Gece iyice çökmüştü. Tahsin amcaların evindeydiler. Tahsin amcanın oğlu Sabır kaçakcıydı. Bir çanta dolusu telefonu neden burda bırakıp gitsin ki. Üstelik hepsi de eski model 3300 model telefonlardandı. Yatağa yattılar. Erol serkana "yarın köyden gitmeliyiz kuzen." Dedi. Serkan ise "yol çok uzun" dedi. "Merak etme kuzen daha önce araba sürmüştük. Hacı İhsan'ın bir arabası var bagaja yemek doldururuz. Burdan gideriz bi merkeze ulaşmamız gerek" dedi. Telefonların şarjının hepsi doluydu. Demekki Sabır bunları satmak üzreydi. Ve birden camiden ne dediği ve hangi dilde konuştuğu belli olmayan bir anons geldi. Anlasılmazdı. Erol kendine üç adım uzaktaki cama koştu. Ahşap camın demir kolundan tutup açtı. Başını dışarı çıkarttı, ve başını dışarı çıkartması ile elktriklerin kesilme sesinden dolayı çıkan patlama sesi duyuldu. Tek görünen köydeki tek trafodan çıkan ve nerede ise yedi saniye süren kopmuş kabloların kıvılcımları. Sonra karanlık ve sessizlik. Daha sonra yine o sürünün sesini duydular. Keçi sesleri, bu sefer köyden geliyordu. Hatta tam bi tanesinin camın altında olduğuna yemin edebilirdi Erol. "Yardım edin. orda kimse varmı..? tüm köy nereye gitti?" Diye bağırdı Erol ve sonrası sessizlik. Sanki keçi sürüsü ortadan kayboldu ve gitti. Erol camı kapttı ve karanlıkta tahmini bir şekilde yatağına girdi. Serkan ise çoktan uyumuş gibiydi. Ama ne ara uyudu bilemiyordu Erol. Yorganı kafasına kadar çekti ve uyudu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YER ALTINDAN GELENLER
Mystery / Thrillerİki genç köyde bir sabah huzursuz bir şekilde uyanır. Evden çıkar. Köye geri döndüklerinde hiçbir şey eskisi gibi değildir.