Erol sabah uyandığında durumu Serkan'a bildirir.Serkan ise bu durumu bu saatden sonra normal karşılar. Çünkü bu olanlardan sonra artık her şey normal geliyordu. Erol "bu köyden artık gitmek istiyorum kuzen bu köyde hiçbir şey normal değil etrafına da bir bak kimse yok bütün bunlar normal değill." Dedi . Serkan bunları başı ile onayladı. Serkan"yanımıza telefonları da alalım" dedi.
Erol"olmaz ağırlığa gerek yok. Sadece bataryaları ve 2 tane telefonu al yanına"dedi. Serkan bir çantaya bunları ve biraz yiyicek doldurdu. Tıraktöre binip yola koyuldular. Amaçları kasabanın merkezine inmekti. Köyden uzaklaşalı daha 100m olamamıştı ki, nerden geldiği belli olmayan bir keçi tıraktörün önüne atladı. Keçinin bir bacağı kırıldı. Serkan onu iyileştirme taraftarıydı. Fakat Erol daha değişik bir düşüncedeydi. Onu kesmek ve etinden faydalanmak. İkili biraz tartıştıktan sonra eğer onu öldürürseler; eti yolda bozulacaktı. En iyisi onu canlı canlı taşımak. Keçiyi tıraktöre alıp devam ettiler. Serkan keçinin başını okşarken. Keçi ağzını açıyordu. Birden Serkan'ın gözleri fal taşı gibi açıldı. Keçinin ağzında 4 tane köpek dişi vardı, ve ön dişleri delici dişlerdi. Aman allahım. Serkan sert bir tekme ile keçiyi tıraktörden attı. Keçi ağzı ile traktörün demirine tutunuyordu. Serkan hemen Erolun elindeki direksyonu tutu. Sağa sola zigzak çizmeye başladı. Keçi sarsıldı ve düştü. Daha sonra kırık ayağına rağmen tıraktörün peşinden koşmaya devam etti. Serkan direksyona geçti. Erol eline silahı aldı. Keçi iyice yanaştı. Erol tek bir atış hakkına sahipti. Sıktı fakat keçiyi bacağından vurabildi keçi yuvarlanarak çalıların arasında gözden kayboldu. 50m kadar uzaklaştılar ki tıraktör durdu. Benzini bitmişti. Ne yapsalarda traktör bir milim oynamadı. Traktör olmadan. Oraya anaca 2 günde gidebilirlerdi. Yürümeye başladılar. Yolda Erol"galiba tüm köye ne oldu bulduk"dedi
S"bu da neydi ömrümde böyle bir şey görmedim"
E"sanırım her ne olduysa bunun bir bağlantısı var"
S"geri dönüp baksakmı"
E"delirdin galiba. O bizi öldürmeye çalıstı."
S"ama belki bişeyler öğrenirdik"
E"hayır ben bir daha oraya asla dönmem."
S"neyse devam edelim kuzen devam edelim."
Yola devam ettiler fakat çok susadılar. Ne şans ki yol kenarındaki bir dereden su içebilirlerdi. Dereye indiler. Su içtiler ferahlık gelmişti adeta yüzlerine. Yola doğru çıkarken o keçinin oraya geldiğini gördüler. Keçinin sol yanağın bi kısmı kopmuş ve sağ boynuzu kırılmıştı. Erol Serkan'a eli ile yere yatmasını söyledi. Serkan yere yattı keçi yavaş yavaş onalrı geçiyordu ki. Serkanın çantasındaki telefon çaldı. Keçi kafasını kaldırdı. Ve orya doğru koşmaya başladı. Erol ve Serkan koşmaya başladılar. Fakat keçi çok hızlıydı. Ne yapsalar kurtulamazlardı. Serkan'ın ayağı takıldı. Ve yere yuvarlandı. Erol durdu keçi git gide yaklaşıyordu. Ve biden durdu ve yavaşladı. Erol şaşırdı. Ve kulağına hafif bir ses geldi. İnce bir hırlama sesi. İlerde keçi ile aralarındaki mesfede yerin altından bir kurt sürüsü çıktı. Keçi kaçmaya çalıştı ama artık bitmişti. Kurtlar onu aralarına alıp parçaladılar. Fakat işin tuhafı hiç yemediler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YER ALTINDAN GELENLER
Mystery / Thrillerİki genç köyde bir sabah huzursuz bir şekilde uyanır. Evden çıkar. Köye geri döndüklerinde hiçbir şey eskisi gibi değildir.