Uzun yıllardan sonra krallığa yeni bir kahinin görevine başlaması heyecan ve neşe ile karşılanıyordu. Sarayın geniş koridorlarında hararetli bir koşuşturma vardı.
Birleşmiş krallıkların en gözde bekarı olmasına rağmen bu zamana kadar hiçbir teklif a...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dagaz Dawn
Break-through
Day, is Magi's message ,dear to men,
Magic's light means gladness and hope,
To rich and poor, a profit for all
Görkemli beyaz oymalarla süslü kapısını açıp kendisini yatağına attığında saat neredeyse akşamüstü olmuştu; akşamki seremoniye kadar biraz dinlense fena olmazdı. Kuş tüyü yorganı onu sevecenlikle karşılayıp kollarının içine aldığı sırada duyduğu sesle yerinden fırladı:
"Sana buraya geleceğini söylemiştim Melissa."
"Seraphina!"
Hızlıca yataktan doğrulan Ryanna koltukta kendisine parlayan yeşil gözleriyle gülümseyen arkadaşının üzerine atladı.
"Ah, beni eziyorsun! Ryanna!"
Gülerek yanına oturduğunda prenses saçlarını düzeltmeye çalışıyordu. Kendisine gülen Ryanna'ya yeşil gözleriyle kızgın bir bakış attıktan sonra ona sıkıca sarıldı.
"Bütün sarayda seni aradık, nerelerdeydin?"
"Ah, bilirsin işte. Seremoni koşuşturmaları."
"Duydum ki abimle bir yürüyüşe çıkmışsınız." derken göz kırpan zümrüt prensesine dil çıkararak cevap verdi:
"Evet, bahçede kısa bir tur attık."
"Ve sonrasında bir bahane bularak onu başından savdın?"
"Bahane değildi!"
"Hadi ama! Hazırlıkları kontrol edeceğini söylemişsin. İkimizde biliyoruz ki sen asla hazırlıkları kontrol etmezsin"
"Bu sefer kendi seremonim olduğu için salonun süslemeleriyle ilgilendim, inanmıyorsan büyük anne Gwendoline' a sorabilirsin. " diyerek kollarına kavuşturdu.
"Yani seranızda değil miydiniz Prenses?" birden huzursuzca yerinde kıvranan Melissa'yı gördü. Genç kızın yanakları pembeleşmişti ve eteğinin kenarı ile oynuyordu. Genelde bir şeyler saklamaya çalışırken böyle davranırdı ama Ryanna'ya karşı sır tutamadığından birkaç dakika içinde her şey ortaya çıkardı.
"Tabi ki önce seraya –" Sera dediğinde gözlerinin içi parıldayan Melissa'ya baktı ve o an anladı.
"Onu sen yönlendirdin" Bir anda yerinden fırlayıp genç kıza doğru ilerlerken kız gözlerini ondan kaçırıp oda da yapılacak bir iş arıyordu ama her şey düzenliydi, sabah çıkmadan önce odayı düzenlemesine lanet etti.
