-2- Taksi

167 52 45
                                    

Multimedia'da kaslı ego yığını

İstanbul'a gelince ilk işimiz yeni evimize gitmek oldu. Bu ev Ankara'daki evimiz gibiydi ,çok büyük değildi. Ama bu ev benim için çok özeldi çünkü burası bizim yeni başlangıcımız olucaktı. Annem burada etemizlikçi olarak gidecekti, ben de evimizin yakınındaki özel okula burslu olarak gidicektim.

Anneme sarılıp odama çıktım. Yeni odam eskisinden biraz daha büyüktü. Tek kişilik yatak vardı kapının sağında. Yatağın tam karşısında bir gardrop ve çalışma masası.. Bu oda sade ve güzeldi. Biraz daha odaya göz gezdirdim, sonra eşyalarımı yerleştirmeye koyuldum. Tüm işlerimi bitirince aşağı indim. Annem de evi temizliyordu. Ben de yanına indim ve annemin yapmamdan çok nefret ettiği ama anneme inat sürekli yaptığım şeyi yaptım. Yani annemin yanaklarını sulu sulu öptüm. Annem,

-Ay kızım bir dur yaa.. , dedi.

-Ne yapıyım anneciğim çok seviyorum seni böyle öpmeyi. Neyse Derya sultan ben okul kıyafetlerimi almaya gidiyorum. ,

dedim ve dışarıya çıktım. Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Evimizin önündeki caddeye çıkıp taksi beklemeye başladım. Ama gelen her taksi doluydu veya bu yağmurda kimse yolcu almıyordu. Daha şimdiden sırılsıklam olmuştum. Ben hala taksi beklerken ileride baya lüks bir araba durdu. Sürücüsü içinden çıkıp arabanın kaportasını tekmelemeye başladı. Anlaşılan arabası bu yağmurda bozulmuştu. Yağmur daha da şiddetlenince o adamda bana yaklaşıp benimle beraber taksi beklemeye başladı. Uzaktan pek belli olmuyordu ama yakına gelince adam dediğimin benden yaklaşık. 1-2 yaş daha büyük yakışıklı biri olduğunu gördüm. Birden telefonu çaldı ve konuşmaya başladı:NE VAR LAN? HALLEDİN İŞTE. *MK BEN SADECE BİRAZ HIRPALAYIN DEMEDİM Mİ NE S*KİME BAYILTTIN ADAMI? KES KES TMM.

dedi ve yüzüne kapattı konuştuğu kişinin. O nasıl bir konuşma tarzıydı öyle. Odun. Açıkçası korkmuştum. Sadist miydi bu adam ? Ondan biraz uzaklaştım ve beklemeye devam ettim.

Buradan otobüs de geçiyordu ama otobüsün gelmesine yarım saat vardı. O yüzden taksiyle gitmeye karar vermiştim. Ama artık taksinin gelmiyeceğine karar vermiş otobüs beklemeye başlamıştım.

İki dakika sonra önümüzde bir taksi durdu:

- Gençler atlayın hadi zaten sırılsıklam olmuşsunuz, dedi taksici amca.

Tam umudu kestiğim anda taksinin gelmesine baya sevindim. Tam elimi uzatıp kapıyı açıcaktım ki yanımdaki çocuk benden önce davranıp kapımı açtı. Odun mu demiştim ben bu çocuğa. Yanılmışım.

Ben daha ne olduğunu anlayamadan oturmaya kalkıştı. Ve benim jeton o anda düştü ve elimle omzundan tutup onu durdurdum. Allah'ım ben de ne nazik çocuk diyorum meğer kendi için açıyormuş kapıyı. Bu tam odun muş. YANILMIŞIM.

- Ne yapıyorsun , dediğinde bir an afalladım sonra cevap verdim:

-Asıl sen ne yapıyorsun ? Benim taksim bu.

- Bana bak sana laf anlatmak çok isterdim ama gitmem lazım, diyip döndüğünde binmesini engellemek için tekrar tuttum kolunu:

- İnsan azıcık centilmen olur , burada bir hanımefendi va---

Lafımı taksinin sesi böldü. Bir saattir beklediğim ve bu yüzden sırılsıklam olduğum taksi gitmişti. Sinirle çocuğun omzundaki elimi ittirdim. O yerinden bir milim bile oynamamıştı. Önemsemeyip konuşmaya başladım :

- Senin yüzünden kaçtı taksi. Zaten sırılsıklam olmuştum şimdi hasta olurum kesin.

Sinirlendigimde insanlari çok çabuk kìrabilirdim simdi de oyle olmustu. Ben baya bağırmıştım ,o ise hiçbir şey demeden önüne dönmüştü.Her zamanki gibi fazla çıkışmıştım galiba. Özür dilemek için sağıma döndüğümde orada olmadığını farkettim. Tam soluma döndüğümde arkadan biri kulağıma fısıldadı:

- Zaten sırılsıklam olmuşsun bir de hasta olma HANIMEFENDİ ,

dedi ve elime bir şemsiye bıraktı. Ah, asıl ben büyük bir odunluk yapmıştım ve o buna rağmen gidip bana şemsiye almıştı. Şemsiyeyi açtım ve cılız bir sesle:

-Şey..ben teşekkür ederim. Bi'de özür dilerim. Sana fazla çıkıştım.....

O sırada aklıma bir tane şemsiye aldığı ve bu yüzden onun şu anda ıslandığı dank etti:

- Sen niye kendine şemsiye almadın?

Gülümsedi ve cevap verdi:

-Kızlar genelde bu halimden memnun olurlar: Tişörtüm vücuduma yapışmış ve kaslarımı ön plana çıkarmış falan.. Beğenmedin mi? , deyip göz kırptı.

Allah'ım gülümsemesi ona ne kadar yakışıyordu. Bende gülümseyerek cevap verdim:

- Beğenmedim KASLI EGO YIĞINI.

Aynı anda gülümsedik.Ama o birden ciddileşti:

- Peki nasıl gidiceğiz şimdi ?

Bu ani ciddileşmesine şaşırtmıştım ama hemen cevap verdim:

- Otobüs var birazdan gel....Hah bak geliyor, dedim ve gelen otobüsü işaret ettim. Otobüs önümüzde durunca ilk ben bindim ardından o da geldi. Taksiyle gelirim diye yanıma otobüs kartı almamıştım. Anlaşılan onun da yoktu. Tam cüzdanıma uzanıp para vereceğim sırada beni durdurdu ve 100 tl'yi şöföre uzatıp:

- İki kişi. Üstü kalsın ,dedi. Ben ona şaşkınlıkla bakarken o benim bu halime bıkkınlikla:

-Hayatında hiç mi 100 tl görmedin? , dedi.

- Tabiki de gördüm ama biraz fazla vermedin mi sanki? ,dedim. Boşver dercesine omzunu salladı. Bende umursamamaya karar verdim . Alışveriş merkezine çok az kalmıştı ki otobüs ani bir fren yaptı ve onun üzerine doğru düştüm. Eliyle demirden sıkı bir şekilde tutmasaydı ikimiz de yeri boylardık. Ama şuan ki durumumuz da hiç iç acıcı değildi. Dudaklarımızın arasında çok az bir mesafe vardı, nefeslerimiz birbirine karışıyordu ve ıslak vücutlarımız birbirine yapışmıştı. O harika gülüşünü takınıp konuştu:

- Bir hanımefendinin bir kaslı ego yığınına bu kadar yakın olması çok TEHLİKELİ !

Uçurum ve AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin