Serkan sabah uyandı ve ölüm dahi olsa ucunda kuzenini bulamk için yola koyuldu. Mağaranın kapısına geldiğinde hiç kimse yoktu. Sessizce içeri süründü ve içerde bulanık bir cam vardı. İyice yaklaşınca içerde Erol'u zincirli bir halde buldu. Yaklaştı ve Erol gözlerini açtı "Serkan çabuk git burdan hepsi seni arıyor."dedi. Serkan daha konuşmadan içerden ne konuştukları bilinmeyen sesler geldi. Serkan mağradaki keçi kürklerinin altına saklandı odaya iki tanr cellat girdi. Serkan herşeyi merak etmesine rağmen başıni dahi kaldırip bakmadı. İki tane balta sesi geldi. Ve birden Erol'un başı Serka'nın ellerinin önüne düştü. Serkan daha fazla dayanamayarak ağladı. Ve kovulmuş içeri girdi. Serkan'ı ensesinden tutup kaldırdı. Boynuzlarını serkanın karnına sapladı. Serkan sert boynuzları midesinde hissediyordu. Gözleri karardı ve sonsuz karanlık delhizinde kayboldu. Serkan'ın cesedini Erol'un cesedinin üstüne attı ve yaktı. O gün devasa bir fırtına koptu. Tüm köyü bir duman kapladı. Ve duman kalktığında mağaranın girişi kapanmıştı. Azazel memnun edilmişti. O gün akşam olmadan köye bir kamyon eşya geldi yeni bir aile taşındı. Güneş açtı ve karanlık bulutlar dağıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YER ALTINDAN GELENLER
Mystery / Thrillerİki genç köyde bir sabah huzursuz bir şekilde uyanır. Evden çıkar. Köye geri döndüklerinde hiçbir şey eskisi gibi değildir.