-1- Uçurum ve Aşk

348 56 47
                                    

Multimedia'da Berre
Ellerimi piyanonun kapağında gezdirdim. Ben ruhumu sadece piyano çalarken bulabiliyordum. Kapağı yavaşça açtıktan sonra parmaklarımla tuşlara birer birer dokundum ve istemsizce çalmaya başladım. Piyano çalarken sanki biri beni yönetiyordu. Her notada bir başka haz hissediyordum. Şarkının melodisi hızlanırken kendimi yavaş yavaş kaybetmeye başladım. Her piyano çalışımda olurdu bu. Biraz sonra kendimi iyice kaybettim ve aynı anda hem şarkıyı çalıp hem de söylemeye başladım:

Sen yukarıda gökyüzündeydin ben uçurumun tam dibindeydim.-Aramızda mesafeler çoktu buna rağmen kalplerimizde boşluk yoktu.

Uzansam sana dokunabilir miyim ki?- Yanına gelmem çok mu zor ki?

Çabalama sen dur düşersin uçuruma- karanlıkta kalırız ikimiz de sonra

İKİMİZ DE SONRA...

Şarkıyı arkadan gelen bir hıçkırık sesi kesti. Döndüğümde Bengü'nün ağladığını gördüm. Aynı zamanda da beni alkışlıyordu.

-Ahh hadi ama seni boyle gormeye dayanamiyorum. Merak etme sen de kurtulucaksın bu kötü liseden. Hem bak seni her gün arayacağım ,dedim

Bengü benim en yakın arkadaşımdı. İkimiz de sınavda kaydırma yapmıştık o yüzden Ankara'nın en kötü lisesine denk gelmiştik. Ben şimdi buradan kurtuluyordum ama o hala buradaydı. Düşüncelerimi Bengü'nün sözleri böldü.Ne kadar üzgün olsa da bana belli etmemeye çalışıyordu:

-Heyy her gün arama ben sıkılırım sonra.

Gülümsedi , ben de gülümsedim. Sonra yüzünü tekrar düşürdü:

-Peki sen gidince kim çalıcak bu piyanoyu?

Haklıydı. Bu okulda piyano çalan tek kişi bendim. Benim de piyano çalabildiğim tek yer burasıydı aslında. Babam eskiden çok zengindi. Mekan Holding'in sahibi Haluk Mekan'dı o. Piyano vardı evimizde ,özel öğretmenler gelirdi piyano için. O zaman öğrendim çalmayı. Sonra holdingimiz iflas etti . Babam da bunun yükünü kaldıramayıp intihar etti. Ben de annemle tek başıma yaşamaya başladım. Şimdi de beraber İstanbul'a gidecektik. Ankara'dan kurtulmayı istiyordum çünkü bu şehir benim hayatımdaki her kötü şeyin başlangıcı olmuştu. Ama arkamda bıraktığım Bengü vardı. Ve ben gittikten sonra kullanılmayacak olan bir piyano. Kafamı çevirip piyanoya baktım ve son bir kere daha dokundum ona.

-Ben gittikten sonra belki okulumuza çok yakışıklı bir çocuk gelir. Siyah saçlı mavi gözlü... Çok iyi piyano çalan falan..
Ne dersin?, dedim.

Bengü gùlümsedi:

-Tabii canım bir de harika kasları olsun istersen. Rüya kızìm böyle şeyler rüya...

Beraber kahkaha attık. Biraz sonra annem gelmemi söyleyen bir mesaj atınca Bengü ye son kez sarıldım ve annemin yanına gittim. Annemle taksiye bindikten sonra otobüs garajına doğru yol aldık . Son anda yetiştiğimiz İstanbul otobüsüne bindik. Başımı otobüsün camına yaslarken düşündüğüm tek şey bundan sonraki hayatımın nasıl olucağıydı. Çevrem, arkadaşlarım, okulum...Bakalım beni bundan sonra neler bekliyor?

Uçurum ve AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin