bir şey demeden Leyla'ya bakıyordu. Eren bir an Leyla'ya sarıldı ve kafasını onun omzuna koyarak ağladı.
''Leyla, yalvarıyorum sana! Ne olur kurtar onu, o benim tek varlığım Le- Leyla yapamam ne olur!'' Eren yitik şekilde Leyla'ya sarılınca Kağan ikisine birden kollarını açmıştı.
''O seni aldatmadı. Seni kendinden soğutmak istedi, bebek düşerse üzülme diye. Olmazsa zaten sana açıklayacaktı.'' dedi Leyla. Eren çığlık atarak etrafı yumruklamaya başlayınca Hale afallayarak Eren'e tokat attı. Ali ve Kağan Eren'i tutmaya devam ederken Leyla hızlıca acile girdi.
Gördüğü şeyle ne yapacağını unutmuş oraya bakıyordu.
Esra'nın karnından çıkarılan ölmüş bebeğe....
